Hz.Peygamber (s.a.s.)'e Imân, Biat ve Itaat Ettik Mi ?

Rahmân ve Rahîm olan Allah'in adiyla. Allah'in yeryüzüne din olarak gönderdigi Islam, Hz. Âdem (a.s.) ile baslamis Hz. Muhammed (s.a.s.) ile kemale erdirilmistir.
Hz.Peygamber (s.a.s.)'e Imân, Biat ve Itaat Ettik Mi ?
Cesim ZEYDANLI
Cesim ZEYDANLI
Eklenme Tarihi : 10.05.2022
Okunma Sayısı : 1176

Rahmân ve Rahîm olan Allah’in adiyla.

Allah’in yeryüzüne din olarak gönderdigi Islam, Hz. Âdem (a.s.) ile baslamis Hz. Muhammed (s.a.s.) ile kemale erdirilmistir.

Tevhid kelimesinin ikinci bölümü, Hz.Muhammed’in (s.a.s.) Allah’in (c.c.) Resûlü /elçisi olduguna iman etmektir.

‘’(Habibim, ya Muhammed!) De ki: Ey insanlar! Muhakkak ki ben, sizin hepinize, göklerin ve yerin mülkü kendisinin olan Allah'in (gönderdigi) peygamberiyim. O'ndan baska ilâh yoktur; (O) hayat verir ve (O) öldürür. Öyleyse Allah'a ve O'nun ümmî peygamber olan Resûlüne iman edin; O (peygamber) ki, Allah'a ve O'nun kelimelerine (kitaplarina) iman eder. O’na tâbi' olun ki hidayete eresiniz.” (Â’raf/158)

Allah’a iman etmis olmak için Hz. Muhammed’in (s.a.s.) peygamber oldugunu kabul etmek yetmez; ayni zamanda Peygamber Efendimizin son peygamber oldugunu kabul edip,ona biât ve itaât etmek de imanin geregidir.

Hz. Peygamber’e (s.a.s.) iman,biat ve itaât nedir?

Iman-i kâmil:“ Kalb ile tasdik, dil ile ikrar, (azalarla) beden ile amelden mütesekkil mükemmel iman” demektir. (1)

Dil ile “iman ettim” sözü, sadece kalpte yerlesen imanin varligini haber veren ve kisinin Müslüman oldugunu beyân eden bir ifadeden öteye geçmez.

Rabbimizin buyurdugu gibi;’’Insanlar hiç imtihân edilmeden, (sâdece) “Îmân ettik!” demeleriyle (kendi hâllerine) birakilivereceklerini mi sandilar?(Ankebût/2 )

Iman, sirf dil ile söylenen bir sözden ibâret degildir. Kendine has mesuliyetleri ve agirliklari bulunan, kisiye birtakim sorumluluklar yükleyen, atesin, yakmasi, suyun islatmasi, elektrigin çarpmasi gibi ciddi birtakim tezâhürleri olan bir hakikattir.

Her insan imanin geregi olan yaptigi amellerin karsiliginda belli derece elde eder.

’’Onlarin Allah yanindaki dereceleri farkli farklidir. Allah onlarin yaptigi her seyi görmektedir.(Âli Imrân, 163)

Kur’ân-i Kerim’de biatten açikça bahsedilmis, övülmüs ve tesvik edilmistir. Ayetlerde biatin önemi yaninda, sekli, geregi ve hedefine de isaret edilmistir. Biati en çarpici ifadelerle dile getiren ayet sudur:

Resûlüm! Sana biat edenler süphesiz Allah’a biat etmislerdir. Allah’in eli (kudreti) onlarin ellerinin üzerindedir. Kim yaptigi ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmus olur. Kim de Allah ile yaptigi ahdine vefa gösterirse, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.” (Fetih /10).

Kur’an-i Kerim, peygamberlerin kendilerine itaat edilmesi için gönderildigini ifade eder ve hidayetin ancak onlara uymakla gerçeklesecegini haber verir.

Kur’an’da peygambere itaat genellikle Allah’a itaat emrinin hemen arkasindan gelmektedir.

‘’De ki: «Allah'a itaat edin ve Peygambere itaat edin.»’’(Nur/54.)

Su ayet-i kerime de ise Allah Teâlâ’nin bütün müminlerle yaptigi sözlesmenin gerekliligi, önemi ve sonucu dile getirilmistir:

Allah müminlerden, kendilerine cenneti verme karsiliginda mallarini ve canlarini satin almistir. Onlar, Allah yolunda savasirlar, öldürürler, ölürler. Bu, Tevrat’ta, Incil’de ve Kur’ân’da yazilmis Allah üzerine hak bir vaattir! O halde onunla yapmis oldugunuz bu alis-verisinizden dolayi sevinin. Iste bu, (gerçekten) büyük bir kazançtir.”(Tövbe 9/111).

Bu sözlesmelerin ilki, ruhlar aleminde, elest bezminde yapilan sözlesmedir “Ben sizin Rabbiniz degil miyim?” diye sormustu. Onlar da: “Evet, sâhitlik ederiz ki sen bizim Rabbimizsin” demislerdi’’.(A’raf 7/172).

Cenab-i Hak,ayetlerde bütün insanlarla, kendilerine kitap ve ilim verilenlerle ve peygamberlerle yaptigi ahidlerden bahsetmis; Allah’a verdigi sözü bozanlari kinamistir.

’Hâlbuki Allah'in ahdini (O'na) kat'î olarak verdikleri sözden sonra bozanlar, Allah'in birlestirilmesini emrettigi seyi (akrabâlar ve mü'minler arasinda olmasi gereken irtibâti) kesenler ve yeryüzünde fesad çikaranlara gelince, iste onlar yok mu, lâ'net onlaradir; yurdun kötüsü (Cehennem) de onlar içindir!’’(.Ra’d /25)

Bu ayeti kerimede de görüldügü gibi Rabbimiz ahidlere sadik kalinmasini emretmis gerçek müminlerin ahdine vefa gösterdigini bildirmistir.

Ilk Akabe bîatinda bulunanlar su hususlarda Resûlullah’a bîat ettiler:

~ Allah'a hiçbir seyi es ve ortak kosmamak,

~ Hirsizlik yapmamak,

~ Zina etmemek,

~ Çocuklarini öldürmemek,

~ Kimseye iftirâ etmemek,

~ Hiçbir hayirli ise karsi çikmamak. (2)

~Gerek sikinti ve darlikta ve gerekse refah ve sevinç halinde söz dinlemek ve itâat etmek basta gelir.

~.Ve sen bizzat, bizim üstümüzde (canimizdan daha çok ) bir tercihe sahip olacaksin ve senin hiçbir iyi hareketinde sana karsi itâatsizlik etmeyecegiz."(3)

~ Nerede olursak olalim, hakki söyleyecegiz.

~.Gerekirse savasacagiz.

~ Allah yolunda, kimsenin ayiplamasindan korkmayacagiz.

Bu bîattan sonra Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hitaben söyle konustu:

"-Sizden, verdigi sözde duranin ücret ve mükâfatini Allah, tekeffül etmis, onlara Cenneti hazirlamistir.

Kim insanlik icâbi, bunlardan birini isler de ondan dolayi dünyada cezaya ugratilirsa, bu ona kefaret olur.

Kim de yine bunlardan, insanlik haliyle birini irtikab eder de isledigi o seyi Allah gizler, açiga vurmazsa, onun isi de Allah'a kalir. Dilerse onu bagislar, dilerse azaba ugratir."(4)

‘’Peygamber’e itaat eden, Allah’a itaat etmis olur. Kim de itaatten yüz çevirirse aldirma! Çünkü biz seni, onlarin üzerine bekçi olarak göndermedik.’’(Nisa,/80.)

Kur’an-i Kerim, peygamberlerin kendilerine itaat edilmesi için gönderildigini ifade eder ve hidayetin ancak onlara uymakla gerçeklesecegini haber verir.

Resûlullah (s.a.s.), hayatin her sahasinda ve her seviyeden insan için en mükemmel bir örnek ve en büyük fazilet numûnesidir.  O, hem dini hükümleri nazarî olarak teblig etmis, hem de bunlari kendi yasayisiyla tatbik, izah ve tarif etmistir.

Ayet-i kerimede söylenmek istenen tam da budur. Allah’a ve ahiret gününe kavusmayi uman, Allah’i çok zikreden kimseler için Resûlullah mükemmel bir örnektir. Hz. Aise (r.a) validemize“-Peygamber nasil yasar?”diye sorduklarinda “-O yürüyen bir Kur’an gibidir”seklinde cevap verir. Yürüyen Kur’an gibi yasayan ve hareket eden bir Peygamberin hayatinin her alani en faziletli örnektir.

Resûl-i Ekrem (s.a.s.):

~Itikatta

~Amelde

~Muâmelâtta

~Ahlâk ve âdâbta örnek

~Savasta

~Barista,

~Zorlukta-Kolaylikta

~Darlikta-genislikte nasil davranilacagi hususunda da örnektir.

Resûl-i Ekrem (s.a.s.) manevî sahada:

~Örnek bir mürsid

~Ideal bir âlim ve muallim

~En mükemmel bir ahlâk örnegi

~Ideâl egitimci

~Örnek bir devlet baskani

~En iyi komutan

~Iyi bir diplomat

~Mükemmel bir es ve bir baba

~Sadik bir arkadas

~Emin bir komsu

Müslümanlar, hayatlarinin her yönünde Allah Resûlü’nün söz, fiil ve davranislarini ölçü olarak alip, sahsiyet ve karakterlerini ve hayat tarzni ona göre sekillendirmelidir.

“Müminlerin, Peygamberi kendi nefislerinden çok sevmeleri gerekir;.”(Ahzâb/ 6)

Sahabilerde bunun birçok canli misalini görmek mümkündür. Onlar bu yolda essiz ve erisilmez fedakârlik örnekleri vermislerdir.” Inandik” demekle yetinmemisler, Resûlullah’a (s.a.s.) itaat ve sevgi ugrunda her türlü zulme ve iskenceye gögüs germislerdir.

Hz. Ali’ye (r.a.) “-Siz Resûlullah’i (s.a.s.) ne kadar seviyordunuz?” diye soruldugunda, su cevabi vermisti:

“-Resûlullah bize malimiz mülkümüz, çoluk çocugumuz, anamiz ve babamizdan daha sevgili idi. Ona, susadigimizda soguk suya duydugumuz arzudan daha çok arzu duyar, daha çok severdik.” (5)

Bu sevgi Resûlullah’in su mübarek sözüne bagliliklarinin ifadesinden baska bir sey degildi:

“-Hiçbiriniz beni anasindan babasindan, çoluk çocugundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe tam iman etmis olmaz.”(6)

Resûlullah (s.a.s.) Hz. Ömer’e (r.a.): “Beni ne kadar seviyorsun?” diye sordugunda.

“-Seni canimdan baska her seyden çok seviyorum!”dedi.

Resûlullah en can alici noktaya dikkatini çekmisti;

“-Canindan da çok sevmedikçe tam iman etmis olamazsin, ya Ömer!” buyurmustur.

Resûlullah’i nasil ve ne derece sevmesi gerektigini ögrenen Hz. Ömer de (r.a.) ;

“-Canimdan da çok seviyorum yâ Resûlallah!” diye cevap vermisti.

Peygamberimiz (s.a.s.),

“-Simdi oldu, ya Ömer.” diyerek, onun sahsinda bütün Müslümanlara ölçüyü göstermisti.(7)

Rabbimiz su ayeti kerime ile bize buyurdu ki;

"Allah ve melekleri, Peygambere salât etmekte (onun serefini gözetmeye, sânini yüceltmeye özen göstermekte) dir. Ey inananlar! siz de ona salât edin, (onun sânini yüceltmeye özen gösterin) içtenlikle selâm edin ve gönülden teslim olun " (Ahzâb, 56)

 

Bu emirler isiginda yasamayi gaye edinen sahabilerin en önemli görevi, Resûlullah’a olan iman ve itaât ettiklerini göstermek ve sevgisini kazanmakti. Ona olan bagliliklarinin yolu da ona iman etmek ve ona tabi olmaktan geçiyordu.

"Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin; babalari, ogullari, kardesleri, yahut akrabalari da olsa, Allah'a ve Rasûlü’ne düsman olanlarla dostluk ettigini görmezsin"(Mücadele /22)

Allah Rasûlü (s.a.s.) veda hutbesinde Insanliga söyle sesleniyordu;

“-Süphesiz, (ahirette) çagrilip gitmem yakindir. Size iki büyük ve hukuku agir emanet birakiyorum. Birisi, Aziz ve Celil olan Allah’in kitabi Kur’an. Digeri de gözümün nuru Ehl-i Beytimdir. Allah’in kitabi Kur’an; semadan yeryüzüne uzatilmis (ilâhî ve nuranî) bir iptir. Lâtif ve habîr olan (her seyi bilen Rabbim) bana bildirdi ki: Kur’an’la Ehl-i Beytim (âhirette) Havz-i Kevser’in basinda bana gelene kadar birbirinden ayrilmayacak. Öyleyse, sizler (size emanet ettigim) bu iki seyde bana nasil halef oldugunuza (benden sonra onlara nasil davrandiginiza) iyi bakiniz; onlarin hakkini korumaya dikkat ediniz!”(8)

Ibni Abbas (r.a.) rivayet etti ki: Sura suresi 23. Ayeti nazil oldugu zaman .

’De ki:Sizden Ehli beytime sevgi duymanizdan baska bir karsilik istemiyorum."(Sura/23)

Dediler :

‘’-Ya Resulallah yakinlik duyup sevgi gösterecegimiz akrabalariniz kimlerdir?’

Resulullah Sallallahu Aleyhi ve alihi ve sellem buyurdu ki :

’-Ali Fatima ve onun evlatlaridir.’’(9)

’-Allah’a yemin ederim ki, bana ve Ehl-i Beytime bugzeden ve bizi üzen kimse, muhakkak cehenneme girer.”(10)

Hasan-i Basrî (r.a.)der ki; “-Vallahi yeryüzünde bulunan bütün müminler bu ilâhi biatin (ahdin ve anlasmanin) içine dâhildir” (11)

‘’Biatin tarihin derinliklerinde kalacak birsey olmadigini, bu ayet-i kerimenin ikinci Akabe Biatindeki Müslümanlar hakkinda indigini fakat onun kiyamete kadar ümmet-i Muhammed’den Allah yolunda (nefsi ve din düsmanlariyla) cihat eden herkesi ilgilendirdigini söyler.(12)

Tüm bunlara ragmen Müslümanlar;

~Allah Resûlü’nün(s.a.s.) adini kullanarak insanlari aldatanlari görüyorsa!

~Seyyid olmadigi halde Hz. Peygamber’in (s.a.s.) evlatlarinin adini kullanip bundan çikar ve menfaat elde etmeye çalisanlari biliyorsa!

~Müteseyyid olup Resûlallah’a (s.a.s.) (layik olmayan hayat yasayan ve bunun sonucunda insanlarin, Resûlallah ve evlatlari hakkindaki imanini ifsad etmek ve itibarini düsürmeye sebep oluyorsa!

~Resûlullah’in (s.a.s.) sünneti ve hadislerini inkar ediyorsa!

~Resûlullah’in (s.a.s.) ailesi alaya alinip hakaret ediliyorsa!

~Resûlullah’in (s.a.s.) hadislerine yanlis anlam vererek Resûlullah ve ailesini siradanlastirmak için algi olusturup ,Müslümanlarin Resûlallah’a olan imanlarini sarsmaya çalisiyorsa!

~Dinde olmayan kendi heva ve heveslerini din diye insanlara telkin ediyorsa!

~Bidatlari din diye Müslümanlara kabul ettirmeye çalisiyorsa!

~Müslümanlarin birligini saglamaya çalismayip fitne ve ihtilafi artiriyorsa!

~Din adina Allah (c.c.) Resûlü’nün vasiflarini ve masumiyetini kendisine yakistirarak sirk kosuyor ve kendisine tabi olunmasini istiyorsa!

~Resûlallah’i (s.a.s.) günlük sosyal hayatinda, ticaretinde, idareciliginde, adaletinde, komsulugunda örnek almiyorsa!

Sonuç olarak biz de bilerek veya bilmeden bunlara katiliyor veya durup bunlari sadece izliyorsak kendimize soralim mi?

~Biz Resûlullah’a (s.a.s.) iman ettik mi?

~Biz Resûlullah’a (s.a.s.) biat ettik mi?

~Biz Resûlullah’i (s.a.s.) hayatimizin her alaninda ölçü alip, ona itaat ettik mi?

Salât ve selâm Allah’in Rasûlüne ve Onun pâk Âl-i Âbasina Ehl-i Beyti,Ashâbi ve Ehl-i Beyt Muhibbanlari üzerine olsun. Rabbi-miz bizden kabul buyur. Çünkü sen her seyi isitensin, her seyi bilensin. Cesim ZEYDANLI- 08-05-2022

Dipnot.

~1 (Umdetü’l-kârî serhu Sahîhi’l-Buhârî,nsr. Abdullah Mahmûd Muhammed Ömer (Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1421/2001), 1: 212.)

~2 (T.D.V. Islam Ans. "Biat" md. VI, 120-122)

~3 (Ibnu Mace, Cihad, 41)

~4 (Ibnu Hisam, II/75)

~5 (Terbiyetü’l-Evlâd, 2: 1026)

~6 (Müslim, Iman: 69.)

~7 (Buhârî, Muhtasari Tecrid-i Sarih Tere, I, 31)

~8 (Ahmed, Müsned, 111,17;V,182;Tabarânî, el-Mu’cemu’1-Kebir, V, 154 (No:4922, 4923).Bkz: Tirmizî,)

~9 (El Kurtubi:El Camiul El Ahkam El Kur’an

~10 (Hâkim, Müstedrek, III, 150; Ibn u Hibbân, el-Ihsân, XV, 435. (No:6978)

~11 (Bursevî, a.g.e, 3/652.)

~12 (Imam Kurtûbî el-Câmî 8/186.)

(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)

YORUMLAR
Ali Yegen
11.5.2022 16:43

"De ki: Sizden Ehli beytime sevgi duymanizdan baska bir karsilik istemiyorum” (Sura / 23) Dediler: "-Ya Resulallah yakinlik duyup sevgi gösterecegimiz akrabalariniz kimlerdir?” Resulullah Sallallahu Aleyhi ve alihi sellem buyurdu ki: "-Ali Fatima ve onun evlatlaridir.”(9)

Dinde yeri olmayan ...din ile yer degistiren ve sünnet ile esdeger hale getirilen ehli beyt temelde bu din disi yorumlara dayandi. Bir tane cahil bile bu ayette ehli beyt geçmedigini bilir. Mekke de inen bir surede ehli beyt söz konusu bile olamaz...Ehli beyt sosyolojik bir kavramdir. Mekke de sosyoloji ehli beyt sevgisinden iraktir. Ayet net olarak sunu diyor : akrabalik hakki hariç bir baska karsilik istemiyorum. Yani biz akrabayiz hiç bir seyin degeri yoksa bari bu baga hürmet edin manasinda...Ehli beyti sevmek ne alaka...

Cesim ZEYDANLI
11.5.2022 11:37

EHL-I BEYT KAVRAMI VE SURA SURESI 23. AYET

Kur'an-i Kerim ve hadis-i seriflerde yerini bulan Ehl-i Beyt  konusu çok önemli olmasina ragmen ne yazik ki, bugün bir çok Müslüman tarafindan yeterince bilinmemektedir.

Islamda  Ehl-i Beyt vardir. Ehl-i Beytin Babasi Resûlullah (s.a.s.)’dir. Islamin Hak Nebi ve Resulüdür

Sura Suresi: "Iste, Allah'in iman eden ve salih ameller isleyen kullarina müjdeledigi sevab budur. (Ey Resulüm, tebligde bulunmakta oldugun kimselere) de ki: Ben (bu tebligime karsilik) sizden akrabalik sevgisinden baska bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik islerse, onun sevabini fazlasiyla veririz. Muhakkak ki Allah Gafur'dur,(çok bagislayan) Sekurdur, (sükrün karsiligini  verendir)." (Sura/23)

Bu ayet-i kerimede Allah Rasulüne sunu söylemesini emrediyor: "Size teblig ettigim ‘Din'e karsilik herhangi bir ücret istemiyorum, ancak akrabalarimi sevmenizi istiyorum.'

Abdullah ibn Abbas'dan gelen bir rivayete göre; bu ayet-i kerime Medine'de nazil olmustur.

Hz. Hüseyin'in oglu Ali Zeyne'l-Abidin, Sam'a esir olarak getirildiginde halk onu görsün diye bir merdivenin üzerine çikartilmisti. Samli bir adam ayaga kalkip:' Fitnenin kökünü kesen ve sizi öldüren Allah'a hamd olsun' deyince, Ali Zeynel Abidin ona ‘Sen Kur'an'i okudun mu?' diye sorar. O da ‘evet' der. ‘Hamim Suresi'ni de okudun mu?', ‘Ben Kur'an'i okudum ama Hamim Suresi'ni okumadim.' cevabi üzerine Ali der ki: "Bu din için akraba sevgisinden baska sizden hiç bir ücret istemiyorum." ayetini okumadin mi? O da: ‘O ayettekiler sizler misiniz?'der.  Ali Zeynel Abidin : ‘Evet' der. (Ibn Cerir et-Tabari tefsiri: 11/144)

Ayni manayi Hz. Hasan'in hutbesinde ifade ettigini   Ebu Bisr ed-Dulabi ez-Zürriyet et-Tahire (114 numara ile) de ve el-Hakim en-Neysaburi el-Mustedrek (3/172) kitabinda rivayet etmektedirler.

Abdullah ibn Abbas'dan gelen bir rivayet de söyledir:

Bu ayet-i kerime nazil oldugunda Peygambere ‘sevgileri bize vacip olan akrabalarin kimlerdir?' diye sorduklarinda,
Buyurdular ki: ‘Bunlar Ali, Fatima ve iki Hasan ve Hüseyindir.'
(Bu rivayeti Ibn Cerir et-Tabari tefsirinde(11/144),
et-Tabarani el-Mu´cem el-Kebir (11/351-12259 numara) adli hadis  kitabinda,
Ibn Ebi Hatim tefsirinde,
el-Hakim Imam Safi´inin menakibi kitabinda,
el-Vahidi el-Vasit kitabinda,
Ahmed b. Hanbel el-Menakib kitabinda rivayet etmektedirler.)
Ayet ve hadisi seriflere ragmen Ehl-i Beyti kabul etmeyene de diyecek bir seyimiz yoktur.

Selam ve Dua ile

YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!