Kurban ve Niyet

Islam Ansiklopedisin ilgili maddesinde kurban söyle tanimlanmaktadir:...
Kurban ve Niyet
Ramazan BEYHAN
Ramazan BEYHAN
Eklenme Tarihi : 30.07.2021
Okunma Sayısı : 1326

Islam Ansiklopedisin ilgili maddesinde kurban söyle tanimlanmaktadir:

Arapça’da gerek maddî gerekse mânevî her türlü yakinligi ve yakin olmayi kusatacak bir anlam yelpazesine sahip olan kurbân kelimesi dinî terminolojide kendisiyle Allah’a yaklasilan seyi, özel olarak da Allah’a yakinlik saglamak, yani ibadet (kurbet) amaciyla belli vakitte belirli cinsten hayvanlari kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvani ifade eder. (TDV, IA, KURBAN MADDESI)

Kurbanin fikihi/ilmihal boyutu kadar, kurbanin ahlaki/bilinci de önemlidir. Meshur Niyet hadisinde belirtildigi gibi amellere asil anlamini veren niyettir. Çünkü niyet ameli adet olmaktan çikarir.

Sözlükte “yönelmek, ciddiyet ve kararlilik göstermek” gibi anlamlara gelen niyyet (niyet) kelimesinin sözlük anlami esas alinarak yapilan degisik tanimlari arasinda “kalbin hemen veya sonucu itibariyle maksada uygun buldugu, yani bir yarari saglayacagina yahut bir zarari savacagina hükmettigi fiile yönelmesi” seklindeki tarif daha çok yayginlik kazanmistir.(TDV, IA;NIYYET MADDESI)

Aslinda bizi yaratan, hayat veren, riziklandiran Rabbimiz nefsimizden bize daha yakindir. O ilmiyle bizi kusatan, vücudi varligimizin mutlak hakimi oldugu gibi,   bütün yönleriyle vicdani,  iradi ve ihtiyari hayatimizin merkezinde  de olmasi gerekir.

Bize en yakin (karib ve akrep) olan Rabbimize ne yazik ki, niyet ve davranislarimizla O'nun hidayetinden ve nusretinden uzaklasiyor ve zulme sapabiliyoruz. Ondan uzaklasmadan yakin durmak, uzaklasmissak tekrar yeniden yakinlasmak için halis/katiksiz bir niyet ile salih amellere yönelmemiz gerekir.

De ki; "Benim namazim, (her türlü) ibadetim/kurbanim, hayatim ve ölümüm, hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir.(En'am;6/165)

Allah peygamberinin dili ile bize sunu ögretiyor: Amelleriniz ve  eylemleriniz zahirde dogru olsa da asil onun arka planinda ve  hedefinde  halis bir niyet olmalidir. Niyet ve amel/eylem birbirini tamamlarken, bazi zamanlarda yapma imkanini gerçekte bulamayan niyetler, tamamlanmis bir amel gibi muamele görür.

Insanoglunun "niyet ve amel bütünlügünü" bozan/parçalayan ilk imtihani kurban üzerinden gerçeklesmistir. Söyle ki:

"Onlara Âdem’in iki oglunun haberini gerçege uygun olarak anlat: Hani ikisi de birer kurban sunmuslar, birininki kabul edilmis, digerininki kabul edilmemisti. Kurbani kabul edilmeyen, digerine, “Andolsun seni öldürecegim!” dedi. O da dedi ki: “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder."(Maide;5/27)

Kisi zalim oldugu halde kurban kesebiliyor. Kurban kestigi halde mü'min kardesini de öldürebiliyor. Bu yaman çeliskiden/gafletten kurtulmak için niyetimizi ve özümüzü sorgulamaliyiz. Çünkü zulüm ve takva bir kalbde içtima' etmez.

Kurbani kesecek maddi imkana sahip olup olmadigimizi sorguladigimiz kadar niyetimizi de sorgulamaliyiz.

Bugün siyasi çatismalardan Ulusun ali çikarlarindan ve mezhepçilik kaygilardan dolayi Müslüman; Müslüman kardesinin canina, malina, irzina saldirmaktan çekinmiyor.  Adem (as) 'in oglu Kabilden de daha asagilasmalar var. Çünkü Kabil yaptigindan pismanlik duydugu halde ne yazik ki bugün taraflar birbirlerine yaptigi zulümden pismanlik duymuyor, bunu bir övünç ve zafer olarak görüyorlar.

Diger tarafta Müslüman kardesinin canina kiymaktan çekinenler, ayni sekilde kardesinin  onur ve haysiyetine saldirmaktan da çekiniyor mu?

Allah Muttakiden kabul ediyor, zalimden kabul etmiyor. Kurban kesen milyonlarca Müslümandan biri olarak her birimiz kurbanimizin kabul olmasini dilerken kabulün bir sarti olan takvâmizi sorguluyor muyuz? Takvâ hayatimizin merkezinde midir? Yoksa sadece özlemini duydugumuz bir kavram midir? Muttaki kimdir? Her mü'minin amaci "takvâ"olmasi gerekmez mi?

Hz. Ali (ra)' a ait oldugu tahmin edilen" takva"nin tanimi dikkate alindiginda Muttaki;Allah'a sirksiz iman eden, Kur'an ile amel edip ebedi yolculuga çikacagi güne hazirlik yapandir.

"Onlarin ne etleri Allah’a ulasir ne de kanlari; O’na ulasacak olan sadece sizin takvânizdir. Iste Allah onlari sizin istifadenize verdi ki size dogru yolu göstermesinden ötürü O’nu tâzimle anasiniz. Iyilik yolunu tutanlari müjdele!"(Hacc;22/37)

Kurbanliklar özelinde Rabbimizin istifademize verdigi  bütün maddi imkanlar hakki ve hakikati/hidayeti bulmamiz için bir araç, ayni zamanda sükrün bir ifadesi olarak O'nu yüceltmenin, büyüklemenin (tekbir) bir vesilesi olmalidir.

Kurbanlik hayvanin boynuzu ve kulagi dahil kusursuz olmasi gerektigi gibi diger amellerimizin/islerimizin de kusursuz ve niyetimizin-amacimizin halisane olmasi yönüyle  diger bütün amellerimiz için bir mihenk/ölçü ve disiplin  olmalidir.

Kurban ibadetine ve bilincine ilgi duydugumuz gibi diger bütün salih amellere de ilgi ve hassasiyet gösterdigimiz de "her yil sevinçle dönüp gelen bayramlarda dünyanin her kösesinde bu ümmetin her bir evladi bu coskuyu hissederdi.

Darbeler isgaller neticesinde yüzbinlerce insan katledilmez, milyonlarca mülteci yollarda, kentlerde, kamplarda madden ve manen helak olmaktan kurtulurdu.

Iskence, kötü muamele ve keyfi idamlar ile binlerce hayat karatilmazdi. Daha çok paylasir, birlikte yasadigimiz farkli inançlardaki komsularimizin sevinç ve mutlulugu ile taçlandirmis olurduk.

Bu ümit ve duygularla bayraminizi tebrik ediyor, Müslümanlarin sahsinda bütün insanligin bayrami olmasini diliyorum.

Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.

 

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!