Egitim Meselesi, Egitim Amma Nasil Bir Egitim

Egitim insan hayatinin, kisi, aile ve toplum hayatinin en önemli esasidir...
Egitim Meselesi, Egitim Amma Nasil Bir Egitim
Mahmut BALCI
Mahmut BALCI
Eklenme Tarihi : 10.08.2021
Okunma Sayısı : 999

Egitim insan hayatinin, kisi, aile ve toplum hayatinin en önemli esasidir. Fert, aile, toplum ve milletlerin gelismesi, ilerlemesi, huzurlu ve mutlu olmasi dogru bir egitim ve egitime verdikleri degerle orantilidir. Hayatin bütün alanlarindaki basari, egitim alanindaki basariya baglidir. Onun için tarih boyunca, Milletlerin, ülkelerin egitim ve egitim sistemleri her zaman önem arz etmistir.

Bu yazida bu önemli konu, egitim ve egitim sistemleri ile ilgili genel düsüncelerimi arz etmeye çalisacagim.

Yaratilmislar arasinda insanin çok farkli özel bir yeri vardir. Insan, maddi tarafi çamur (Toprak+ su = Çamur)  Manevi tarafi, Hayatin kaynagi, Hayatin sahibi Yüce Allah’in kendi ruhunda üfledigi, verdigi ruh’tan meydana gelen ve en güzel surette yaratilan, Esrefi Mahlûkat ( yaratilmislarin en sereflisi) olan bir varliktir.

Sayamadigimiz kadar pek çok Maddi – Manevi nimete mazhar olan insanin yaradilis gayesi, kendini yaratan Yüce yaraticisin bilmek, O’nu tanimak, O’na inanmak ve O’na kulluk ve sükretmektir.

Bizi yaratan Rabbimiz, dünya hayatinda insanlari imtihan etmek, hangilerin iyi amel yaparak “ Iyi Insan”  hangilerinin kötü amel yaparak “Kötü Insan”  oldugunu ortaya koymak ve iyileri mükâfatlandirmak, kötülük yapanlara da hak ettikleri cezayi vermek için hayati ve ölümü yaratmistir.

Bu Imtihan için, Rabbimiz insana akil ve irade vermistir. Akli ile neyin iyi, neyin kötü, neyin dogru, neyin yanlis, neyin faydali, neyin zararli neyin, hak, neyin batil oldugunu kavrar. Iradesi ile de seçimini yapar. Dilerse iyiyi dilerse kötüyü, dilerse hakki dilerse batili seçebilir. Insani insan yapan, insani diger varliklardan ayiran, vahye muhatap kilan, diger varliklardan farkli ve üstün kilan özellik sahip oldugu bu akil ve iradesidir. Rabbimiz diger varliklara bu özelligi vermemistir. Onlarin seçme hakki yoktur. Allah’in kendileri için birledigi ilahi yasalar zorunlu olarak uyarlar. Baska seçenekleri yoktur.

Bizi seven ve bir annenin çocuguna karsi merhametinden daha fazla merhametli olan sonsuz rahmet sahibi Rabbimiz, bize dogru yolu gösteren, neyin iyi, neyin kötü, neyin dogru, neyin yanlis, neyin hak, neyin batil oldugunu açiklayan bizi iyiye güzele çagiran, kötülükten men eden peygamberler ve o peygamberler araciligiyla kitaplar göndermistir. Mülkün yegâne sahibi ve adil olan, hüküm ve hikmet sahibi olan Rabbimiz, gönderdigi bu ilahi kitaplar vasitasiyla bu dünya hayatinda sonra ebedi bir ahret hayatinin oldugunu bildirmistir. Insanlar olarak yasadigimiz bu dünya hayatinin hesabini vermek üzere Rabbimizin huzuruna döndürülecegimizi ve dünyada yaptiklarimizin hesabinin mutlaka sorulacagini, zerre miktari hayir, iyilik yapanlarin karsiligini görecegini ve yine zerre miktari ser, kötülük yapanlarin mutlaka karsiligini görecegini apaçik bildirmistir.

Bu dünya hayatinda Rabbimizin gönderdigi çagriya uyan ve rabbimizin razi oldugu bir hayat yasayanlar, ahirette razi olunan bir mutluluk hayat içinde, cennette yasayacaklardir. Peygamberlerin davetini ret eden, bu çagriya uymayanlara gelince, Kuran Ifadesiyle “ Onun anasi, kucaklayacak olan hâviyedir. O nedir, bilir misin? Yakip kavuran bir atestir! “ yani gidecekleri yer cehennemdir.

Insan ve insanlik kurtulusa ermek, dünya ve ahret mutlulugunu elde etmek istiyorsa bu hakikatleri esas almali,   nesillerine verecegi egitim sistemini de buna göre sekillendirmeli ve bu dogrultuda gelistirmelidir.

Egitim Sistemlerinin öznesi Insan oldugu için önce insani dogru tanimali ve tanitmalidir. Yanlis, eksik bir tanimlama, yapilan egitimin yanlis ve eksik olmasina sebep olur.

Üzülerek ifade edelim ki bu gün ülkemizde, Islam aleminde ve  dünyada egemen olan, kisileri, aileleri ve toplumlari milletleri etkileyen, egemen olan anlayis, vahye dayanan rabbani bir egitim anlayisi degil, maddeyi dünya çikarlarini, gücü, kuvveti esas alan, modern batinin, maddeci, materyalist sistem ve anlayisidir. Bu materyalist sistemin insana bakisi ve egitim sitemi de materyalisttir. Bu anlayisa göre insan, mana tarafi olmayan maddi bir varliktir. Ihtiyaçlari da maddidir. Insanin, bu maddi ihtiyaçlari karsilandigi zaman insanin mutlu olacagini düsünürler. Bu materyalist egitim sistemi ile yetisen insanlarin tek amaci, yemek, içmek nefsi tatmin etmek ve dünya ve dünyevi kazanç ve basarilar elde etmektir.

Yaraticisiyla bagini koparan, vahyi, dini hayatin disina iten, dini, ahlaki ve manevi degerlerini tahrip eden, insanin ruh ve mana tarafini yok sayan bu maddeci, materyalist, pozitivist bakis açisina göre Insan; ekonomik bir hayvan, sosyal bir hayvan, konusan bir hayvandir.

Insanin manevi tarafini görmeyen, Metafizik boyutu olamayan, ötelerden habersiz bu sistem ve anlayislar, insani manevi degerlerden soyutlamis ve insani hayvan seviyesine ve derekesine indirmislerdir.

Bu gün, bu egemen sistemler ve onlarin egitim anlayisi insani sadece bir maddi varlik gördükleri için, insanlarin sadece meddi ihtiyaçlarini karsilamayarak mutlu edeceklerini saniyorlar.

Bu anlayisa göre hayat sadece bu dünya hayati ve biz insanlarda bu dünya hayatini yasamak için gelmisiz. Ötesi yoktur.

Bu materyalist anlayis, insanliga, kan zulüm, haksizlik, sömürü ve kötülükten baska bir sey getirmemistir. Manevi tarafi olmayan, Allah’i dini, ahireti, hesap gününü yok sayan ve nesilleri bu dogrultuda egiten ve yetistiren bu materyalist istem ve anlayislar, insanlari maddeden, güçten, paradan, çikardan baska hiçbir deger tanimayan ve bunlari elde etmek için her türlü kötülügü yapabilen vahsi bir yaratiga dönüstürmüsler. Dinden, dini inançlardan, manevi duygulardan ve ahlaki degerlerden uzaklasan böyle bir insandan daha zalim ve insanliga daha zararli daha vahsi baska bir yaratik yoktur. Bu gün dünyada yasananlar bunu ispatidir.

“Dini yalanlayani gördün mü? Iste o, yetimi itip kakar; Yoksulu doyurmaya tesvik etmez;” ( Maun 1,2,3. Ayetler). Bu ayetlerden de anlasilacagi üzere, yeryüzündeki kötülüklerin,  adaletsizliklerin, haksizliklarin, sömürünün, kanin, gözyasinin en basta gelen sebebi insanin “Din Gerçegini” “Din Günü Gerçegini” Hesap günü, mükâfat ve ceza günü gerçegini yalanlamasi ve bu gerçegi hesaba katmadan yasanmasidir. Yetimi bile itip kakan böyle bir adam ve karakter, menfaat ve çikari için her türlü kötülügü yapabilir.

Bütün bu hakikatlerin isigi altinda Egitim Meselesine baktigimiz zaman, Egitim; insanin istenmeyen olumsuz davranislarini giderip, yerine olumlu güzel davranislar kazandiran bir süreç ve yapilan faaliyetlerdir. Dogru ve iyi bir egitim, insanin sorumluluk bilincini gelistirir, sorumlu duygusu ile hareket etmesini saglar, böylece iyiye, dogruya ve güzele yönelmesine, kötü ve yanlis davranislardan kaçinmasina vesile olur.

Insanlik, ancak, dogru bir egitim ile, sorumluluk bilincine sahip erdemli insanlar “Insani kamil”, erdemli nesiller yetistirebilir ve erdemli insanlarin olusturdugu erdemli ve mutlu toplumlar meydana getirebilir. Insanin fert ve toplum olarak huzuru ve gelecegi, manevi degerlere sahip, kendisine, ailesine, ülkesine, milletine ve insanliga faydali olan ahlakli, erdemli nesiller, yetistirmekle mümkündür.

Bu gayeyi gerçeklestirmek için;

Egitim sistemi, Insan fitratina uygun olmalidir. Insan fitratini, biz insanlari bütün evreni yaratan yasatan idare eden, terbiye eden, bizimde, âlemlerin de rabbi olan Yüce Allah en iyi bilir. Yaratan bilmez mi? Elbette bilir. Onun için Egitim Sistemi Rabbani olmalidir. Yani, Rabbimizin bizim dünya ve ahret mutlulugumuz için gönderdigi ilahi vahyi rehber edinmeli koydugu ilkelere ve rizasina uygun, rabbimizin rizasina götüren bir Rabbani bir sistem olmalidir, Rabbani olamayan bir egitim bizi huzur ve mutluluga götüremez. Allahin, “Ahseni takvim” ve Esrefi mahlûkat olarak yarattigi Insani, konusan hayvan, ekonomik hayvan derekesine düsüren Batinin batil ideolojileri ve egitim anlayislari dünyevi ve nefsanî sistemlerle ile bu saglanamaz.

Egitim sistemi bütüncül olmalidir ve Tevhidi esas almalidir. Insan, bu evrende yalniz degildir. Her seyden önce bu evrenin bir yaraticisi, bir Rabbi vardir. Bütün everen, yerde ve göklerde olan her sey O’na aittir. Ondan baska ilah yoktur. Her sey O’nun emrinde ve tasarrufundadir. Insan bu âlemin sahibi maliki degil, kisa bir süre burada kalan bir misafirdir. Burada ebedi kalacakmis yanilgisina düsmemeli. Bu kisa dünya hayatinda, dünyanin küçük menfaat ve çikarlari için diger insanlara, varliklara haksizlik ve zulüm ederek zarar vermemelidir.   Toplumda diger insanlarla, evrende diger varliklarla beraber yasamaktadir. Insan, kendiyle, yaraticisiyla, diger insanlarla, evrendeki diger varliklarla barisik ve dost olmalidir.

Egitim sistemi, Allah adina, Allah adiyla ve Allah için olmalidir. ilk vahyin “Yaratan Rabbin adiyla oku” olmasi, bunu açik bir sekilde göstermektedir,

Egitim, önce, insana kendini tanitmali, Rabbini tanitmali, Rabbi karsisindaki konumunu tanitmali ve yaratici ile iliskisini dogru tespit etmelidir. Ki bu iliski yaratan- yaratilan ve kulluk iliskisidir. Insan kendini yaratan Allaha kulluk etmek için yaratilmistir. Insan bu gerçegi bilmeli ve hayatinin her alanini bu amaç dogrultusunda yasamalidir ki hem dünyada hem ahrette huzurlu ve mutlu olsun.

Egitim insana, diger insanlara, tabiata, everene canli – cansiz diger varliklara karsi iliskilerinin nasil olmasi gerektigini ögretmeli ve bu konuda rehberlik etmelidir. Bu iliskilerin nasil olmasi gerektigini Rabbimiz belirlemistir. Konu ile ilgili insan olarak uymamiz gereken temel esaslari gönderdigi peygamberler ve Peygamberler araciligi ile gönderdigi ilahi vahiy ile bize bildirmistir. Bu konularda yaratan kim ise hüküm koymak da onun hakkidir. Insan haddini bilmeli ve kendini helake götürecek isyan ve tugyandan kaçinmalidir.

Egitim sistemi, hür olarak dogan, akil ve irade sahibi insanlarin bu özelliklerini dikkate almali, onlari koruyup gelistirmesine yardimci olmalidir. Insanlara zorla fikir, din ideoloji dayatmamali, insanlar aklini ve iradesini kullanarak, özgürce inanma, düsünme,   inandiklarini ve düsündüklerini özgürce ifade etme ve yasama hakkini tanimali ve bu hakki güçlendirmelidir.

Egitim sistemi; taklitçi ve ezberci degil, akli kullanmayi ve düsünmeyi esas alan, düsünmeyi ögreten, fikir üreten soru soran, sorgulayan ve nesiller yetistiren nitelikte olmalidir. Bu gün, ülkemiz basta olmak üzere Islam âleminde, istenilen düzeyde bilim, fikir üretemeyisimizin ve dünya çapinda bilim insani, mütefekkir, yazar sanatçi yetistiremeyisimizin en büyük sebebi ideolojik egitim sistemleridir. Ideolojilerle sartlanmis kafalarla hiçbir yerer varilamaz.

Egitim Sistemi, insanin yaradilisinda olan yetenekleri kesfedilmesine ve gelistirilmesine yardimci olmalidir.

Son söz, fitrata uygun, tevhidi esas alan, önce ahlak ve maneviyat diyen, imanli, ahlakli salih  ve erdemli nesiller yetistiren bir egitim ve egitim sitemine kavusmak duasi dilegiyle….

(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)

 

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!