Büyük Tehlike: Beyni Kabiz Agzi Ishal Olmak

Hayli zamandir dikkatimi bir ayet çekmektedir: Allah'in izni olmadikça hiçbir benlik iman edemez. Allah; pisligi, aklini kullanmayanlarin üzerine birakir.
Büyük Tehlike: Beyni Kabiz Agzi Ishal Olmak
Ali YALÇIN
Ali YALÇIN
Eklenme Tarihi : 19.01.2021
Okunma Sayısı : 1582

Hayli zamandir dikkatimi bir ayet çekmektedir: Allah'in izni olmadikça hiçbir benlik iman edemez. Allah; pisligi, aklini kullanmayanlarin üzerine birakir.1

Inanmak, bireyi kendine yabancilasmaktan kurtaran akli, kalbi ve söylemsel bir tezahürdür. Akil ile söylem arasindaki bagin kopmasi, beynin kabiz olma halinin yani sira agzin da ishali ile zannimca, açiklanabilir. Dolayisiyla kalp yani degisim devre disi kalir.  Sorgulamanin merkezi donunca, ciddi bir yabancilasma baslar ve agiz, saglikli fikir üretmenin kaynagindan kopmus olmanin çildirasiya bunalimi ve baskisi altinda,   ishale düser. Kontrol disi ve akla aykiri kelimeler ishali, pisligi üzerine saliverir. Akil devre disi kaldikça da Allah; pisligi onun üzerine birakmaya devam eder. Derken muhakeme ve sorgulama sona erer.

Bu yüzden olsa gerek, sorgulama yetenegini kaybetmis beyin, Albert Einstein’a atfedilen sözün ifadesiyle “evrendeki en büyük ziyan” olarak tanimlanmistir. Soktrat’in tezinde sorgulama yeteneginden mahrum bir akil, en evvel, sosyal gerçeklikten kopmustur ve zaten akil olma özelligini de yitirmistir. Akilsizlik düzenindeki hayat dahi anlamsizdir.  Söz konusu hayat  “sorgulanmiyorsa yasanmaya degmez” hükmündedir.2 Böylesi bir bilinçsizlik hali Ali Seriati tarafindan “Bilinç ve Eseklestirme” seklinde, bilinçten uzaklasan insanda eseklesme sürecinin basladigina yorumlanir.3

Kabiz bir beynin donuklugu, tarihte siklikla karsilasilan yikim ve kaybedis evrelerinde fikri donukluk olarak kendini derhal belli etmis ve “Islam Dünyasi” adli cografyada fikir üretiminin olmadigi, tepesine kadar pislige batmanin yasandigi dönem/ler olarak kayda geçmistir. Bilinç yoklugu sendromunda ishal agizlarin tutarsiz çiktilari onlarin pislikten çikmalarina engel olmustur. Günümüz Islam cografyasinda psikolojik ve sosyal uyumsuzluk çildirma halinin baskaca bir izahi yoktur. Akildan ve fikir üretmekten kopan insanlarin savrulmalari onlari özgür olmaktan da uzaklastirmaktadir. Tamamen bagimli hale gelen bu insanlarin en çok da “muhafazakâr iktidarlar” tarafindan “eseklestirildikleri” görülmektedir. Muhafazakâr iktidarlar, dinî özgürlükler mi, fikir özgürlügü mü tercihlerinde zaten fikir üretemeyen donuk ve kabiz beyinlilerin daha kolayca dinî özgürlüklerden yana tercih yapacaklarini bildiginden onlari dinî özgürlükler batakligina sürmektedir. Dini özgürlükler batakliginda akil edemeyenlerin halini Kur’an, Hz. Ibrahim ve kavminin çatismasi üzerinden verir. Bir dini bayram günü herkes dinî tören alanina giderken Ibrahim bir mazeret ileri sürerek katilmamis ve kavmin taptigi putlarla dolu puthaneye girmistir. Önlerine konmus yemeklere dokunmayan putlarla alay eder ve baslar hepsini kirmaya… Baltayi da en büyüklerinin boynuna asar. Kavim puthaneye geldiginde durumu görür ve ilk akla gelen Ibrahim’dir. Sorguya alinir. Ibrahim, olsa olsa bunu yapanin boynunda büyük balta bulunan putun yapmis olabilecegini söyler ve sormalarini ister. Tabi cevap verebilirse! O kalabalik, dinî özgürlük alanindan çikip da düsünsel özgürlüge kavustuklarinda birbirlerini zalimlikle suçlamislardir. Neticede bu durum kisa sürmüs, muhafazakâr tutum devreye girmis ve Ibrahim atese atilmistir.4

Ibrahim’in kavminin akil edebilme süresinin kisaligi misali, genelde akil edebilme süreleri kisadir lakin atesle imtihan olma pahasina da olsa aklini kullananlar sirk basta olmak üzere türlü türlü pislige bulasmamislardir.

Kabiz bir beyin ile ishal bir agzin sebep oldugu yikim,  insanin ifade özgürlügüne tahribatlar verdiginden bireysel bagimsizligini yok edip onu bagimli hale getirmekle kalamamaktadir. Ayni zamanda bagimsiz birey kimligini yok edip kendine yabanci duruma düsürmektedir. Bu tür bir yabancilasma ancak aklini yetirmis birey veya topluluga yukarida bahsedilen ayette geçtigi haliyle “rics”in yani pisligin boca edilmesiyle ifade edilebilir. Ibrahim’in kavminin sahte kutsallara sarilmasi gibi günümüzün degisken görünümlü sahte kutsallarina siginan ve oralarda “kimlik” edinmeye çalisanlarin iddialari tam da bir kabiz beynin agizlara vuran ishal halidir! En kötüsü de bu halin bir kitleye sirayet etmesidir. Muhafazakâr iktidarlarda toplumsal siyasi kimliklerini yitiren kitlelerin siyasallasma körlügüne düsmeleri kabiz beynin görme yetisi üzerindeki etkileri seklinde de yorumlanabilir. Eflatun’un Magara alegorisindekine benzer, “yüzleri magaraya dönük, ayaklarindan ve boyunlarindan zincirli insanlar” yüzleri hakikatin ötesine dönük, ayaklarindan ve boyunlarindan zincirlenmekle kalmamis beyinleri de dondurulmus insanlar… Yabancilasip sömürülen, istismar edilen kitleler… Platon ne güzel söylüyor: …arkalarinda idea evreni ve onun arkasinda da günes bulunmaktadir. Günesin idealara vurmasindan dolayi olusan gölgeler magaranin duvarina düsmektedir. Ömrü boyunca gölgeleri gören insanlar idea evreninden habersiz olduklari için onlari gerçek zannetmektedir. Ne ki, gerçegi görmek için gölgelere bakmaktan kurtulup, arkalarindaki gerçege yönelmeleri gerekmektedir. Ancak ayaklarindaki ve boyunlarindaki zincirler onlari engellemektedir. Insanlarin gerçegi görmesini engelleyen bu zincirler, insanlari bu dünyaya baglayan arzu ve istekleridir. Insan arzu ve isteklerinin esiri olmaktan kurtulmadikça asil gerçekligin farkina varmadan yasamaya devam edecektir.”  Platon’a göre ancak akilli insanlar zincirlerinden kurtulup gerçek bilgiye ulasabilirler.5

Yazimiza baslarken verdigimiz ayeti bu çerçevede yorumlama devam edersek, insan akil etmeyince ve fikir üretmeyince içsel ve dissal birçok faktör tarafindan kabiz bir beyinin ishal agizlilari olarak tika basa dolu “cehalet magarasina”  mahkûm olur. Sahte kutsallar tarafindan sömürülür, sömürülme onlarin kaderine dönüsür çünkü sömürü bir iktidarin dayatmasidir ancak sömürülenin tercihi üzerinden bir kadere dönüsmüstür.6

Insanin, onu sinirlayan beyin donuklugundan kurtarip sözünü özgür kilabilmesi için günümüzde de firsatlari mevcuttur. Allah’a karsi sorumlu davranip kuralli yasamayi benimsemesi halinde7 ilk emarenin söze yansiyacagi kesindir. ”Ey iman etmis olanlar! Allah'a karsi sorumlulugunuzun bilincinde olun ve sözün SEDID olanini söyleyin”8

Zira ancak SEDID olan söz beyin donukluguna/kabizligina karsi bir SED olusturur ve dogru söze evrilir. Sözün; sömürüye, sahte kutsallarin ürettigi ishalimsi tutarsizliga sed(set) olup insani akleden beynin sözleri temelinden diriltmesi de ancak bu sekilde mümkündür.

______________________

1-Yunus Suresi /100
2-Platon, Sokrat’in Savunmasi
3-Bilinç ve Eseklestirme( Fecr Yayinlari)
4-Enbiya Suresi/52-70
5-Platon'un Devlet adli eserinin yedinci kitabinda Sokrates'in agzindan ortaya atilan Antik Çag felsefesinin en önemli alegorilerinden biridir.
6-Iktidar ve kader ayni köktendir.
7-Takva = kuralli yasam
8-Ahzap Suresi/70

YORUMLAR
Sükrü ÖZHAN
22.1.2021 16:48
Insanlara cehaletlerini tanitmak imkânsizdir, zira cehaleti taniyabilmek için de bilgi Iazimdir.? Jeremy Taylor Ali hocam eline saglik

Abdulkadir
20.1.2021 07:46
Ya insanin beyni ishal olmussa.

YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!