Diyarbakir

Diyarlardan gelen çingirak sesleriyle tanidim seni
Mavi kubbenin altinda asilligini seyrettim
Geçmis ve gelecek kusaklar arasinda köprüsün
Farkli dillerin renk cümbüsüsün.

Karpuzun tatliliginda hosgörünü sevdim
Güzel insanlarla hos sohbetini dibek kahvesiyle yudumladim
Bir asir kadar tecrübeni bir genç kadar dinamikligine hayran kaldim.
Kültürlerin bulusmasini ve sevinçlerin paylasmasini sevdim.
Halil Ibrahim sofrasini cömertlikle süsleyensin
Farliliklarinla biricik, benzerliklerinle bir bütünsün
Bir taraftan ilim kenti diger taraftan tarihe taniklik edensin
Seni gözlemek barisin ve özgürlügün gökyüzünde bulusmasidir.

Diyarbakir yurdum evim sehrimsin
Basimi yasladigim koca bir çinarim
Mutlu ve huzurlu oldugum ana ocagimsin
Her halinle güzel ve biriciksin.

Sairlerin dilinde sen, kaleminde sen varsin
Bakir çarsilarin da geçmisin zenginligine imrendim.
Günesin dogusunu en güzel sende gördüm
Farkli dinlerin kardesligini sende hissettim

Kahvaltida ciger yemegi adet edindigine sastim
Diyar diyar gezip benligimi sende buldum
Surlarin kadar dik ve güçlüsün
Günesin ilk dogusu kadar hayata anlam katansin
Seni anlatabilmek için kelimeler yetmez
Görünce yasayinca hissedilir ve sevilirsin.

Foto: diyarbakir.bel.tr