Deprem Kitaplara Bakisimi Degistirdi

Mehmet Aslan, deprem bölgelerinden biri olan Malatya'da doktorluk yapiyor. Ayni zamanda paha biçilmez bir imzali kitap koleksiyonunun da sahibi. Depremin üzerindeki yükleri sorgulamasina yol açtigini vurgulayan Aslan...
Deprem Kitaplara Bakisimi Degistirdi
Doç.Dr.Mehmet ASLAN
Doç.Dr.Mehmet ASLAN
Eklenme Tarihi : 30.03.2023
Okunma Sayısı : 834

Mehmet Aslan, deprem bölgelerinden biri olan Malatya’da doktorluk yapiyor. Ayni zamanda paha biçilmez bir imzali kitap koleksiyonunun da sahibi. Depremin üzerindeki yükleri sorgulamasina yol açtigini vurgulayan Aslan, “Bu deprem bende büyük bir zihinsel dönüsüme yol açti. Ben kitabi hayatinin merkezine koyan biriydim. Her seyi yeniden düsünecegim hayata dair. Kitap da bundan payini alacak elbette” ifadelerini kullaniyor

Depremin yaralari yavas yavas sarilirken bölgedeki ihtiyaçlar da çesitleniyor. Ihtiyaç listeleri her gün yenileniyor: Oyuncaklar, egitim setleri, kirtasiye malzemeleri, kitaplar… Bu yönde de bir seferberlik basladi. Fatih’te ugradigim sahafta üniversite ögrencisi gençler bir sürü kitap seçti, sonra içlerinden biri sahafa dönüp “Biz bunlari” dedi “deprem bölgesine, Malatya’ya göndermek için aliyoruz da…” Cümlenin devami gelmeden sembolik bir fiyat esliginde, kitaplar çoktan torbalara konup gençlerin eline verilmisti bile.

ENIS BATUR’UN YAZDIKLARI

O esnada Malatya’da yasayan, Türkiye’nin en vasifli sahis kütüphanelerinden birine sahip Mehmet Aslan’i hatirladim. Aslan aslinda çocuk doktoru, ayrica Inönü Üniversitesi Tip Fakültesi’nde ögretim üyesi. Kültür çevreleriyse onu çogu nadir, imzali kitap koleksiyonuyla taniyor. Bakin Enis Batur, son kitabinda ondan nasil bahsediyor:

“Siki takipçi okurum, bütün kitaplarimi toplamayi sürdüren Dr. Mehmet Aslan, ayrica imzali kitabima rastladiginda da edinmekten geri durmuyor. Tansu ve Ert’e imzali kitabima o ulasmisti, Özkök hos bir yazi dösenerek, tasinma sürecinde depodan kitap kutularinin çalinis öyküsünü aktardi. Dr. Aslan, bu kez de Orhan Pamuk’a imzaladigim, Baska Yollar nüshasini satin almis bir sahaftan, ithafli sayfanin fotografini göndermis.”

YIKILAN CAMIDEN ALINAN KITAPLAR

Kitapsever ve koleksiyoner Mehmet Aslan depremi iki türlü yasadi Malatya’da: Evvela ailesiyle birlikte depremzede olarak, ikincisi de hastanede depremi karsilayan bir doktor olarak. “Elbette ilk önce ailemizin, akrabalarimizin, arkadaslarimizin, hastalarimizin yardimina kostuk. O an da kitaplar aklima bile gelmedi” diyor. Peki ya sonra?

Aslan’in dogup büyüdügü evde bir kütüphane yoktu. Kitap okuma serüveninin baslangicini okul ve arkadas çevresinin etkisine bagliyor. Ilkokul yillarinda babasinin verdigi harçliklarla maalesef son depremde yikilan Yeni Cami’deki yer sergisinden kitaplar aliyordu. Aldigi kitabi hemen o gün okuyor, ertesi günkü harçligiyla bir tane daha aliyordu. Biriktirme serüveni tâ o yillara dayaniyor yani.

45 DERECELIK AÇIYLA OKUNAN KITAPLAR

Bir baska kitap kaynagi da arkadasinin abisinin ilçedeki kitapçidan ödünç aldigi yeni kitaplar. Yalniz bu kitaplar 45 derecelik bir açiyla tutularak okunuyor. Çünkü okunduktan sonra kitapçiya yipranmamis sekilde iade edilecek.

Ilkokul, ortaokul, lise derken okuma ve biriktirme serüveni Istanbul, Cerrahpasa’daki tip egitimi sürecinde de devam eder. Bu yillarda bir taraftan düsünce ve edebiyat alaninda kitaplar okurken bir yandan da Ismail Kara, Ismet Özel, Dücane Cündioglu, Adnan Büyükdeniz, Mustafa Özel gibi isimlerin derslerine katilir. Üniversite son sinifta evlendiginde kaldigi ögrenci evinden kitaplarini ve onlari dizdigi 4-5 rafi alip çikacaktir.

100 BIN KITAP YÜZLERCE DERGI

Genelde okuyacagi yeni kitaplar alan Aslan, 2000’lerden sonra kitabi artik bir ‘nesne’ olarak da toplamak istedi. Artik bir hedefi de vardi: Edebiyat, sanat, felsefe, fikir ve kültür alanlarinda kitap ve dergilerden olusan büyük bir kütüphane kurmak. Yolunun nereden geçecegi de belliydi: Sahaflar… Malatya’dan Istanbul’a ya da Ankara’ya gittiginde bazen 10 koli bazen 40 koli kitapla dönüyordu. Internetten satis yapan sahaflar da daima takibindeydi. Sayi günden güne artti. Kendi evi ve ofisi yetmedi kitaplara, dergilere. Annesinin evinde de yer açti kendine. O da yetmeyince yeni bir kiralik ev tuttu. Bir asamadan sonra kütüphanesinin hacim olarak degil nitelik olarak büyümesi gerektigini düsünerek Osmanlica ve imzali kitaplar almaya karar verdi.

Kisa sürede 100 binin üzerinde ulasan kitap ve süreli yayindan olusan bir kütüphane kurdu.

IMZALARLA EDEBIYAT TARIHI RESMIGEÇIDI

Aslan’in kütüphanesi zaman içinde Osmanli’dan günümüze ünlü yazar ve sairlerin imzalariyla resmigeçit yaptigi bir edebiyat tarihi albümüne dönüstü. Mesela Edip Cansever, Cemal Süreya, Turgut Uyar gibi isimlerin 10’dan fazla, Sezai Karakoç’un ise 30’dan fazla imzali kitabi var. Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazil, Sabahattin Ali, Asaf Halet Çelebi, Orhan Veli, Ziya Osman Saba, Halid Ziya Usakligil, Refik Halid Karay, Behçet Necatigil, Ülkü Tamer, Hilmi Ziya Ülken, Halil Inalcik, Kemal Karpat imzali kitaplari olan diger isimler. En kiymetlilerinden biri ise Tanpinar’in Halide Edip’e imzaladigi kitabi süphesiz.

KURULAMAYAN KÜTÜPHANE

Mehmet Aslan’in, memleketi Malatya’da büyük bir kütüphane kurma fikri vardi. Hatta bununla ilgili yetkililerle bazi görüsmeler de yapti ancak -Türkiye’deki pek çok sahsi tesebbüs gibi- bu da neticesiz kaldi. Hem tesebbüsünün gerçeklesmemesi hem de maddi ve manevi yükünün artmasi sebebiyle 100 bin kitaplik kütüphanesinin bir kismini elden çikardi. Imzali kitaplarina, Osmanlicalara, kendisi için seçtigi basucu kitaplari ile tam takima yakin Sebilürresad, tam takim Yön, Papirüs, Mavera, Dirilis, Ötüken gibi dergilere ise kiyamadi.

YERLERE SAÇILAN KITAPLAR

Kütüp-hanesinin bir kismini elden çikarsa da kitaplari hâlâ birkaç farkli yerde duruyor. Depremden birkaç gün sonra evine ugradiginda karsilastigi manzarayi söyle anlatiyor Mehmet Aslan:

“Birkaç gün sonra eve ugradim, özellikle bütün varligimi ve vaktimi verdigim imzali kitaplarin yerlere dökülüp saçildigini gördüm. Annemin evindeki kitaplarimin bulundugu odanin kapisini açamadim orada neler oldugunu hala bilmiyorum. Binalarin ne kadar güvenli oldugunu bilemiyoruz, zaten depremler de devam ediyor. Binalarimizin durumu güvenli bir hale gelirse tekrar gidecegim.”

HAYATIMIN MERKEZINDEYDI AMA…

Depremin üzerindeki yükleri sorgulamasina yol açtigini söyleyen Aslan, “Pisman miyim? Elbette degilim ama…” diyor:

“Ben kitabi hayatinin merkezine koyan biriydim. Bütün maasimi, hatta gelecekteki 3-4 maasimi da kitaba yatiran biriydim ancak bugün artik bunu yapmam, yapamam. Bu deprem bende büyük bir zihinsel dönüsüme yol açti. Her seyi yeniden düsünecegim hayata dair. Kitap da bundan payini alacak elbette. Bugünkü süreç beni neye mecbur kilarsa onu yapacagim. Öncelik ailem. Üç kardesimin evleri agir hasar aldi. Yeniden evler, isler, hayatlar kuracagiz. Ailemin merkezinde de ben varim. Her seyim aileme, anneme, babama ve kardeslerime feda olsun, kitaplarim da dahil!”

Malatya artçi depremler neredeyse her saat basinda sallanirken Mehmet Aslan bir yandan her gün hastanede çocuklara sifa dagitiyor, bir yandan da depremin ailesi ve yakin çevresi üzerindeki etkilerini azaltmak için çabaliyor. Yillar içinde, büyük bir itina ve özveriyle insa ettigi kütüphanesinin gelecegi ise simdilik sallantida…

Ali Emiri Efendi.

ÇÖPE GIDEN SÜRPRIZ

Mehmet Aslan kütüphanesini kurarken bazi yol kazalari da yasayacakti. Sahaf Turkuaz’in ortaklarindan Nedret Isli, uzun yillardir tanidigi bu kitapsever müsterisine bir sürpriz yapmak istedi ve kitap kargosuna Ali Emiri Efendi’nin elyazisiyla bir siiri ilistirdi. Istanbul’dan Malatya’ya giden kargo kolisinin içinde sadece kitaplar degil, iki kartonun arasinda, Türkçenin ilk sözlügünü bulan ve hayati boyunca gittigi her yerden kitap toplayarak kurdugu 16 bin ciltlik kütüphanesini millete hediye eden Ali Emiri Efendi’nin elinden çikan bir sayfa da vardi. Birkaç gün sonra Sahaf Isli, kargonun teslim edildigi mesajini aldi ve sürprizin yankisini beklemeye basladi. Bir saat, iki saat, üç saat derken sonunda kendisi telefon açip Aslan’a merakla “Hediyeni görmedin mi?” diye sordu. O esnada Ali Emiri’nin kaleminden çikan evrak, kargo posetiyle birlikte çoktan önce hastanenin çöplügüne, oradan sehir çöplügüne, en son da imha yerine gitmisti bile. Aslan, kitaplari almis ancak içindeki kâgidi fark etmemisti. Hem kendisinin hem usta sahaf Isli’nin bu duruma ne kadar üzüldügünü tahmin edebilirsiniz.

Not: Bu yazi 12.03.2023 tarihinde indyturk.com sitesinden alintilanmistir, yazinin orijinali için asagidaki linki tiklayiniz.

https://www.yenisafak.com/hayat/deprem-kitaplara-bakisimi-degistirdi-4514662

Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.

 

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
YORUMLAR
Ilhami POLAT
30.3.2023 13:48

Mehmet Hocam güzel bir söylesi olmus. Allah razi olsun. Hayati anlamli kilan bir emek..Iyilik ve güzellikle dolu bir yasaminiz olmasi için dua ediyoruz.

YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!