Bizim Mahalle

Nasil, alistik mi adaletsizlige? "Harp hiledir? anahtari her kapiyi açiyor, içimize bir ilkeye göre hareket ettigimiz itmi'nani ? iç doyumu veriyor mu?...
Bizim Mahalle
Ahmet TASGETIREN
Ahmet TASGETIREN
Eklenme Tarihi : 25.12.2022
Okunma Sayısı : 828

Nasil, alistik mi adaletsizlige?

“Harp hiledir” anahtari her kapiyi açiyor, içimize bir ilkeye göre hareket ettigimiz itmi’nani – iç doyumu veriyor mu?

Abilerimizin, reislerimizin yargiyi vaziyete göre kullanma biçimi bizi keyiflendiriyor mu?

Kis kis gülüyor muyuz kendi aramizda?

“Nasil da gol atiyoruz” havalarinda miyiz?

Ahlâki unutali çok mu oldu? Ahlâk kelimesi kullananlara “sen hala oralarda misin?” sorusu ile mi karsilik veriyoruz?

Bakalim içimize, fetö yöntemlerini çok da yadirgamiyoruz degil mi? Yeter ki bize yarasin. Demek o yöntemlerle degil, onu kullananin biz olup olmamasi ile ilgiliymis sorun.

Yazili sinavda 100 puan alan ögretmen adayini mülakatta 50 puan arti torpilimizle geçtigimizde içimiz sizlamiyor degil mi?

Devletten, yüz bilmem kaç kere degistirilmis ihale yasasi ile balli ihale alan müteahhit kardesimiz vakfimiza bir yurt yaptirdiysa onun yuttugu bali görmemeyi ahlâk haline getirdik degil mi?

Bir zamanlar “Zulüm nereden gelirse gelsin ona karsiydik, mazlum kim olursa olsun onun yanindaydik” simdi yargi yoluyla zulüm icra ediliyor ve bu, siyaseten bizim isimize geliyorsa “yargi sürecine saygi”yi siar haline getirdik degil mi? O yargi süreci, sonunda bizi biçiyorsa hiç de saygiya layik degildi bir zamanlar. “Adalet adalet” diye bagiriyorduk. Öyle ki siyasi hareketimizin sembolü haline gelmisti adalet.

Ama simdi her birimizin, -siyaset öyle gerektiriyorsa- -yargisiz infazci olusumuzun farkina bile varmayabiliyoruz degil mi?

Ahlâktan söz etmek naiflik oldu, ne dersiniz?

Bu “iktidar hali” bir gün sona ererse -hos, hiç sona ermeyecekmis gibi bakiyoruz ve o sebeple çok çok rahatiz ya- dünyaya hâlâ verecegimiz bir mesaj kalacak mi? Böyle bir sorunun cevabini merak eden var mi aramizda?

Elimizde dilimizde daha önemlisi gönlümüzde hangi mesaj kaldi insanliga sunacagimiz?

Her isin “esnaf”i mi olduk yoksa? Aliyoruz, satiyoruz, yeter ki bedeli olsun.

Bir ara “Mücahittik müteahhit olduk” der hayiflanirdik, simdi “ne idik ne olduk” diye soracak bir hassasiyetimiz kaldi mi?

Artik adaletten, ahlâktan bahsedeni disliyoruz “muhalefet dili ile konusuyor” diye.

Bunlar rakiplerimizi yargilamak için kullanilabilir, bize hatirlatildiginda haddi asmak olur degil mi?

Ahmet Tasgetiren, Abdurrahman Dilipak, Ahmet Davutoglu, Ali Babacan, Abdullah Gül, daha kimler kimler hep savruldular degil mi? Neden?

Çünkü mahalleyi sorguluyorlar degil mi?

Mahalleyi, Mahalle’nin iktidarini, iktidarin güç kullanma üslubunu sorgulayana Mahallenin gazetelerinde yazi yazdirilmaz, televizyonlarina çikarilmaz, hatta baska tv’lere verilen listelerde bile “bunlari çagirmayin” notu iletilir degil mi? Bir yerde yazacak olsalar orasini reklam ambargolari ile bogmak âdettendir degil mi? Ucundan kiyisindan elestirel üç – bes cümle kuran, trollerin cehennemine atiliyor, sütunu dar ediliyor, bir daha “densizlik” yapmayacagina dair yemin billah ettiriliyor degil mi?

Peki Mahalle yerinde duruyor mu yoksa çoktan göçtü mü baska yerlere?

Vaktiyle, yani bu ganimet paylasimi isinin artmaya basladigi günlerde, “Uhud’un okçulari” baslikli bir yazi yazdigimda “cemaatten camiaya sonra da bambaska bir hale dönüsen” yapinin bir mensubu “kim için yazdiniz bunu?” diye sormustu. Söyler misiniz ganimet paylasimi derdine düsenler kimler aramizda? Yoksa o derde düsmeyen kalmadi mi?
Bizim mahalle, ah bizim mahalle..

…..

Bu haftaki Cuma hutbesinde Bizim Mahalle’nin çok iyi bildigi “Men tesebbehe bi kavmin fehüve minhüm – Bir topluma benzeyen onlardandir” hadisinden yola çikarak “Yilbasi” kutlamalarindaki ölçüsüzlüklere karsi uyarildi insanlar.

Bunu hep yapariz.

Aslinda bir hadis daha var, Peygamberimiz o gün insanlari yine bir “benzeme” konusunda uyarmis:

“Sizler karis karis, arsin arsin sizden öncekilerin yolunu izleyeceksiniz. Bir keler / kertenkele deligine girecek olsalar, siz de onlari takip edeceksiniz.”

Ne dersiniz, bu hadisi serifi de mi “yilbasi” kutlamalarina karsi uyarmak için insanlarin önüne koyalim?

Yoksa kendimiz için mi okuyalim bu Peygamber ikazlarini? Mesela baska baska taklitlerimiz, kertenkele deligine girmelerimiz için…

Hani zulümde - adaleti kanirtmakta - keyfimize göre yargi üretmekte kimleri taklit ediyoruz, beytülmal kullaniminda kimi taklit ediyoruz, ihale kanunu degistirmekte “kertenkele deligine girmek”ten bile ötesini mi yaptik, mal elimize geçtiginde, güç elimize geçtiginde, vesayetçilik söz konusu oldugunda kimleri geride biraktik? Sosyal medyayi kullanirken bizim gibi düsünmeyenlere karsi kul hakki gözetiyor muyuz, kimlere benzedik o alanda?

Sevgili mahallem, biraz dertleselim istedim. Benim aleyhimde, dün yan yana durdugunuz pek çok insanin aleyhinde pek çok seyi dolastirdiniz sosyal medya ortaminda. Bu yazimi da sosyal medya kanallarinda dolastirmaya ne dersiniz? Haydi Allah’a emanet!

Not: Bu yazi 25.12.2022 tarihinde karar.com sitesinden alintilanmistir, yazinin orijinali için asagidaki linki tiklayiniz.

https://www.karar.com/yazarlar/ahmet-tasgetiren/bizim-mahalle-1595067

Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
YORUMLAR
Irfan özgür
25.12.2022 13:58

Savruldugu yerden önce benimde severek okudugum ve dinledigim insandi Ahmet Tasgetiren abi. Yaziya gelince bunu bir vicdan rahatlatma operasyonu olarak görüyorum ve sik kullanilan bir yöntemin denendigini görüyorum. Önce bir iki hakli sey söyleniyor sonra onun arkasina birsürü tezvirat sikistiriliyor. Yani mülakatlarda yapilan haksizlik,ihalelerde yapilan haksizlik gibi konularin arkasina baska seylerin sikistirilmasi gibi. Saydigi isimlerden Abdurrahman Dilipak hariç kimlerle birlik olduklarina ve kimleri sevindirdiklerine bir bakmak yeterli. Bu savrulanlarin hiçbirisi ilkesel bir durumdan dolayi gitmis degil. Kimleri sevindirdiklerine bir bakilmasini tavsiye ediyorum. Bunlardan Abdurrahman Dilipak Akpartili hanimlar hakkinda istemeden olduguna adim kadar emin oldugum bir sözü ile kopus yasadi. Keske karsi tarafta biraz daha affedici olsaydi. Fazla uzatmak istemiyorum. Bir örnekte Abdullah Gül den vereyim ve kapatayim konuyu. Onunda savrulusu cumhurbaskanligindan sonra partinin ona teslim edilmeyisidir. Hangi ilkesel elestiriden söz ediyoruz. Digerlerini saymiyorum bile. Fazla uzattim özür diliyorum. Nerede bulundugumuza ve kimleri sevindirdigimize iyi bakalim. Ayni fikirde olmak zorunda degiliz ama zalimlerin yaninda olmamak zorundayiz.selam ve muhabbetle.

YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!