Vicdanın İsyanı

Asrın en büyük, en acımasız, en zalim ve en kalleş katliamının devam ettiği şu günlerde, Filistin haberleri artık üçüncü, dördüncü sıraya geriledi. "İsrail, bombalarıyla çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 100 Filistinli öldü veya 110 Filistinli katledildi" haberlerini olağan, alışılmış, sıradan bir olaymış gibi izliyoruz. Günlük döviz ve altın kurlarını seyreder gibi.
Vicdanın İsyanı
Mustafa GÜL
Mustafa GÜL
Eklenme Tarihi : 9.03.2024
Okunma Sayısı : 217

VİCDANIN İSYANI

 

Asrın en büyük, en acımasız, en zalim ve en kalleş katliamının devam ettiği şu günlerde, Filistin haberleri artık üçüncü, dördüncü sıraya geriledi. 

"İsrail, bombalarıyla çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 100 Filistinli öldü veya 110 Filistinli katledildi" haberlerini olağan, alışılmış, sıradan bir olaymış gibi izliyoruz. Günlük döviz ve altın kurlarını seyreder gibi.

 Acı, çok acı! 

Yazık, çok yazık! İnsanlığımızı, vicdanımızı yitirmiş durumdayız.

 Ne oldu bize? 'Başörtüsüne özgürlük!' diye yıllarca sokakları doldurduk. 'Kahrolsun Amerika!' diye de yürüdük, Kırım için Rusya'yı da kınadık. Doğu Türkistan için de Myanmar için de sloganlar attık.

 Ne oldu? 

Yorulduk mu? Dünya ve çıkarlarımız daha mı ağır basıyor?Ülkülerimiz, ümitlerimiz, haksızlık karşısında dik duruşumuz yok mu oldu? 

Tükendi mi?

Altmışa yakın İslam ülkesinden bir tane Faysal Bin Abdülaziz çıkmayacak mı?

Hani 1970'li yılların başında İsrail'e destek veren devletleri cezalandırmak için petrol ihracatını yasaklamış, petrol fiyatları iki dolardan 12 dolara yükselmiş, fiyatlar altı kat artmıştı.  Bütün Avrupa, enerjisiz  kalmaktan korkup, neredeyse ödleri patlamıştı. Gerçi bu dik duruş Faysal bin Abdülaziz'in hayatına mal  oldu. ABD'de  yetişip gelen yeğeni Faysal bin Musa, iki kurşunla amcasının canına kıydı.

Bu konuda birlik olunsaydı, sekiz - on Arap ülkesi boykata katılsaydı, sekiz - on hain ve katil yeğen zor bulunurdu.

Bugün 60 İslam ülkesinde birlik sağlansa, İsrail bu vahşetine devam edebilir mi ?İnsanlıktan, 25 yaşındaki ABD vatandaşı, vicdan sahibi, yiğit asker Aaron Bushnell gibi kendisini yakmasını beklemiyoruz. Fakat neden bu olay karşısında dünyayı ayağa kaldırmıyoruz? 

Batı medyasının en önde gelenleri ve İsrail'i maddi manevi yönden destekleyen  devletler, doğal olarak bu olayı görmezden gelecek  ve itibarsızlaştıracaklar.

  "Aaron ruh hastası, aşırı bir Hristiyan tarikatının üyesi" diyecekler. 25 yaşına kadar askeri istihbarat bölümünde, yazılım mühendisi olarak çalıştıracaksın, güveneceksin, ABD nin, Filistindeki   soykırıma katıldığına şahit olunca isyan ettiği ve canına kıydığı için, ruh hastası olacak, deli olacak öyle mi? 

Mekkeli müşrikler: "Kur'an okunurken gürültü çıkarın"(Fussilet,41/26) diyordu ya,  günümüz zalimleri de gerçekleri örtbas etmek için, kendi askerinin canına kıymasına başka kılıflar arıyor. Gerçekler daha fazla duyulmasın diye haber yapılmasını engelliyor. 

Gerçi Batı hep böyle yapıyor. Roger Garaudy, 'altı milyar Yahudinin ölümü abartılı' dediği için aforoz edilmedi mi? Daha önce 500.000 satan kitapları yasaklanmadı mı?  Dünyaca ünlü Fransız düşünür R. Garaudy, ölmeden ölü muamelesi görmedi mi?

Halbuki işlerine gelen olayları çok iyi destekliyorlar. 

26 yaşındaki Tunuslu Muhammed Buazizi'nin kendisini yakmasıyla, Arap Baharını başlatmışlar, Libya'yayı parçalayıp Mısır'da darbe yapmışlardı. Suriye ve Yemen'de kan akmaya devam ediyor.

Zalim, zalimliğini yapacak.

Biz, biz olalım.  Kendimize gelelim.

Gazze'de, her gün 100 canın, kahpeçe katledilişini görmüyorsak bile, Aaron'un, 'Filistin'e özgürlük'  haykırışını ve canına kıymasını  görmezden gelmeyelim!

 

Mustafa Gül

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Hikmet Akademisi'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!