Zülfikar Nedir?

Sözlükte "sahip? anlamindaki zû ile "omurga, bogum? mânasina gelen fekār kelimelerinden olusan Zülfekār...
Zülfikar Nedir?
Cesim ZEYDANLI
Cesim ZEYDANLI
Eklenme Tarihi : 11.12.2022
Okunma Sayısı : 1244

Rahmân ve Rahîm olan Allah’in adiyla.

Alemlerin Rabbi Allah’a hamd, salât ve selâm Efendimiz Hz.Muhammed Aleyhisselama, Âl-i Âbasi, Ehl-i Beyti ve Ashâbi üzerine olsun.

*

Sözlükte “sahip” anlamindaki ile “omurga, bogum” mânasina gelen fekār kelimelerinden olusan Zülfekār Hz. Ali’nin iki tarafi keskin, ortasi yivli kilicinin adidir. Kelime Türkçe’ye Zülfikar seklinde geçmistir.

Zülfikar, Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafindan Hz. Ali (k.v.)'ye armagan edilen ucu çatal kilicin adidir.

Kiliç hakkinda yapilan rivayet , Uhud savasinda düsman askerinden olan Amrü bin Adüd savasta kendisine karsi çikacak bir rakip istediginde Hz. Peygamber (s.a.v.) Hz.Ali’ye Zülfikari vererek düsmana karsi çikmasini söylemis ve bu kiliçla düsmani yenmistir.

Savasta mübarek disi kirilan Hz.Peygamber (s.a.v)’in  “Yetis Ali” demesi sonrasi bedeninde 70 yara alan ve son ana kadar Hz. Resûlullah (s.a.v.)’i savunan Hz.Ali (k.v.) için “Lâ fetâ illâ Alî, lâ seyfe illâ zülfikār” (Ali'nin üstüne yigit, Zülfikar'in üstüne kiliç yoktur) diye nidâ ettigi söylenmektedir.

*

Hz. Peygamber (s.a.v.) Bedir Gazvesi’nde ele geçirilen ganimetleri savasa katilanlar arasinda taksim ederken uzunlugu yedi karis, eni bir karis oldugu belirtilen bogumlu bir kilici kendine ayirmisti. Kabzasinin ucu gümüsten, baginda bir halkasi, ortasinda da gümüsten bir süs topuzcugu bulunan Zülfikar’in Merzûk es-Sakīl adli bir kiliç ustasi tarafindan yapildigi rivayet edilir. (1)

Zülfikar’in Mekke’de Haccâcogullari’ndan Münebbih b. Haccâc yahut Nebîh b. Haccâc’a ait oldugu zikredilmekle birlikte genelde kabul edilen görüse göre kiliç Bedir’de öldürülen Âs b. Münebbih’e aittir. Onu öldüren kisi bilinmedigi için umumi ganimetler arasina dahil edilmistir (2

Kilica Zülfikar adi, yivli ve iki tarafinin keskin olusundan dolayi verilmistir. Hz.Resûlullah (s.a.v.) Zülfikar’i Hz. Ali’ye verinceye kadar kendisi kullanmistir.(3)

Rabbimizin buyurdugu gibi;

‘’Biz peygamberlerimizi apaçik delillerle gönderdik ve insanlarin adâleti ayakta tutmalari için beraberlerinde de kitabi ve adâlet terazisini indirdik. Bir de kendisinde büyük bir kuvvet ve insanlara birçok fayda bulunan demiri indirdik. Allah, bütün bunlari, görmedikleri halde kendisine ve peygamberlerine yardim edenleri ortaya çikarmak için size verdi. Süphesiz Allah çok kuvvetlidir, karsi gelinemez bir kudrete sahiptir. ( Hadid Sûresi (57) 25. Ayet)

‘’ Allah, bütün bunlari, görmedikleri halde kendisine ve peygamberlerine yardim edenleri ortaya çikarmak için size verdi.’’

Rabbimizin ayeti kerimede buyurdugu gibi Peygamberler bu ilâhî yardimlar sayesinde hem ferdi hayatta hem de içtimâi hayatta adâlet ve nizami tesis etmeye çalismislar, hep haklinin yaninda olup haksizin karsisinda yer almislar, tüm güçleriyle hak ve adâletin gerçeklesmesi için mücâdele vermislerdir. Yalniz çogu zaman sadece delil, bilgi ve hikmetle mücadele etmek, zulme mâni olup hak ve adâleti gerçeklestirmede yeterli olmamaktadir. Peygamberler sadece “adâleti teblig” ile görevlendirilmemisler; bunun yani sira “adâleti fiilen gerçeklestirmek”le de mesul tutulmuslardir. Böyle olunca zaman zaman silahli mücâdele de kaçinilmaz hale gelmektedir. Iste âyet-i kerîmede “demir”in bu açidan faydasina dikkat çekilmektedir. Bu ayeti kerimede zamanin silahlari ve Zülfikar’a da isaret oldugu beyan edilmistir.

Resûlullah (s.a.v.) zamaninda demirden kiliç, mizrak, zirh gibi silahlar yapilirdi. Simdi ise tank, füze, uçaksavar, makinali tüfek gibi pek çok agir silah yapilmaktadir.

*

Zülfikar Hz. Ali’den sonra Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin’e, Hz.Hüseyin’den sonra Hz.Ali evlâdina intikal etmistir. Muhammed b. Abdullah el-Mehdî (en-Nefsüzzekiyye), Abbâsî Halifesi Ebû Ca‘fer el-Mansûr’a karsi Medine’de isyan ettiginde Zülfikar’ onun elinde bulunuyordu. Savas esnasinda Abbâsî ordusundan atilan bir okla yaralanan Muhammed b. Abdullah ölecegini anlayinca Zülfikar’i kendisine 400 dinar borçlu oldugu tüccara vermek istemis, Ebû Tâlib neslinden onunla karsilasacak bir kisinin borcu ödeyip kilici geri alacaklarini söylemistir.

Ca‘fer b. Süleyman b. Ali, Yemen ve Medine valiligine getirilince Zülfikar’i 400 dinar vererek almistir. Kiliç daha sonra Abbâsî Halifesi Mehdî-Billâh tarafindan satin alinmis, ardindan Halife Hâdî-Ilelhakk’a ve Hârûnürresîd’e intikal etmistir. Sair Asmaî, Tûs’ta bulundugu sirada Hârûnürresîd’i Zülfikar’i kusanmis olarak gördügünü belirtir. Asmaî, Hârûnürresîd’in Zülfikar’i kendisine gösterebilecegini söyledigini, onun izniyle Zülfikar’i eline alip kinindan siyirdigini ve on sekiz bogumlu oldugunu kaydeder. Hârûnürresîd’in daha sonra Zülfikar’i kumandanlarindan Yezîd b. Mezyed’e hediye ettigi rivayet edilir.

Buhtürî’nin divanindaki siirlerden Zülfikar’in Abbâsîler’den Mu‘tez-Billâh’in eline geçtigi anlasilmaktadir.(4)

IV. (X.) yüzyilda Muktedir-Billâh’in elinde bulundugu bilinen Zülfikar’in daha sonra kime intikal ettigine dair yeterli bilgi yoktur. Bazi tarihçiler, kilicin kisa bir süre Fâtimîler’e geçtikten sonra tekrar Abbâsîler’e intikal ettigini ileri sürerler. Rivayete göre Ya‘kūb b. Ishak et-Temîmî adli bir Fâtimî kumandani Abbâsî kuvvetlerince esir alinip Bagdat’ta hapsedilmis, on dört yil hapis yattiktan sonra Abbâsî Halifesi Muktedir-Billâh’in 320’de (932) öldürülmesi esnasinda meydana gelen karisikliklardan faydalanip Mehdiye’ye kaçarken Zülfikar’i da beraberinde götürmüstür.

Makrîzî Zülfikar’la birlikte Amr b. Ma‘dîkerib, Hz. Hüseyin, Hamza b. Abdülmuttalib, Ca‘fer es-Sâdik ve bazi Fâtimî halifelerinin kiliçlarini Misir’daki hizânetü’s-silâhta gördügünü, fakat bunlarin Fâtimî Halifesi Müstansir-Billâh’a karsi çikan Hamdân ve Sâver ogullari gibi emîrler tarafindan zaman içinde yagmalanip paylasildigini belirtmektedir.(5)

Hâkimiyet, güç ve iktidar sembolü olan kilici Resûl-i Ekrem’in Hz. Ali’ye hediye etmesi metafizik ve mânevî baglamda yorumlanarak Hz.Ali’nin zâhirî ve bâtinî mânada Peygamber’in tek ve hakiki vârisi olduguna inanilmis, Imam Ali er-Rizâ’nin, Zülfikar’i Allah’in emriyle Cebrâil tarafindan semadan indirildigini söyledigi de rivayet edilir. (6)

*

Zülfikar’in Anlami

Zülfikar 'in neyi sembolize ettigi, ne gibi islevi/islevleri oldugu, ucunun neden çatal oldugu, kelime/kavram olarak ne anlama geldigi ile ilgili bir çok açiklama vardir.

Müslümanlar Islam’a yaptigi hizmetlerden dolayi bir ucu digerinden uzun iki basli olan Zülfikar’a farkli anlamlar vermisleridir. Bunlardan bazilari sunlardir:

~ Büyük ucu imani, Küçük ucu ilmi temsil eder.

~ Büyük ucu zahiri, Küçük ucu batini  temsil eder.

~Büyük ucu kafirlerle savasi, Küçük ucu nefsimizle savasi temsil eder.

~Büyük ucu büyük dilimizi, Küçük ucu  küçük dilimizi temsil eder.

~Büyük ucu iyiligi ve inanci, Küçük ucu kötülügü ve inançsizligi temsil eder.

~Büyük ucu dogrulugu, Küçük ucu adaleti temsil eder.

Zülfikar, gerçek adaletin, hakkaniyetin, dogrulugun, mertligin sembolüdür.

*

Zülfikar’in Toplum üzerindeki Etkisi

Zülfikar üzerine söylenmis çok sayida sözler ve Zülfikarname adi ile bilinen çok sayida siirler mevcuttur.

Bütün bunlar ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in buyurdugu:’’La Fetta ila Ali La Seyfe ila Zülfikar.’’

‘’Ali'nin üstüne yigit, Zülfikar'in üstüne kiliç yoktur’’ sözü bile basli basina, Zülfikar'in üstünde durulmasi ve dogru mana verilmesi gereken önemli bir konu/kavram oldugunu göstermektedir.

Bu deyislere Rahmetli Geredeli Dertli’nin eserinden bir dörtlük ile örnek verelim .

MÜSEDDES/ZÜLFIKÂRNÂME

Zevce-yi bint-i Muhammed Ibn-i amm-i Mustafa

Ta ezelden öldürür ol sirr-i Nebi asina

Ali evlâdina bin canim dahi olsun feda

Varis-i peygamber oldür vakif-i sirr-i Hüdâ

Yâ nice medh etmeyim dünya vü ukba nami var

“Lâ fetâ illâ Ali lâ seyfe illâ Zülfikâr” ….Geredeli Dertli

Islâm ülkelerinin edebiyat ve kültürlerinde Zülfikar’a genis yer verilmis, Osmanli sanatinda çesitli malzemeler üzerine Zülfikar’ resmedilmistir. Topkapi Sarayi Müzesi Kütüphanesinde kayitli Siyer-i Nebî  (7) ve Falnâme (8) gibi minyatürlü yazmalarda Hz. Ali’nin Zülfikar’la düsmanlarini, ejderi ve aslani öldürüsü tasvir edilmektedir.

Barbaros Hayreddin Pasa’nin Istanbul Deniz Müzesi’nde muhafaza edilen sancaginda iri bir Zülfikar’ motifi bulunmaktadir.

Zülfikar’ bazi mezar taslarina da konu olmustur. Osmanli devrinde sevilerek giyilen tilsimli gömleklerin bir kisminda, Rufai, Bektasî ve Kadiri tarikatlarinda, Hz. Ali’ye ait hat ve levhalarda Zülfikar’ motifi yaygin biçimde kullanilmistir. Hakka ve adalete timsal olusu, Ehl-i Beyt ve Hz. Ali (a.s.) Muhabbetinden dolayi özellikle halk sanatinda Zülfikar’ motifi çokça islenmis olup yakin dönemde de Formlari bozulmakla birlikte- taki seklinde ele alinip kullanildigi görülmektedir.

Ey Alemleri Rabbi olan Allah’im! Efendimiz Hz.Muhammed (sav)’e onun Âl-i ne ve Ehl-i Beytine salât, selâm, rahmet, diliyoruz. Bizleri de Onlarin yolunda ve Kiyamet günü onlarla birlikte hasr eyle Amin

Cesim Zeydani

ULUSLARARASI EHL-I BEYT

ARASTIRMA VE DAYANISMA DERNEGI

YÖNETIM KURULU BASKANI

01-12-2022 ANKARA

BIBLIYOGRAFYA

1~ (Ya‘kūbî, Târîḫ, II, 88.)

2~ (Belâzürî, Ensâb, I, 144-145)

3~ (Ibn Seyyidünnâs, ʿUyûnü’l-es̱er, Kahire 1356, II, 918).

4~ (Buhtürî, Dîvân, Istanbul 1300, II, 239).

5~ (Makrîzî, el-Ḫiṭaṭ, Beyrut 1953, II, 267-268).

6~ (Ya‘kūbî, Târîḫ, II, 88).

7~ (Hazine, nr. 1223)

8~ (Hazine, nr. 1703)

(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)

 

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!