ey gazze
şimdi gece karanlığından
beter esbaba bürünmüş cümle yeryüzü
sahte üzüntülerinden
koç kurban eder tanrıcıklarına
sunak tepelerinden cüce insanlar
bilirim zordur
bir avuçluk taşı fırlatmak zulmün göbeğine
günler varki habbe düşmemiş kursağınla
küsme bana ne olur? kızma bana
ütülü pantolonum, boyalı iskarpinim
adamlık sıfatına yetmiyor
yüreğim mahpus, zihnim tutuklu
özgürlük türkülerini söyle sen
bir zeytin ağacının gövdesine
duymasam da ben
gözümdeki boz bulanık karartın
karanlığın derin karargâhında
kayıplara karışmış sanma olur mu?
senin için gönlümde yaktığım fersiz ateş
elbet yarar bir gecenin zifiri karanlığını
belki de perde perde
büyür de senin güneşin
benim rehberim olur
bütün görkeminle rengini taşır
gözbebeğime
ey gazze.