Sünnetin Gerekliligi -2-3-

Degerli dostlar; Bir önceki yazimizi Nebevi sünnetin, "Islam dininin ve Islamî yasamin olmazsa olmazi olan ikinci kaynagidir" sözü ile tamamlamistik...
Sünnetin Gerekliligi -2-3-
Emin YÜCETAŞ
Emin YÜCETAŞ
Eklenme Tarihi : 3.04.2022
Okunma Sayısı : 512

Degerli dostlar;

Bir önceki yazimizi Nebevi sünnetin, "Islam dininin ve Islamî yasamin olmazsa olmazi olan ikinci kaynagidir" sözü ile tamamlamistik.

Bu söz öyle bir gerçektir ki; Sünneti basite indirgemek, yol gösteren hadisleri hiçe saymak, Allah'a ve onun Aziz elçisi Hazreti Muhammed'(sav)'e,  onu izleyen müminlere, Kur'an ve Sünnete düsmanliktan baska bir sey degildir. Sunu katiyetle bilelim:

Allah(c.c.)'den, Resulüne iki çesit vahiy gelmistir. Birincisi Kur'an-i Kerim'dir. Allah tarafindan Hz Muhammed'e gelen Son kitaptir. Hem lafiz hem anlam olarak vahiydir, mahluk degildir. Iki kapak arasinda toplanmis mushaftir.Ikincisi ise, Allah Resulü'nün Kur'an'i beyan eden  sözleri, fiilleri ve takriri sünnetidir. Burada da kaynak yine vahiydir. Ancak lafiz ve anlam mahluktur.

Sünnete uymak ve ona göre yasamak gerekliligi, sünnete uygun yasamanin vacip oldugunu Kur'an-i Kerim'in çesitli ayetlerinde görmekteyiz:

Örnek olarak Necm suresinin 50  / 1 ve 4 arasi ayetlerini ele alalim:

 "Inmekte olan yildiza  (peyderpey inen Kur'an'a) yemin olsun ki sizin bu arkadasiniz (Muhammed)  sapmadi ve (batila inanip) azmadi da.

 O kendi arzu ve isteklerine göre konusmaz.

 Size ilettigi kendisine indirilen ilahi vahiy den baska bir sey degildir."

 Bu vahiy,  ister lafiz ve anlami ile vahiy olan Kur'an olsun, isterse vahyin ikinci çesidi olan Sünnet olsun,  kaynak yalnizca Allah'tir.

 Ali Imran Suresi'nin 3 / 164. ayetinde de Allah söyle buyurur:

"Hakikaten Allah müminlere büyük bir lütufta bulundu da, kendi içlerinden, onlara ayetlerini okuyan, onlari (fena huy ve günahlardan) temizleyen ve onlara Kitab'i, Hikmet'i ögreten bir Resul gönderdi. Halbuki onlar bundan önce hiç süphesiz açik bir sapiklik içinde idiler."

Ayet-i kerimedeki Hikmet, Allahu Teala'nin, Resulüne indirdigi Kur'an'in hükümlerini, gizli ve ince manalarini anlama, onu yasama, onunla hükmetme ve onu uygulama ilmidir. Bu da Resulullah(sav)in sünneti ile ortaya konulmustur. Peygamberimiz de

" Süphesiz bana bir Kitap ve onunla birlikte bir benzeri açiklama ve uygulama izni verilmistir." buyurmustur( Ebu Davut 5/4604).

Yine Bakara Suresi'ni 129. ayetinde, Hz. Ibrahim ve Hz. Ismail'in agzindan  su dua ve niyazda bulunulmustur.

"Ey Rabb'imiz!  Onlara içlerinden, senin ayetlerini kendilerine okuyacak, Onlara Kitab'i ve Hikmet'i ögretecek ve onlari(sirkten ve kötülükten) arindirip tertemiz kilacak bir elçi gönder. Süphesiz sen,azîz ve hakîmsin".

Burada da  Allah (c.c.)Vahiy ve Hikmet kavramalarini birlikte kullanmistir.

Kur’an, nasil mutlak bir gerçekse, Hikmet de öyle gerçektir. Çünkü Sünnet, Kur'an'in hayat pratigidir. Allah'in deyimiyle, "Üsvetün hasenetün" dür.

 "Gerçek su ki, Allah'i ve ahiret gününü bekleyen ve onu sürekli anan kimseler için, Allah'in elçisi güzel bir örnektir."( Ahzab 33/21)

Peygamberlerin gönderilislerinin amaci, Allah'in emir ve yasaklarini uygulama konularinda "Onlara itaat edilmeleri" ilkesine dayanir.(Nisa 4/64)

" Peygamber size ne verdiyse onu alin; size neyi yasakladiysa  ondan da sakinin." (Hasr 59/7)

Dolayisiyla peygambere itaat, imanin ve kurtulusun; ona isyan ise küfür ve helâkin alâmetidir.

Muhammed Suresi'nin 47/3. ayetinde:" Siz Ey iman edenler!  Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin. Amellerinizi heder etmeyin." buyurur. Burada "Etîû" "itaat edin" kelimesi emir kipinde ve iki defa tekrarlanmistir. Bu iki itaati birbirinden ayirmak hem Allah'a hem de peygambere itaati reddetmektir ki, kisiyi küfür batakliginda birakir. "Allah'i sevmenin yolu Peygambere tabi olmaktan geçer."

 (Ali Imran 3 / 31- 32).

Bizim için, Peygamberimiz Hz Muhammed sallallahü ve sellem'e itaat etmek sudur:

Verdigi emirleri uyacagiz ve ona gönülden teslim olacagiz. Yasakladiklari konulardan sakinip, çikan sonuca bas egecegiz. Hayatimizla ilgili problemlerin çözümünde, O'nun hakemligine basvuracagiz...

" Ama hayir!   Rabbine andolsun ki, onlar ( Ey Peygamber) aralarinda anlasmazliga düstükleri konuda seni hakem yapmadikça ve sonra da senin kararina, kalplerinde hiç bir burukluk duymaksizin tam bir teslimiyetle tabi olmadikça, inanmis olmazlar"

 (Nisa 4 / 53)

Insanlari rafineriden geçirip saf hale getirmek, elbette Hz Peygamberin sünnetine uygun davranmakla mümkündür. Dün de böyleydi, bugün de böyle olacaktir...

Allah(c.c.),Kur'an'in açiklamasini Sünnete birakmistir:

 Nisa suresinin 59. Ayetinde Allah buyuruyor:

"Ey iman edenler Allah'a itaat edin Resulüne itaat edin ve sizden olan Emir sahiplerine de... Herhangi bir sey hakkinda çekisir, (anlasmaz)saniz, Eger gerçekten Allah'a ve ahiret gününe inaniyorsaniz, onu Allah'a ve Resulüne arz edin". (Kur'an ve Sünnetle halledin.)

  - 3 -

Degerli dostlar!  Kur'an-i Kerim'de 80 den fazla ayette, Resul olan Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'e itaat emredilmektedir.

"De ki Allah'a ve Resulüne itaat edin. Eger yüz çevirirlerse, bilsinler ki Allah, kafirleri sevmez."( Ali Imran 3/32)

 Ona uymayan kafir olur, ona uyansa rahmete kavusacaktir:

" Allah'a ve Resulüne itaat edin ki rahmete kavusturulasiniz."( Ali Imran 3 / 103)

 Resule itaat, Allah'a itaattir." ( Nisa4/ 80) Allah'tan korkan, peygamberlere itaat eder:

Suara Suresinin 26/ 108. ayetinden itibaren, Allah'in kendilerinden söz ettigi her bir  peygamber için:

"Artik Allah'in azabindan sakinip emirlerine uyun ve bana itaat edin." diye  tam sekiz yerde tekrar edilmektedir.

Peygambere itaat ona tabi olmayi gerektirir. (Ali Imran 3/31)

Peygambere tabi olma yani ittiba,  ona tabi olmakla mümkündür. O'na Tabi olmayan küfre dönmüstür.( Bakara 2 / 143)

 Resule tabi olmak, ONU ALLAH GIBI SEVMEK DEGILDIR; BU SIRK OLUR... ONU, ALLAH EMRETTIGI IÇIN   ONA ITAAT VE ITTIBA EDIP, ÖRNEK MODELIMIZ  OLDUGU IÇIN SEVMEKTIR. Peygambere tabi olmak;  Kur'an'in referans alarak ortaya koyduklarini ve bu çerçevede hüküm verdigi uygulamalarini kabul etmek, yasakladiklarini da reddetmektir. (Hasr 59/7)

 O'nun rehberligini kabul etmek, onu örnek almaktir. Üsve-i hasene olan Resulü ahlaken ve imanen örnek almak ise farzdir (Ahzap 33/21)

SÜNNETIN TEMEL GAYESI,  KURAN-I YASANACAK BIR HAYATA DÖNDÜRMEKTIR... AHLAKI KUR'AN OLAN RESULÜ ÖRNEK ALMAKSA, ONU HAYATIN REHBERI YAPMAKTIR.

Bunun için de peygambere sekil olarak itaat (giyim-kusam, yeme-içme, sakal-sarik...)  yerine; O'na; aklen, ruhen, kalben ve amel noktasindan ittiba ve ittika etmek olmalidir.

Allah'a iman eden peygambere de Iman etmedikçe iman etmis degildir. Bu yüzden, Allah(c.c.), gönderdigi Kur’an’a ve peygambere (peygamberin) sünnetine uymalarini Müslümanlara farz kilmistir. Allah, bazi ayetlerde "Kur’an’dan(Kitaptan) söz ederken yanina bir de "Hikmet" ifadesini koymaktadir. Konuyla ilgili pek çok ayet vardir. Örnek olarak bakiniz: (Bakara 2 / 129,151, 231,Ali Imran 3 / 164, cuma 62/2, Nisa 4 / 113, Ahzap 33/34 gibi) ...

Allahu âlem buralarda geçen "Hikmet", Hz peygamberin sünnetidir. Allah (c.c.) Hikmeti,  Kur'an'a tabii kilmistir.

Dolayisiyla PEYGAMBERIMIZIN SÜNNETI, ALLAH'IN KITABINDAKI HÜKÜMLER HAKKINDA BIR AÇIKLAMADIR... Hakkinda Kur'an nassi bulunmayan konularda, Hz Peygamberin koydugu sünnete, ona itaat farz oldugu için uymak durumundayiz. Bunlari su basliklar altinda degerlendirmek mümkündür.

1- Hz Muhammed (sav),Allah'in kullarina naslarla  açikladigi farzlari,  helalleri, haramlari... nasil yerlerine getireceklerini açiklar. Biz de bunlara uyarak gelen uygulama ve rivayetler çerçevesinde, örnegin namazlarinin sayisi, vakitleri, nasil kilinacagi, zekâtin miktari,  ösrün nelerden alinacagi, ne kadar verilecegi,  haccin rükünlerinin ne zaman, nasil edâ edilecegi gibi...

Farzlara, helal ve haram olan seylere Peygamberimizin açiklamasi dogrultusunda uyariz. Dolayisiyla Allah'in kitabi Kur'an'la birlikte hüküm bildiren Hz Peygamberin sünneti burada devreye girer. Kesinlikle, kitabin açik hükmü olan konularda ona aynen uyulur. Bu bütün ümmet için geçerlidir.

2- Mücmel olan hükümlerde, Allah'in ne murat ettigini Hz Peygamber(sav), Allah adina açiklamis netlestirmistir. Yani bunlar genel midir, özel midir,(âmm ve hass olarak) nasildir? Iman edenler bu mücmel hükümleri nasil yerine getirecekler?...  Bunlari açikliga kavusturan Hz Peygamberdir. Ve her iki durumda da Allah'in kitabina uymustur.

3- Hakkinda nas bulunmayan konulara gelince:

  Hüküm olarak koydugu sünnetlere ittiba etmede, onun hükmüne uymak farz kilinmistir.

Iste bizim asil konumuz bunu vuzuha kavusturmak, netlestirmek  olacaktir...

Bundan sonraki bölümde

 Hz Muhammed ( sav)'e, onun sünnetine neden ihtiyaç duyuldugunu, Kur'an'dan bazi ayetlerle izaha çalisacagim, insaallah...

Sünnet olmadan, kendi basimiza, rasgele Kur'an'dan hüküm çikarmanin eksik ve yeterince isabetli  olamayacaginin bilinmesi gerekir...

DEVAM EDECEKTIR

EMIN YÜCETAS

(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)

 

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!