BENİM GÜZEL PUTLARIM

İnsan fıtratı gereği tapınma ihtiyacı duyar. Aslolan bu ihtiyacın Allah ile giderilmesidir. Ama çoğumuz bu seçimi doğru yapamıyoruz.
BENİM GÜZEL PUTLARIM
Enes TARIM
Enes TARIM
Eklenme Tarihi : 12.08.2023
Okunma Sayısı : 385

BENİM GÜZEL PUTLARIM 

 

İnsan fıtratı gereği tapınma ihtiyacı duyar.  

Aslolan bu ihtiyacın Allah ile giderilmesidir.  

Ama çoğumuz bu seçimi doğru yapamıyoruz. 

Asırlar boyu gizemli ruhlara, tabiat güçlerine, çeşitli hayvan ve insan heykellerine, mitolojik varlıklara ve masal kahramanlarına tapıp durduk. 

Bu yönümüz ile galiba hepimiz Kabil’in genlerini taşıyoruz. 

O kardeşi Habil'i öldürdükten sonra kaçmış; babasından uzakta geçirdiği ömrünün son demlerinde ateşi kutsal saymaya başlamış; oğullarına da ona secde etmeyi tavsiye etmişti. 

İnsan soyunun “ateşperestliği böyle başlamıştı.   

“Taberi Tarihi”nde putçuluğun başlangıcı bu rivayetle Kabil’e dayandırsada biz bunun doğruluğunu tam olarak teyit edemiyoruz. olsak ta 

Ancak şunu iyi biliyoruz ki, tarih boyu neslimiz putçuluğu çok sevdi… 

***  

Tüm semavi dinler içerisine hurafe karışınca putçuluk süreci başlar.  

Çünkü putperestlik bir hastalıktır.    

Tek Tanrı inancı tüm insanlarda fıtraten yaratıcı tarafından kodlanmışken süreç içerisinde bu iman deFormasyona uğrar, kaybolur. Ve zamanla ibadet etme ihtiyacı içinde kıvranan ruhumuz sahte ilahlarla, yalancı tanrılarla doymaya çalışır.  

Madenden taştan putlara, heykellere, insanlara, güneşe aya yıldıza hatta ineklere tapar dururuz.  

Bazen bir hayvanı bazen de güneşi ayı ateşi gök gürültüsünü tanrılaştırırız.  

Belki yıldırımlardan, şiddetli rüzgârların yol açtığı tahribatlardan korkmamız, korunma güdüsü içerisinde emniyette olmak adına güçlü olana bir sığınıştır bu.  

Yeryüzündeki olayları gökyüzündeki olaylara bağlayıp; güneşe, aya ve yıldızlara taparak kendimizi emin/ himayede hissetmek isteriz.  

Bazı hayvanların kabilemizin atası olduğuna, ruhların onlara girdiğine inanarak kutsallaştırıp, tapınmaya layık görürüz. 

Kutsiyet atfettiğimiz hayvanların hareketlerini, seslerini taklide çalışıp, etlerini yemeyip resimlerini evlerimizin duvarına asar; silahlarımıza, eşyalarımıza hatta bedenimize resmedip bize kuvvet vereceğine, şans getireceğine inanırız.   

Buda'nın ölümünden sonra Brahmanlar da yığınlarca Buda heykeli yapmaya başlamıştı. 

İsrailoğulları da ehlikitap oldukları hâlde içlerindeki put sevgisi ile buzağıyı put edinmek istemişti.    

Hrıstiyanlar İsa'yı tanrı olarak gördü ve putlaştırdı. 

Eski Mısırlılar da Firavunları…     

Roma'da da tanrı, zafer kazanan kahramanlardı.    

Tarihçiler Mekke’nin fethinde 360 putumuzun kırıldığından bahseder.  

İçimizde her daim görünmeyen bilinmeyen varlıklara, meleklere, cinlere tapanlar vardı, var olmaya da devam ediyor. 

Her zorlu veya sevinçli günümüzde birlik ve beraberliklerimizi kuvvetlendirmek için putların etrafında ateşler yakarak toplandık. 

Devrimler yapmış, vatan kurtarmış, zafer kazanmış veya dağınıkken ulusumuzu bir tek ulus hâline getirmiş lider ve komutanları, tek adamları tanrı kadar çok sevdik. 

Onlar öldükten cesetleri çürüdükten kemikleri eridikten sonra dahi onlara olan tazimimizi yüzyıllarca sürdürdük.  

Ve bizler birer vefalı putperest olarak bazı kısa dönemlerde tek tanrılılığa meyletsek te tez zamanda toparlanıp putlarımıza geri döndük…   

***   

Günümüz dünyası da bir putlar galerisi artık. 

O eski pagan çağlar yeniden yaşanıyor.  

Bizler bugün aynı eskiden olduğu gibi eski putlarımızı zenginleştirerek içerisine çağdaş ideoloji putlarını kattık.  

Bugün insanoğlunun zihni tek tanrıcı kutsal değerlerden boşaldıkça, yerini yaşadığı çağın ikonları, sanal tanrılar alıyor.   

Bugünkü ideoloji putları tevhidi düşündüğünü sanarak elinde tespih dilinde esma zikirleri ile etrafta salınarak, putlara tapınan ama kendini yine de tevhidi sanan bireylerden oluşan İslam toplumlarını sarıp sarmalamış durumda...  

Radyo dalgası gibi yayılan bu putlar, boş yüreklere ve zihinlere girip arada sesini duyuran ve insanları o sesin cazibesine bağımlı hale getiren birer alıcı gibi...   

İlahi bir temele dayanmayan bu seküler ideolojiler Allah’a alternatif bir Rab konumunda... 

Zaten put dediğin; uğrunda ölümü benimseyip, bir tutku hâline getirdiğin her şey değil midir?   

Kutsanan, Allah’a alternatif olan...

Bugün insanlık, beşeri dinlerin, ideolojilerin birer kulu durumunda. 

Çoğumuz Allah’a iman iddiası ile seküler tanrılara niyaz edip durmaktayız.. 

Yaşadığımız coğrafyalardaki yarı tanrıların, kralların, sultanların mevcut düzenlerinin idamesi için el açıp, salya sümük dualarla Allaha yalvararak... üstelik bir de kendimizi çok dindar görerek... 

daha takvali birer putperest mümin olabilmek için çok çalışıp, çok ibadetler edip Allaha çokça niyazlar ediyoruz... 

Atalar dinine bağlı kalmak, İslam ile putçuluğu harmanlamak üstün bir meziyet doğrusu. 

Bizden geriye, yeni nesillere şirk dolu bir dünya, milyonlarca putperest ihvan ve cepcedit güzel putlar bırakıyoruz. 

Yeni ateist/deist putperest nesillere selam olsun… 

Hübel sizi korusun! 

Selam ve dua ile…

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!