Sözün Gücü

Bilgisayarin basina geçtigimde niyetim, medya düzeni, medya siyaset iliskileri, medya sahipliginin Türkiye gibi ülkelerde sagladigi avantajlar üzerine bir seyler yazmakti. Fakat arsivimde bulunan ve yaklasik on yil önce yayinlanan “sözün gücü” baslikli yazimi görünce bu yaziyi yeniden yayinlayip medya üzerine düsüncelerimi sonraki haftalara birakma karari aldim.

Söz, yazidan önce de vardi ve yazinin etkisinden çok daha derin etkiler, derin izler tasima özelliginden hiçbir sey kaybetmedi. Gelecekte de kaybetmeyecek. Insanogluna deger veren sey hiç süphesiz onun, akli ve aklinin üretiminin sonucu olarak ortaya çikan sözleridir. Insan sözleri ile vardir. Sözlerdir insani bir yerlerden baska yerlere götüren binek.  Sözümüzün sirtinda ilerlemekteyiz aslinda. Iyiligi kötülügü, dostlugu düsmanligi ve daha sayabilecegimiz insana ait özellikleri muhatabina ulastiracak yegâne vasitadir söz.

O sizi kardeslik, dostluk kapisina da götürebilir; kavga, cedel ve dögüs kapisina da.  Bineginizin yulari elinizde olmali. Gideceginiz yere bineksiz ulasamazsiniz fakat dizginleri elinize almayinca da nereye gideceginiz belli olmaz. “Konusun, tanisin; çünkü kisi, dilinin altinda gizlidir.” diyen Hz. Ali insanin hayatta daima isine yarayacak bir ders vermistir.

Sözler idareciler için toplumun diger fertlerinden daha farkli olarak bir kat daha önemlidir. Kurulan cümleler, dikkatleri konusulan konuya çekebilmeli ve her konusulan dogru olmali. Dogru konusmak, yalan söylememek sözün namusunu korumaktir. Her insan dogru konusmak zorundadir fakat dogru sözü dogru konusmak herkesin yapabilecegi bir sey degilken idarecilerin mutlaka yapmasi gereken islerdendir. Sarf edilen sözler kaynagini akildan ve kalpten almalidir. Konusulacak yerde susan, susulacak yerde ise konusan kisilerin sözlerinin kaynagi kalpleri veya akillari degil ancak heva ve hevesleridir. “ Söz vardir içinde bir agaç sakli olan çekirdek gibi, söz vardir kendisi bir dag gibi olsa da cansiz ve anlamsiz.”

Kartvizitlerde yazilanlar ne olursa olsun gerçek kimlik tanimlamamizi sözlerimiz yapmaktadir aslinda. Dis dünyamizda bizimle ilgili olusan kanaatler ve bilgiler sarf ettigimiz cümlelerin toplamindan ibarettir. Kendimiz kendimizi tanimlamaktayiz. Söz vardir sahibini emin kilar. Söz vardir sahibini yere batirir. Kimi zaman da söz, vefa olur, insanlari baglar birbirine. Sözlerle, kalpler bir birine baglanip kenetlenir. Birçok kere de söz, kalbi kirar, hem de bir daha hiç tamir edilemeyecek sekilde. Kalbi kolaylikla kiran bir söz, istedigi kadar güçlü olsun, bazen kalbi ebediyen tamir edemez. Bir söz, yakar yillarin birikimini. Bir söz yikar yillarca can ciger dostlugu. Kimi zaman da eziyet olur söz. Çekilmez olur birimiz, digerimiz için. 

Mahatma Gandi bakin ne söylüyor: “Söylediklerinize dikkat edin; düsüncelere dönüsür, düsüncelerinize dikkat edin duygulara dönüsür, duygulariniza dikkat edin davranislariniza dönüsür, davranislariniza dikkat edin aliskanliklariniza dönüsür, aliskanliklariniza dikkat edin degerlerinize dönüsür, degerlerinize dikkat edin kaderinize dönüsür.”

Sözün gücünü yeniden hatirlamamamiz ümidi ile…