MALATYA YENİDEN İNŞA EDİLİRKEN

Kentler yüzyıllar süren sosyal, kültürel, siyasal etkileşimlerin ürünü olarak ortaya çıkan ruhu olan, aynen insan gibi nefes alıp veren varlıklardır. Kent kültürü, kent kimliği, kent belleği ve kente duyulan aidiyet kenti kent yapan unsurlardır. Toplumsal kimliği kaybetmemek bu bağlamda önem arz eder. Kentler yalnızca barınma yerleri değildir, kentler aynı zamanda sosyalleşme ve üretme alanlarıdır. Kentlerin başta barınma, ulaşım, eğitim, sağlık, yeşil alan ve üretime vb cevap verebilmesi gerekir.
MALATYA YENİDEN İNŞA EDİLİRKEN
Atilla KANTARCI
Atilla KANTARCI
Eklenme Tarihi : 23.10.2023
Okunma Sayısı : 267

MALATYA YENİDEN İNŞA EDİLİRKEN

 

        Kentler yüzyıllar süren sosyal, kültürel, siyasal etkileşimlerin ürünü olarak ortaya çıkan ruhu olan, aynen insan gibi nefes alıp veren varlıklardır. 

       Kent kültürü, kent kimliği, kent belleği ve kente duyulan aidiyet kenti kent yapan unsurlardır. Toplumsal kimliği kaybetmemek bu bağlamda önem arz eder. Kentler yalnızca barınma yerleri değildir, kentler aynı zamanda sosyalleşme ve üretme alanlarıdır. Kentlerin başta barınma, ulaşım, eğitim, sağlık, yeşil alan  ve üretime vb  cevap verebilmesi gerekir.      

        Siyasilerin görüşleri değil, bilim adamlarının görüşleri alındıktan sonra karar verilen zemini sağlam alanlarda kenti yeniden inşa ederken, insanları tarihinden, kültüründen uzaklaştırmak, birbirine benzeyen yapılaşmaya gitmemek gerekir. Yıkım yaşanan bölgeler her alanda dikkatle irdelenmeli yıkıma sebebiyet veren tüm unsurlar ele alınmalıdır.

       Malatya sadece sağlam ve güzel binalar, parklar, bahçeler, dinlenme alanları, geniş cadde ve meydanlarla değil, tarihsel ve kültürel dokunun ayağa kaldırılmasıyla güzelleşir, yücelir ve de anlam kazanır. 

        Çok manidar bulduğum bir cümle; “Şehirler sahip oldukları kültür varlıklarıyla tanınırlar”… Cümlesidir…

      Tarihi eserlere bakarak o şehirde tarihin izdüşümünü görmek mümkündür. Şehrin görünümü ile diğer şehirlerden ayırmak, özgün kültürünü ve insanını tanımak zor değildir. Kültürel mirasının farkında olan ve kültürel varlıklarına sahip çıkan toplumlarda da aidiyet duygusunun güçlendiği ve geleceği yapılandırmada yaratıcı düşüncenin de geliştiği ve şehirli olma bilincinin arttığı görülmektedir..

       İlim "Şehir" de olur. Bizzat Peygamberimiz, kendini "İlim Şehri'ne benzetmiş; kapısı olarak da, Hz. Ali'yi işaret etmiştir. Yani bilgi, köyde, dağda, bayırda değil, bilgiyi sunacağımız yer Şehir'dir.

      NÜBÜVVETTEN SONRAKİ EN ALİ MAKAM OLAN İLİM VE ALİM ŞEHİRDE İNKİŞAF EDER”        

            "Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez"

             Bu muhteşem sözü çok önemsiyorum, tam kitabın ortasından dedikleri türden  bir söz. 

            Bu sözü insan hayatından, kent yönetimine, kent yönetiminden ülke yönetimine birçok alanda uygulayabilirsiniz .

             Sözün açılımı:

             Öncelikle bir yol haritanız olacak, nasıl bir şehir istiyoruz ona karar verdikten   sonra o yol haritasının önderliğinde hedefe adım adım ulaşacaksınız. 

             Öncelikle kenti yönetenlerin bir an önce şehrimizin kimliğini belirleyip nasıl bir kent olacağına karar vermeleri ve  Malatya’yı inşa etmek için çalışmalarını ona göre yapmaları gerekir. 

      Malatya olarak hedefimizin yerinde dönüşüm olması icap eder…

       Aksi düşünülürse Kent kimliği ve Kent kültürünün korunması mümkün olmayacaktır diye düşünüyorum… 

        Kent kimliği ve Kent kültürü üzerinde en çok durulması gereken  konuların başında gelir. 

        Çünkü bizi biz yapan o değerlerdir… Çünkü kimliği ve kültürü korunmamış şehirler ruhsuz şehirlerdir ve ruhsuzlaşan şehir de bir süre sonra anlamını ve işlevini yitirir ölmeye başlar…

       Bu yüzden çarşı merkezde uygun yerlere geçmişte var olan ve alış veriş yaptığımız kapalı çarşının küçük bir örneği olan Bedesten (1730), eski Çınarlı Cami(1627), Şirket Han, Söğütlü Caminin tarihi minaresi (1763) gibi tarih ve geçmişimizi hatırlatan binaların yapılması hafızayı tazeleme adına elzemdir.

        Ayrıca bizim kadim çarşı kültürü yok edilmemeli, bakırcılar, demirciler, sobacılar, kelle, paçacılar, manavlar, kasaplar, balıkçılar, tere yağı, peynir vs satıcıları İçin ayrı ayrı mekanlar dizayn edilmelidir. Çarşı tekrar inşa edilirken seyrekleştirmeler yapılmalı, yollar genişlemeli ve yeşil alanlar çoğalmalıdır.

Şehir (çarşı) yeniden inşa edilirken Yine yollar daracık, yine buralara araba giremeyecek, yine kadınlarımız buralarda rahat yürüyemeyecek, yine eksoz bizi boğacak, yine yeşil göremeyeceksek tarih önünde ve torunlarımıza karşı sorumlu olacağımız unutulmamalıdır.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Hikmet Akademisi'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!