Kurânin Kurânla Tefsiri ve Çagdas Temsilcileri

Kur’ân’i Kur’ân’la tefsir, öncelikle bir anlama çabasidir...
Kurânin Kurânla Tefsiri ve Çagdas Temsilcileri
Dr. Semsettin KARCI
Dr. Semsettin KARCI
Eklenme Tarihi : 19.12.2021
Okunma Sayısı : 2248

Kur’ân’i Kur’ân’la tefsir, öncelikle bir anlama çabasidir. Kur’ân’in Kur’ân ile tefsîrinin amaci âyetlerin birbiri yardimi ile anlasilmasidir. Bu durumda bir âyet diger âyetin anlasilmasini sagliyorsa bu kapsama girer ve Kur’ân’in Kur’an’la tefsîrini simgeler.  Bu yöntemi ilk olarak uygulayip ümmetine tesvik eden Hz. Peygamber’in kendisidir. O bakimdan Kur’ân’i Kur’ân ile yorumlama yöntemi özel bir yöntem olmayi hak etmektedir. “الَّذِينَ آَمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُوا إِيمَانَهُمْ بِظُلْمٍ /Iman edenler ve imanlarina zulüm bulastirmayanlar” âyetindeki zulüm kavraminin sirk manasinda oldugunu, Lokman’in ogluna nasihatini anlatan âyetle tefsir ederek bildirir.Bu bize bizzat Kur’ân’in açiklayicisi bir Peygamber ’in uygulamasiyla yapilan tefsirin, müstakil bir tefsir yöntemi oldugunu gösterir. Buna göre, hidayet kitabi Kur’ân’i açiklama görevi verilen canli Kur’ân Hz. Peygamber, Ibn Teymiyye’nin isimlendirmesi ile “احسن طرق التفسير/en iyi tefsir yöntemi” olarak nitelenen Kur’ân’in Kur’ân’la tefsirini bizzat uygulamis olmaktadir. Kur’ân’in Kur’ân’la tefsiri sünnet ’in ihmal edilecegi anlamina gelmez. Çünkü sünnet bizzat Resul’ün uygulamasiyla bu yöntemi bizlere sunmustur. Sünnet, Kur’an’in pratigini ifade eder. Allah’in Resulü bu yöntemi, diger tüm yöntemlerle birlikte özendirmektedir. Böylece sünnet’den önce, tefsirin birinci kaynaginin yine Kur’ân’in kendisi oldugu hakikatini ilke olarak otaya koymaktadir.         

Kuskusuz bu yöntemi kullanan ilk kisi Efendimiz (s.a.v)’dir. Ibn-i Abbâs gibi sahâbiler ve Hasan-i Basri gibi tabiîlerdir. Mukatil b. Süleyman, Ibn Teymiyye, Ibn Kayyim, Gazali, Ibn-i Kuteybe baslica temsilcileridir. Geçen yüzyilda Kur’ân’in Kur’ân’la tefsîrinden yola çikarak Kur’ân’i anlamaya çalisan  Sankîtî (ö. 1974), el-Hatîb (ö. 1985) ve Sadikî Tahrânî (ö. 2011) gibi yazarlar çikmistir.Sankîtî, el-Hatîb ve Sadikî Tahrânî’de okuyucu, vahy-i ilâhinin katisiksiz ögretileri ile birebir muhatap olur. Kur’ân’i anlama ve murâd-i ilâhiyi kesfetme çalismalarinda, Kur’ân’in Kur’ân’la tefsiri yönteminin önemi ve degeri bugün açikça görülmektedir. Multidisipliner bir donanima sahip olduklari için el-Hatîb ve Tahrânî’nin eserleri, transistör devrimi, dijital devrim gibi bilimsel devrimlerin yasandigi günümüzde daha bir önem kazanmaktadir. 

Kur’ân’in Kur’ân’la tefsiri yönteminin bazi kötü niyetli insanlar tarafindan suiistimal edilere özellikle de sünnetin inkâri veya Kur’ân’i anlamada Kur’ân’dan baska bir seye ihtiyaç yokmus gibi bir algi olusturulmak istenmektedir. Bu niyette olanlarin, Kur’ân’in Kur’ân’la Tefsîri yöntemini art niyetlerini gizlemek için bir kalkan olarak kullanmaya çalistiklari son yillarda daha belirgin bir sekilde görülmektedir. Türkiye’de ve Islâm dünyasinda birçok türüne rastladigimiz iyi niyetli olmayan çalismalar mevcuttur. Bunlardan birisinden söz etmek gerekirse Kur’âniyyûn akiminin Misirli bir mümessili Muhammed Ebû Zeyd (ö. 1930)’den söz edilebilir. Önce Hint alt kitasinda zuhur edip sonra Ingiltere’nin sömürgesi durumundaki ülkelerde hizla yayilan bu akimin konumuzla ilgili yayinlanan kitabi “el-Hidaye ve’l-Irfân Fi Tefsîri’l-Kur’ânî Bil-Kur’ân” adini tasimaktadir.

(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)

 

YORUMLAR
Musa ÇIFTÇI
20.12.2021 00:23

Tebrikler. Hayirli olsun.

YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!