BOŞLUK

Boşluk kavramı size neyi ifade ediyor? Sesin boşlukta yayılması için bir ortama ihtiyacı olması acaba yokluğun belirtisi midir? Sesinizi kimseye duyuramamanız acaba boşlukta olduğunuzun kanıtı mıdır? Çünkü ses boşlukta yayılmaz ve kimseye kendinizi anlatamazsınız, kimse sizi anlamaz tam bir hiçlik hali…
BOŞLUK
Dr. Murat AYHAN
Dr. Murat AYHAN
Eklenme Tarihi : 26.04.2025
Okunma Sayısı : 273

BOŞLUK

Boşluk kavramı size neyi ifade ediyor?

Sesin boşlukta yayılması için bir ortama ihtiyacı olması acaba yokluğun belirtisi midir? Sesinizi kimseye duyuramamanız acaba boşlukta olduğunuzun kanıtı mıdır? Çünkü ses boşlukta yayılmaz ve kimseye kendinizi anlatamazsınız, kimse sizi anlamaz tam bir hiçlik hali…

Sesin oluşması için fizik yasaları gereği ses ortama ihtiyaç duyduğu gibi insan da anlaşılmak için ortama mı ihtiyaç duyar. Bu ortam nasıl bir ortam ihtiva etmeli; karşılıklı diyalog ve birbirine fırsat verme durumu olmalı herhalde. Çünkü; siz konuşurken sizin ortamınız muhatabınız, muhatabınızın ortamı siz oluyorsunuz. Sesinizin yankısı karşındaki muhataba ulaştığı anlamda vücut buluyor ve ses olma özelliğini o zaman kazanıyor. Muhatabın yankısı da siz oluyorsunuz. Kısacası bireyselleşme muhatabın olmaması ve boşluğun ta kendisi oluyor  “ses kuramı” açısından. Ses kuramı, psikolojik olarak bize şunu söylüyor zannımca: tek başına oluşturduğun ses karşında muhatap olmayınca sonsuza kadar askıda kalacak ve yokluğun ete kemiğe bürünmüş hali olarak tanımlanacak. Fakat; karşıdaki muhatap kaynaktan çıkan sesi alıp geri dönüt verirse işte hayat o zaman anlam bulacak. Karşılıklı sohbet ve muhabbeti kaybettiğimiz günümüzde bireyselliğin buzdolabında donup kalmamak ve tek başına ölmemek için aslında en ihtiyacımız olan şey karşımızdaki muhataptır. Evimizde eşimiz, işimizde iş arkadaşımız kısacası dostlarımıza verdiğimiz kulağımızdır esasen bizi hayatta tutan. Gelin birbirimize ses verelim boşluktan kurtulmak için…

Boşluğu ikinci olarak ışık açısından ele alırsak, ışık boşlukta her yöne ve doğrusal yayılır ta ki; bir engelle karşılaşıncaya kadar yani noktadan çıkan sonsuz doğrudan bahsediyoruz. Ucu bucağı olmayan ışık süzmeleri sonsuza hareket ediyor başlangıcı sıfır bitişi belli olmayan bir olgu aslında insan iç dünyası açısından kendimi boşlukta hissetmesinin tanımı gibi. Belli bir hayat çizgisinde(doğrusal) ilerleyen yaşamımız her yöne savrulan dünya telaşı sonsuzluğu arzu eden insanın bir anda ışığının sönmesi ve ölümün gerçekleşmesi! İnsan “ışık kuramına” göre yaşarken aslında boşluğun içinde, dünyanın boş olmasının halk arasında dilden dile dolaşması belki bundan…

Boş dünya meşgaleleri ile tıpkı bir ışık süzmesi misali uğraşıp dururken sonunun hiç gelmeyeceğini düşünen insanın 0(sıfır) ile ∞(sonsuz) arasında belli olmayan bir noktada ışığının tükenmesi/sönmesi hayatın son bulması. İnsan da garip bir varlık boşlukta iken boşluğun farkında değil: fark ettiği anda ben boşluktayım diyerek intiharı tercih eden garip bir tür insan!

İnsan boşluğu bütünden eksilen bir parça olarak görüp, kendi türüyle bütünden kopan parçayı tamamlamak amacıyla sürekli savaş haline girebiliyor. Tabiat boşluk kabul etmez düsturu yada kaybettiğinin yerine yenisini koyma psikolojisi ile kendi fiziki ve ruhi dünyasında açılan boşluğu doldurmak için hunharca, gaddarca çalışan saldırganlaşan, ahlaksızlaşan ve her şeyi mubah gören bir canavara dönüşebiliyor. İnsan. 

Büyük felaket ve savaşlardan çıkan toplumlarda görülen “kaybettiğinin yerine yenisini koyma” diğer adıyla “boşluğu tamamlama psikolojisi” bugün dünyayı yok eden vampirlere döndürdü maalesef insanları. En acı örneğini hepimiz kanlı ve canlı yaşayarak çevremizdengördüğümüz yetmezmiş gibi TV ekranlarında da maruz kalıyoruz tüm dünya ile eş zamanlı. Boş gözlerle boşluğa bakıp boşu boşuna geçen ömrümüzün kara deliğinin boşluğunu da kendimiz oluşturuyoruz. Kaderimizle yüzleştiğimizde farkına varacağız hangi kuram ile boşluğu tanımladığımızı. Ses kuramı, ışık kuramı ya da kaybettiğimizin yerine yenisini koyma kuramı veya hepsi ya da hiçbiriLakin; bu boşluk kapanmayacak gibi toprak üzerimize atılınca anlayacağız tüm gerçeği.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Hikmet Akademisi'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!