Son Söz HAMAS’ın!

Gazze; direnişin kalesi, tam bir aslanlar otağı. Direniş ve şehadet mektebi olduğu kadar irfan ve ahlak membaı. İnsanlık onurunu ayaklar altından alıp bu uğurda her türlü bedeli göze alan kahramanlar diyarı. Kardeşleri tarafından kuyuya atılan Yusuf’un hazin hikâyesinin vücut bulmuş hâli. Her ne kadar “kuyuya biz atmadık” düşüncesiyle vicdani bir duyar kazsak da çığlıklarına bigâne kaldığımız bir hakikat şamarı olarak yüzümüze çarpıyor
Son Söz HAMAS’ın!
ALINTI HABER
ALINTI HABER
Eklenme Tarihi : 28.10.2025
Okunma Sayısı : 8

Son Söz HAMAS’ın!

Gazze; direnişin kalesi, tam bir aslanlar otağı. Direniş ve şehadet mektebi olduğu kadar irfan ve ahlak membaı. İnsanlık onurunu ayaklar altından alıp bu uğurda her türlü bedeli göze alan kahramanlar diyarı. Kardeşleri tarafından kuyuya atılan Yusuf’un hazin hikâyesinin vücut bulmuş hâli. Her ne kadar “kuyuya biz atmadık” düşüncesiyle vicdani bir duyar kazsak da çığlıklarına bigâne kaldığımız bir hakikat şamarı olarak yüzümüze çarpıyor. Onlar yok olma pahasına bir kavga verirken biz de bu süre zarfında kuru dualarımız ve sloganlarımızla onları destekleyerek çok şey yaptığımızı sandık. En duyarlılarımız eylemlerle kınadı, boykot ürünleri ile aralarına set çekti. Bir alt katmanımız “şimdi ben almasam bunlar iflas mı edecek” diyerek nakıs beyniyle duygu arasına set çekti. Ruhunu Şeytan’a satanlarımız da boykota destek verenlerle dalga geçerek “karşı mahalle”nin kuduz finoları rolünü üstlendi. Hele çifte vatandaşlığı olan ve aramızda dolaşan insan kasapları… Onlara hiçbir şey diyemem. Mesuliyet idari erke aittir.

Gazze direniş destanı yazarken bazen HAMAS ve Kassam Tugayları’nı kınayan bazen de ruhsuz sloganlarla onları destekleyip kendince manevi terapi yapan ve konforundan hiçbir taviz vermeyen duyarlı kesimden tutun, karşı mahallenin kuduz köpeklerine kadar hepimizi bir araya getiren “HAMAS’ın silah bırakıp bırakmaması” mevzusudur. Kimi “böyle sonuçlanacağını biliyordum” derken başka biri “ne kazandılar ki” der. Karşı mahallenin kuduz köpekleri ise HAMAS’ın varlığını sürdürmesinden bile rahatsız olduğu hâlde “böyle olamaz, bu şekilde silah bırakılmaz” gibi beylik sözlerle olaya müdahil olur.

Siyonist bir üründen vazgeçmekten zorlanan tatlı su Müslümanı bugün bedenini, ailesini, halkını yok olma pahasına ortaya koyan Kassam Tugayları adına konuşma ve hatta karar verme merciinde görüyor kendini. Ebu Ubeyde’nin postallarının bağcığı kadar bir değere layık olmayacak insanlar Ebu Ubeyde’nin arkadaşları adına konuşma hakkını kendilerinde görüyor. Çocuğu istedi diye Filistinliye kurşun olarak gidecek markayı almakta imtina etmeyen muhafazakar abimiz bugün Kudüs muhafızı kesilmiş.

Bakıyorum ilgilisi ilgisizi Gazze hakkında hâkim kesilmiş, ahkâm dağıtıyor.

Beyler, uzatmaya gerek yok! Gazze hakkında sadece ve sadece Kassam Tugayları ve HAMAS konuşabilir. Bedenlerini bedel olarak sunan, kurban olarak aile efradını ortaya koyan insanlar varken, herhangi bir yorumda bulunmak bize ar gelmeli. Çığlıklarına karşı düşmanlarını kınamakla yetinen biri olarak konuşma hakkımız olmadığı gibi haddimiz de değildir.

Siyonist terör devletinin en aşağılık yöntemlerle halka uyguladığı baskıyı görmeyen, görünce de Allah ile kendi arasına gerilen perde arkasındaki kuru dualarla geçiştiren ve fırsat buldukça HAMAS’ı eleştiren konfor müptelası zevattan olmadığım gibi ortalığı bulandıranlar kadar da rahat değilim. Irk taassubuyla Filistin meselesini Arap meselesi olarak gören Türk/Kürt faşistlerinin fosseptik ürünü düşüncelerinin üstüne ancak sifon çekiyorum. 

HAMAS ve Kassam’ı yalnız bıraktığımıza inanan biri olarak onların vereceği her kararın önünde saygıyla eğiliyorum.

Benden daha sağlıklı karar alabileceklerine inancım tamdır.

Yazının orjinali için bakınız:https://dogruhaber.com.tr/son-soz-hamasin

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Hikmet Akademisi'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!