Cevdet Said'in Anısına?

Cevdet Said için anlaşılmadan gitti denilemeyecek bir durum ile karsı karsıyayız...
Cevdet Said'in Anısına?
Hasan DÜNDAR
Hasan DÜNDAR
Eklenme Tarihi : 2.02.2023
Okunma Sayısı : 1948

Cevdet Said için anlasilmadan gitti denilemeyecek bir durum ile karsi karsiyayiz. Birçok dile çevrilen kitaplari ile islami mücadelenin tek yolunun siddet ile is görmek olmadigini ve cihadin siddet olmadigi hatta “cihadin: imanina hayatini sahit göstermek oldugunu” izah etmeye çalisti son nefesine kadar. Çünkü siddet ile ilgili kitabi “Ademoglunun Ilk Mezhebi” eserini 1966 yilinda yazdigindan beri yeryüzünde islam adina birseyler yapmak isteyen her kesim ve kesitte CIHAD mutlaka ama mutlaka SILAH-SAVAS-ÖLDÜRMEK ve SIDDET olarak algilandi…Çünkü bütün islamci hareketler iktidara taliptiler. Ya ele geçirmek, ya devamini saglamak yada yikmak ve yeniden tesis etmek… Bazi gurublar var isede bunlarda belli asamalara gelince genetik olarakmidir nedir, bilinmeyen bir sekil ile herseyin kendi istekleri dogrultusunda olmasini istiyorlardi. 

Cevdet Said ise bütün eserlerinde ortak nokta olarak islami mücadele metodolojisi olarak cihadin böyle anlasilmasina itiraz etti. Itiraz etti demek belki hafif kalir daha dogrusu yanlis olur. Çünkü üstad Cevdet Said düsüncesinin böyle oldugunu açikça ilan ediyordu: “Sorunun silahla çözülecegini zannedenler ve silahli mücadeleyi çözüme götürecek bir yöntem olarak benimseyenler derin bir yanilgi içindedir. Oynanan oyunun hakikatini görüp siddetten uzak durmamiz gerekir. Zira, düsmanlarimiz, Müslümanlari silah ve savas girdabina sokarak DAIS/ISID gibi hareketler üzerinden Islam’a büyük bir darbe vurmayi arzu ediyor.

“Iman da ahlak da yanlis olabilir, ortada iman ve ahlak var diye bunlarin dogru olma garantisi yoktur. Müslüman asla yalan söylememeli mesela. Iman ve ahlak bir arada ve dogru anlasilmali. Yoksa imanli ve ahlakli bir insan kendisine bomba baglayip insanlari patlatarak iyi bir sey yaptigini düsünebiliyor. Allah ona rahmet etsin, Hz. Ali’nin Hariciler hakkindaki görüsü ne kadar manidardir: “Hakki talep edip yanilan, bâtili talep edip isabet eden gibi degildir.” Kur’an’in maksat ve hedeflerini kavramis o büyük insan, Haricilere karsi nasil muamele edilmesi gerektigi soruldugunda su cevabi vermisti: “Haram yere kan dökmedikleri sürece savasi baslatan siz olmayin!”      

Kur’an’da beyan buyuruldugu üzere, inançlari sebebiyle baski gören, inanci yüzünden öldürülen, bu yüzden yurtlarindan sürülen insanlara savasma izni verilmistir.“Furkân Sûresi’nin son kisminda Rahman’in kullari anlatilir. Bu sûrede “we câhidhum bihi cihâden kebîra: Onlarla Kur’an yoluyla en büyük cihadini gerçeklestir” (25/52) buyurulur ve ‘büyük cihad’in silahla degil, Kur’an’in yüce mânâ ve hakikatlerini insanlara anlatmak ile oldugu anlatilir. Oysa insanlar bu âyeti bu sekilde anlamamis, silah yoluyla cihadin dogru bir yöntem oldugunu zannetmistir. Oysa cihad, asla ‘insanlari öldürmek’ degildir! Cihad, Kur’an’in anlasilmasi ve mesajinin yayilmasi için mücadele etmektir. Bu her iki yöntemle Islam’a girenleri karsilastirirsaniz, sonucu siz kendiniz degerlendirebilirsiniz.(1)        

Üstad Cevdet Said: Kerim Kur’an’i yeniden anlama çabasi içine girmeliyiz diyordu her firsatta.  Zira, Kur’an’in verdigi mesajlar ve gösterdigi hedefler ile Müslümanlarin tutum ve davranislari arasinda daglar kadar mesafe var! Bu durum onlarin Kur’an’i anlamadiginin en bariz göstergesidir. Maalesef milyonlarca müslüman için Kur’an hâlâ inmemis hükmündedir! Diyordu… Çok degil ama bir kaç görüsme imkani buldugum Cevdet Said, Kur’an ayetlerini okurken ve onlari izah etmeye çalisirken çokça heyecanli olurdu… Sanki o ayeti cebrail peygamber efendimize yeni indirmis ve ilk duyan olarak diger insanlara üstad bildiriyor gibi bir sevinç ve heyecan içerisinde olurdu… Bu tavrini Rad suresi-11 ayetini eksene alarak yazmis oldugu “Bireysel ve Toplumsal Degisimin yasalari” (2) kitabinda görmek mümkündür… Türkçe’ye 1984 te çevrilen ilk kitabinda okumaya yeni baslamis sayilacak ve sehid   Seyyid KUTUB’u da bayraklastiracak sekilde okuyan biz islamcilari da adeta uyariyordu usulca. Ama gelgörki sloganlastirilan berceste ayetlerin ezberletildigi  bizlerin bunu göremeyecek kadar gözü  karar(til)misti…

Aslinda Seyyid Kutub’un söyledikleri de Cevdet Said’den farkli degildi: “Buna göre Islam’a dayali bir sosyal düzen kurmayi, ve bu düzene dayanan bir Müsluman toplum gerçeklestirmeyi düsünmeden önce fertlerin vicdanlarini her ne biçimde olursa olsun, Allah'dan baskasina kul olmaktan kesinlikle arindirmaya ve vicdanlari Allah'dan baskasina kul olmaktan kesinlikle arinmis olan bu fertleri Müslüman bir cemaat halinde biraraya getirmeye önem vermek gerekir. Iste gerek inanç yönünden, gerek ibadet bakimindan ve gerekse kanun koyma açisindan fert fert vicdanlari Allah'dan baskasinin kullugundan kesinlikle arinmis olan cemaatten Müslüman toplum dogar. Inançta, ibadette ve yasa sisteminde bu toplum içinde yasamak isteyen kinise, ortaksiz Allah'a kul olma ilkesini yansitan, baska bir deyimle «la ilahe illeallah, Muhammedün Resülallah)) sahadetini temsil eden bu topluma katilir. (3)           

30 ocak’ta vefatinin 1.senei devriyesini hüzün ve rahmetle andigimiz üstad Cevdet Said; “Islam âleminin neresinde bir uyanis var diye merak ediyordum, onun için farkli bölgelerden eserler okumaya gayret ediyordum.” diyordu. Üstad bu çerçevede basta Malik bin Nebi, Muhammet Ikbal, Cemalettin Afgani, Muhammed Abduh, Muhammet Esed, Muhammet Arkon, Ali Seriati, Said Nursi, Hasan en Nedvi  ve Garudiy okuyor… Hatta bir görüsmemizde benim ilk defa duydugum Celal Nuri’den bahsetti. Benim saskinligimi görünce söyle devam etti: Celal Nuri Türk’tür. Hatta Celal Nuri’nin Ittihâdu’l-Müslimîn adli eserini Abdurrahman Azzam Arapça’ya tercüme etmisti. O yillarda kitap sahibi olmak zordu. Ben de elimle istinsah ederek kendime bir nüsha edinmistim… (*) Üstadin etkilendigi sahsiyetleri, sohbetlerine yansidigi sekliyle kendi agzindan aktarmak daha uygun olacaktir: “Allah ondan razi olsun, Cezayirli Malik b. Nebi’nin kitaplarini okudugumda uyandim. Yirmi yil emek vererek okudugum Malik b. Nebi’nin kitaplarini daha iyi kavrayabilmek için onun atifta bulundugu kaynaklari da okudum”. Ilaveten özellikle Malik’in kitabini otuz defa okudum dediginde hayretle sorma ihtiyaci hissettim. Efendim bir kitap otuz kez tekraren okunurmu ???  Deyince Üstad Cevdet Said, herkesçe bilinen meshur sözlerini tekrarladi:   

“Malik b. Nebi temel sorunumuzun “el-qâbiliyye li’l-isti’mar; sömürülmeye elverislilik” oldugunu tespit etmisti. Fransa’da karsilastirmali dinler tarihi ve sosyoloji tahsili gören, akli kullanmanin ve adaleti savunmanin önemine vurgu yapan Ali Seriati ise temel problemimizi, Malik b. Nebi’nin kavramsallastirmasindaki bir harfi degistirerek “el-qâbiliyye li’l-istihmar; eseklesmeye elverislilik” olarak tespit etmisti...” (4) Bunu kavramam lazimdi dedi…(5)  

“Sonuçta Müslümanlari sindirmeye çalisanlar bu durumu firsat bilince de Müslümanlar meselenin hakikatini bir türlü kesfedememislerdir. Aslinda gerçek dürtü davettir, tebligdir zira siddet vasitalarini çok hassas bir tarihi süreçte kullanilmasi Müslümanlari bitkin düsürmüs ve Islami mücadeleyi akamete ugratmistir. Müslümanlar bu haliyle tipki boga güreslerindeki boga pozisyonuna düsmüslerdir. Nasil ki öfkeli bogayi hedefinden sasirtmak ve onu alt etmek için kirmizi bayrak gösterir ve ona sikintili anlar yasatirlar, iste Müslüman da ayni pozisyona yakalanmistir: Bu misali Malik B.Nebi “Sömürge ülkelerinde fikir savasi”  isimli kitabinda zikreder. Iste biz de böyle siddete sarildik ve degisim yolunun mutlaka iktidardan geçmesi gerektigini düsündük. Bunun yaninda iktidarin degisimin meyvelerinden bir meyve oldugunu aklimiza getirmedik. Bizi bu hale getiren de bu tutumdur zaten.” (6)

Üstad devamen diyor ki: “Burada yeri gelmisken çoklarinin karistirdigi önemli bir hususu açikliga kavusturmak istiyorum. Birisi çikip söyle bir soru sorabilir:  Kur’an‘daki cihat ve savas ayetlerini ne yaptin?…  Yoksa onun sadece bir kismina mi iman ediyorsun? Veya cihad ayetlerini nesh edip devredisi ve hükümsüz mi birakmak istiyorsun?…         

Bu kisiye hemen su cevabi vermek isterim: Ben kati surette Kur’an gibi bir kitabi nesh etmek/hükmünü askiya almak ve cihat ayetlerini hükümsüz birakmak istemiyorum… Böyle bir sey yapmaktan da Allah’a siginirim. Dogrusu ben su iki hususun birbirinden ayirt edilmesini istiyorum.

1- Islami bir toplumun yapilanmasina çalisan ve onu islah edip fesatina engel olmaya gayret eden kimse ile
2- Teslim olan ve Islam’a boyun egen seçkin Islami bir toplumu temsil eden kimsenin ayirtedilmesini istiyorum.

Ikisi ayri ayri seylerdir. Benim ele aldigim ve üzerinde durdugum birinci grup iken sen beni ikinci grubun sorumluluklariyla yargilamaya çalisiyorsun.       

Konunun daha da net anlasilmasi için meseleyi somut bir misal ile açiklamak istiyorum: Yüce Allah hirsizin elinin kesilmesini emrediyor. Simdi Allah’in emirlerine boyun egen bir toplumda yasayan Müslüman kardesim sen bir hirsizi( bu hirsizi) yakalayip elini kesme yetkisini kendinde görüyormussun?… Bunu kendi üzerinde mutlaka yerine getirmesi gereken bir farz olarak görüyormusun?… Sen böyle bir ortamda bunu yerine getiremediginde  Kur’ani Kerim’in ayetlerini devredisi birakip onlari hükümsüz hale getirmis, nesh etmis olur musun?… Dogrusu Islam’in temsil  edildigi toplumda hirsizin eli kesilir. Ama sen Islam hükümlerine boyun egmeyen Islami hükümleri rededen bir toplumda yasayan hirsizin elini nasil kesebilirsin?!…”(7)      

Cevdet Said  despot idaricelere karsi silahsiz halk hareketlerini örnek verirken (8) özelde Iran islam inkilabinin olus sekline çok önem veriyordu…(9)  Çünkü tam bir halk hareketi diyordu… Siddetsiz, silahsiz, ve halk destegi ile… (10) Mesela Sudan’da darbe ile islami nizami tesis etme girisimini kabul etmiyordu… Türkiye’de meydana gelen 15 Temmuz 2016 darbe kalkismasina karsilik veren Türkiye halklarinin da davranisini alkisliyor, övüyor ve örnek gösteriyordu…(11)         

Çünkü “Nezih seçimler Mizandir” anlayisini tasiyordu… “Eger bir ülke demokrasiye karsi ise o ülke Islam’a da karsidir.” Inancindaydi…(12)  Silah almak put almak gibidir diyordu her firsatta… Üzerine taktigin nazar boncugunun sana faydasi ne kadar ise beline taktigin silahin faydasida o kadardir… Hatta akidevi olarak daha tehlikelidir…

Hemen hemen Bütün kitaplari Türkçeye çevrilen Cevdet Said’i iyi okumak lazim, iyi anlamak lazim diye düsünüyorum… Allah kendisine rahmet etsin, mekanini cennet etsin insallah… Alimin ölümü alemin ölümü gibidir derler… Hakikaten yetim kaldigimizi simdi daha iyi farkediyorm… Basimiz sagolsun…

D I P N O T L A R :

1-https://hertaraf.com/haber-muttaki-mutefekkir-cevdet-said-i-yakindan-tanimak--doc-dr-fethi-gungor-2594

2- Cevdet Said-“Bireysel ve Toplumsal Degisimin yasalari”-Insan yay-1984-1.bsk-sh-141/145

3 - Seyyid KUTUB-Yoldaki isaretler-Hicret yay-ist-1980- sh-59

(*) Celal Nuri:https://islamansiklopedisi.org.tr/celal-nuri-ileri

4 - FG-https://hertaraf.com/haber-muttaki-mutefekkir-cevdet-said-i-yakindan-tanimak--doc-dr-fethi-gungor-2594

5 - Bknz-Cevdet Said - Düsncede yenilenme-Pinar yay-ist-1.bsk-2016-sh-20

6 - Cevdet Said-Ademoglunun ilk mezhebi-Pinar yay-ist-4.bsk-2013-sh-17

7-  Cevdet Said-Ademoglunun ilk mezhebi-sh-31/32

8- Cevdet Said - Düsncede yenilenme-Pinar yay-ist-1.bsk-2016-sh-66

9-Cevdet Said - Düsncede yenilenme-sh-118

10-Cevdet Said - Düsncede yenilenme-sh-121

11-Cevdet Said - Düsncede yenilenme-sh-186

12-Cevdet Said - Düsncede yenilenme-sh-17

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
YORUMLAR
Yunus Colakoglu
2.2.2023 20:46

"Bireysel ve Toplumsal degisimin yaslari"merhumun Rad süresi 12. ayetininin genis tefsirini bir sosyolog tarzinda le aldigi mühim bir eseridir..Özellikle istifade edieli.Rahmet olsun.

YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!