Çağın Dini Konuları Mezheplere Havale Edilemez

Resulullah as’ın vefatından sonra İslam coğrafyasının genişlemesi sebebiyle alim sahabiler gittikleri yerlerde, bir taraftan İslam dinini öğretmeye ve öğrenci yetiştirmeye çalışırken, diğer taraftan meseleleri çözmek için içtihat yapmaya çalıştılar. Bu içtihatlarda/yorumlarda görüş ayrılıklarının olması doğaldı; çünkü Resulullah’ın bazı konulardaki sözleri-uygulamaları arkadaşları tarafından unutulmuş veya bilgileri dışında kalmış olması mümkündür.
Çağın Dini Konuları Mezheplere Havale Edilemez
Beşir İSLAMOĞLU
Beşir İSLAMOĞLU
Eklenme Tarihi : 9.07.2024
Okunma Sayısı : 625

ÇAĞIN DİNİ KONULARI, MEZHEPLERE HAVALE EDİLEMEZ 

Resulullah as’ın vefatından sonra İslam coğrafyasının genişlemesi sebebiyle alim sahabiler gittikleri yerlerde, bir taraftan İslam dinini öğretmeye ve öğrenci yetiştirmeye çalışırken, diğer taraftan meseleleri çözmek için içtihat yapmaya çalıştılar. Bu içtihatlarda/yorumlarda görüş ayrılıklarının olması doğaldı; çünkü Resulullah’ın bazı konulardaki sözleri-uygulamaları arkadaşları tarafından unutulmuş veya bilgileri dışında kalmış olması mümkündür.

 

Resulullah döneminde dinde ihtilaflar söz konusu değilken, özellikle hicri birinci yüzyıldan sonra Irak (Küfe) ve Hicaz (Medine) alimleri arasında pek çok konuda ihtilaflar baş gösterdi. Küfe’de Ebu Hanife daha çok rey’e (yoruma) başvururken, Medine’de de Malik bin Enes reyden çok hadislere yöneliyordu. Biri Irak ekolünü temsil ederken, diğeri de Hicaz ekolünü temsil etmekteydi. İşte bu temsiliyet, doğal olarak Müslümanları bölüyor ve kamplaştırıyordu. Buna asabiyet duyguları eklenince ayrılıklar daha da derinleşiyordu.

 

Hicri ikinci yüzyıldan itibaren yetişen bir çok alim, kendi görüş ve çalışmalarını düzenli bir şekilde sürdürdü. Bu çalışmalar sonucunda da birçok fakih öğrenci yetiştirerek şöhretlerini yaymaya çalıştılar. Böylece ün yapan alimlerin fetva ve içtihatları zamanla uygulanmaya konuldu. Bu uygulamalar neticesinde alimler etrafında gruplaşmalar başladı ve kimi tartışmalarda “falancanın görüşü” (Ebu Hanife’nin, Malik’in görüşü) gibi atıflarda bulunulmaya başlandı. 

 

Hicri dördüncü yüzyıla gelindiğinde Hanefi, Maliki gibi kelimelere “mezhep” kavramı eklenerek kesin bir ayrışmaya gidildiğini, içtihatların (mezheplerin) toplumla ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini, müçtehit imamların öğrencileri içtihatları sistemleştirdiğini ve mezhebe bağlılık döneminin açıkça başladığını görmekteyiz. Böylece müçtehit imamlar ve taraftarlarının çalışmaları, rakabeti körükleyerek ve ayrışmayı derinleştirerek mezheplerin kökleşmesine hız kazandırdı. 

 

Şunu da belirtelim ki, başlangıçta, bireylerin dini yaşayışlarında tek içtihada bağlı kalmaları söz konusu değilken, içtihatların mezhepleşerek kurumlaşmasından sonra bireylerin bir mezhebe bağlı kalmaları zorunlu hale getirildi. Hatta daha da ileri gidilerek, mezhebini terk edip bir başka mezhebe girenin cezalandırılması gerektiği bile savunuldu.

 

Gelinen noktada, taassupla hareket etme ve sistematik tutarlılığı koruma adına başka içtihatlardan yararlanma kapısı kapanmıştır. Bu taassup ve körü körüne bağlılıktan dolayı mezhepler arasında kimi yerlerde çatışmalara gidilmiş, kimi camilerde de namazlar ayrı kılınmaya başlanmış ve ayrı halkalarda dersler verilmiştir. 

 

Resulullah’tan sonra Ebu Hanife, İmam Cafer, Süfyan es-Sevri, Abdurrahman el-Evzai, Malik bin Enes, M. bin İdris eş-Şafii,  Ahmet bin Hanbel, Davud ez-Zahiri gibi birçok müçtehit imamlar yetişmişken, içtihat ve mezheplerin sadece dörde indirilip bırakılması da ayrı bir garabettir. Hatta daha da ileri gidilerek, bu dört mezhebe muhalefet gösteren kişinin İslam’dan kopabileceği de ileri sürülmüştür. 

 

Gerçek şu ki hiçbir alim bütün konularda tam isabet sağlayamaz. Bir konuda Ebu Hanife’nin görüşü isabetli olurken, bir başka konuda Şafii’nin görüşü daha isabetli olabilir. Yine bir konuda İmam Maturidi’nin görüşü isabetli olurken, bir başka konuda Eşari’nin görüşü isabetli olabilir. O bakımdan, bütünüyle birine bağlı kalmak, akıl ve ilim adına kabul edilemez. 

 

Bilinmelidir ki başlangıçta doğal olarak ortaya çıkan ve Müslümanların meselelerini çözmeye çalışan alimlerin görüşleri, zamanla taassuba ve taklitçiliğe kurban edilmiştir. Bu taklitçilik nesilden nesile devam edip gelmiştir. Gelen her yeni nesil, sürekli öncekileri takdir etmiş, onları yüceltmiş ve kompleksten kendilerini kurtaramayarak onlara uymuştur. Bazen taklitçiliğe karşı olanlar olmuşsa da onlar da kısa zamanda harcanmıştır. Yeni içtihatlara pek fırsat verilmemiştir ve sonuçta içtihat kapısı kapatılarak çivilenmiştir. Yeni ortaya çıkan dini meselelere, yeni içtihatlarla çözüm getirilmesi gerekirken, sürekli önceki içtihatlarla çözüme gidilmeye çalışılmıştır.

O da doğal olarak pek çözüm olamamıştır ve Müslümanların sorunları artmıştır.

 

Şunu açıkça belirtelim ki, mezhepleri dinin yerine koymak, onları vazgeçilmez kabul etmek ve eleştiriden uzak tutmak, din adına bir felakettir. Böyle bir yaklaşım, dini belli bir dönemin veya belli bir bölgenin varlığı haline getirir ki bu da son derece yanlıştır. İslam adına böyle dondurulmuş, statüko haline getirilmiş bir din anlayışını kabul etmek imkansızdır. Şartlar ve gelişmeler her zaman yeni sorunlar ortaya çıkarmaktadır ki, o sorunlar da Kur’an, akıl ve bilim ışığında çözülmelidir. Aksi takdirde dondurulmuş bir hayat ve dondurulmuş bir din ile karşılaşırız ki oda Müslümanları ciddi anlamda sıkıntıya sokar.

 

Netice olarak şunu belirtelim ki, bilim ve teknolojinin zirvede olduğu çağımızda, din ile ilgili soru ve sorunlar, geçmiş mezheplere, hatta bir alime bırakılmayacak kadar önem arz etmektedir. Onlar, çağlar boyu birikmiş soru ve sorunları çözecek güçte değildir. Dolayısıyla her konuda, uzmanlar bir araya gelip, vahiy ve aklı merkeze alarak meseleleri çözüme kavuşturmalıdırlar. Bunu yapmadıkları sürece, din ile ilgili soru ve sorunlar bitmeyecek ve dinden uzaklaşmaların önüne de geçilmeyecektir.

 

“Biz bu Kitap’ı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi açıklayasın ve iman eden bir topluma da doğru yolu gösteresin diye sana indirdik.” (Nahl, 64)

 

Selam ve sağlık dileklerimle…. BEŞİR İSLAMOĞLU 25.06.24

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Hikmet Akademisi'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
1 TOPLUMSAL HELAKİN SEBEBİ İNANÇSIZLIK DEĞİL, İFSATTIR 2 Kur’an’ı Anlamanın Kuralları3 KUR’AN, MESAJLARINI EVRENSEL İLKELER ÜZERİNDEN VERİR4 MÜSLÜMANLARIN EVREN/VARLIK TASAVVURU5 İman Bir İddiadır,İspat İster6 KİME KULLUK EDİYORSANIZ, İMANINIZ ONADIR7 Fazlurrahman Paradigması8 MÜŞKİL AYETLER, ANCAK TE’VİLLE ANLAŞILIR.9 Çağın Dini Konuları Mezheplere Havale Edilemez10 KİTAB’I, KİTAP’TAN ÖĞRENME ZARURETİ11 BİLİM GELİŞTİKÇE, DİN TASAVVURU DA DEĞİŞİR12 Resu ve Kitap ile İlgili Bitmeyen Münakaşalar13 MÜSLÜMANLAR CEHENNEME GİRİP TEKRAR ÇIKACAK MI?14 ESKİ ÇAĞLARIN TASAVVURU İLE KUR’AN ANLAŞILMAZ15 KUR’AN’IN DOĞRU ANLAŞILMASINDA MECAZ, TEŞBİH VE TEMSİLİN ÖNEMİ16 Müslüman Geçinenler Nerelerde Yanlış Yaptı?17 Kitle Kültürü Manipülasyondur18 MUHAMMED AS’IN GERÇEK SÜNNETİNİ/YOLUNU, ANCAK KUR’AN’DAN ÖĞRENEBİLİRİZ19 Sorun Dindemi, Dini Yanlış Anlamadamı?20 ALLAH TASAVVURUMUZ, DİN ANLAYIŞIMIZI BELİRLER21 KUR’AN BEŞ TEMEL ÜZERİNE BİNA EDİLMEKTEDİR22 İNSAN OLMANIN ÖLÇÜSÜ,AHLAKTIR.23 GECEYI KADIR YAPAN KURANDIR24 INSAN OLMAK ISTIKAMET ÜZERE OLMAKTIR25 Hesap Vakti Yakindir; Ölümle Baslar26 Seytan Neyimiz Olur?27 Musa (as) Ile Bir Kul Yolculugunda Verilen Mesaj28 Harut Ve Marut Kissasinda Verilen Mesaj29 Cinlerin Mitlestirilmesi (5) 30 Cinlerin Insan Anlaminda Kullanilmasi (4)31 Ayetler Baglaminda Cin Kavrami (3)32 Cin Kavramini Hurafelerden Arindirmak (2)33 Ins ve Cin Terkibi Ne Demektir? (1)34 Tasavvuf Ilmi Ve Tarikat Dinciligi (2)35 Tasavvuf Ilmi Ve Tarikat Dinciligi (1)36 Insani Kölelestirmek En Agir Suçtur 37 Dua-Kader-Imtihan Iliskisi (Dua kaderi degistirir mi?) 38 Elestirilerde En Büyük Sorun, Ahlaksizliktir39 Kitap'i Dogru Tanimak40 Illet/Sebepler Degistiginde Hükümler De Degisir41 Kurban Sadakasinin Güncellenmesi Zorunludur42 Hac Ibadetini Güncellemek, Zarurettir Haccin Vakti (Hac Aylari)43 Hac Ibadetini Güncellemek, Zarurettir 44 Din Ögrenmede Kistas Nedir?45 Kur' an-i Reyi Ile Tefsir Edenler Kafir Olur Mu?46 Tenkit, Bir Tezin Dogrulugu Için Zaruridir; Ancak Cedele Dönüstürülmemelidir47 Dava, Hakka Riayet Etmekle Kazanilir48 Geceyi Kadir Yapan, Kur'an'dir49 Salatin, Namazla Iliskisi Üzerine?50 Kur'an'in Maksat ve Misyonu, Sorun Çözmektir51 Kur'an'da Ne Aradiniz Da Bulamadiniz? 52 Toplumda Allah'in Dini Yerine "Karma? Dinler Tercih Edilmektedir. Siz Hangi Dini Seçtiniz?53 "Kur'an Bize Yeter? Üzerine Yapilan Tartismalar54 Sirk Kosmanin Temel Nedeni, Allah'a Olan Güvensizliktir55 Imanlarina Zulüm Bulastirmayanlar Ancak Güvendedir 56 Haddini Bilmek, Insan Olmanin Temel Sartidir57 Hakikat, Batini Yollarla Ögrenilebilir Mi? 58 Din Üzerinden Yapilan Zulümler59 Zulüm Devam Ediyorsa, Tövbe ve Helallesme Anlamsizdir60 Gençlik Niçin Islam'a Mesafelidir? (Enes Kara ve benzer durumlar üzerine)61 "Kabir Ehlinden Yardim Isteyiniz?! "Allah Ile Beraber Baska Bir Ilah! Öyle MI??62 Kimin Isigiyla Nurlaniyorsunuz?63 Hangi Unsurlar Sirke Götürür?64 Islam, Kisi Odakli Degil, Ilke Odakli Bir Sistemdir 65 Kur'an'in Dogru Anlasilmasina Yönelik Sorun, Zihniyet Sorunudur66 Erdemli Toplum Nasil Olusur?67 Islam’da Ilkeler Kadim ve Bakidir, Içtihat Ise Hadis ve Konjonktureldir68 Siyaseti Dinlestirmek ve Dini Siyasallastirmak Üzerine?69 Sünnete Kimler Daha Baglidir?70 Ehl-i Sünnet Bir Koalisyondur; Homojen Bir Yapi Degildir71 Aliya Izzetbegoviç’i Mütefekkir Kilan Faktörler72 Allah Hakkinda Delilsiz Konusmak, Ona Iftira Atmaktir73 Resulullah As’dan Sonra Yasanan Hadiseler, Onun Mesajini (Yolunu) Degistirmistir/Saptirmistir -2-74 Resulullah As’dan Sonra Yasanan Hadiseler, Onun Mesajini (Yolunu) Degistirmistir/Saptirmistir -1-75 Hak Gaspi, Ibadetlerin Kazancini Tüketir76 Ahlakin Sarti Kaçtir?77 Her Iyi Müslüman, Ayni Zamanda Iyi Insandir78 Kurban Ibadetini (Kurban Etmeden!) Dogru anlamak -2- 79 Hayvanlar Ihtiyaç Üzerine Kesilir; Gelenege Kurban Edilemez -1-80 Kur’an’in Hükümlerinde Tahrifat Yapmak, ?Dine Karsi Din? Uydurmaktir -6-81 Kur’an’in Hükümlerinde Tahrifat Yapmak, ?Dine Karsi Din? Uydurmaktir -5-82 Dinde Tahrifat Yapmak, Apaçik Bir Bühtandir -4-83 Dinde Tahrifat Yapmak, Apaçik Bir Günahtir -3-84 Dinleri Ile Ilgili Uydurduklari Kendilerini Aldatmisti -2-85 Dinleri Ile Ilgili Uydurduklari Kendilerini Aldatmisti -1-86 Insan Hayatinin Güvencesi Kisastir87 Insanca Yasamanin Ön Kosulu, Nesil Emniyetidir88 Er Kisi Niyetine89 Buhari’nin ?Camiu’s-Sahih? Adli Eserinin, Kur’an’la Esitlenmesi Çabalari Üzerine90 Akilla Temellendirilmeyen Iman, Koftur -2-91 Vahiy ve Akilla Temellendirilmeyen Iman, Koftur -1-92 Güçlünün Yaninda Yer Almak93 Mesafe, Maske ve Temizlik Sadece Coronavirüse Karsi Degil94 Müslümanlar Kimlik Krizi Mi Yasiyor; Yoksa Sahte Kimlik Mi Tasiyor?95 Ibn Rüsd Müktesebatinin Temeli Akildir96 Imam Gazali’yi Dogru Anlamak97 Bilim Gelistikçe Din Tasavvuru Da Degisir98 Dava Sahipleri Nerdesiniz? 99 Sahitlik, (Sehitlik), Hak ve Adaletin Gerçeklesmesi Içindir100 Görevimiz ?Iman Sorgulamak? Degil, Zulmü Sorgulamaktir
YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!