Kaluu Bela Allah Ile Ahitlesmektir. Bakin Nasil!

Rabbin, Adem Ogullarinin sirtindan zürriyetlerini alip, bunlari kendi hakkindaki su sözlesmeye sahit tutmustu: Ben sizin Rabbiniz degil miyim? ?Kalu bela (Elbette öyle)? dediler...
Kaluu Bela Allah Ile Ahitlesmektir. Bakin Nasil!
Beşir İSLAMOĞLU
Beşir İSLAMOĞLU
Eklenme Tarihi : 22.02.2021
Okunma Sayısı : 1389

“Rabbin, Adem Ogullarinin sirtindan zürriyetlerini alip, bunlari kendi hakkindaki su sözlesmeye sahit tutmustu: Ben sizin Rabbiniz degil miyim? “Kalu bela (Elbette öyle)” dediler.
Böyle yaptik ki kiyamet gününde “bizim bundan haberimiz yoktu”; yahut önce atalarimiz Allah’a ortak kostu. Biz de nihayet onlarin ardindan gelen bir nesiliz. Simdi batila saplanip kalanlarin yaptiklari yüzünden bizi helak mi edeceksin” demeye kalkismayasiniz.
Iste, hakki görsünler diye ayetleri açik açik bildiriyoruz.” (Araf, 172-174)

Bu ayetlerde birkaç sual ilgilenenleri bir hayli yormus görünmektedir.
“Kalu bela”,  “Onlarin sirtlarindan zürriyetlerini almak” ve “Allah’in hazirladigi sözlesmeye sahit olmak” gibi ayetler ile ilgili klasik kaynaklarda yer alan rivayetlere göre, Allah dünyayi yaratmadan önce, yeryüzüne gelecek bütün insanlarin ruhlarini, ruhlar aleminde bir araya toplayarak “ben sizin Rabbiniz degil miyim” diyerek kendi varligina onlari tanik kilmis ve onlardan “bela (evet)” sözünü alarak onaylatmistir. Böylece Allah, yeryüzüne gelecek kullar ile bir tür sözlesme akdetmis ve buna kendilerini de tanik etmistir. Dolayisiyla artik hiçbir insan, “benim bu sözlesmeden haberim yoktur” diyemez. Evet, ilk dönem alimleri ekseriyetle ayeti böyle anlamislardi.

Her seyden önce sunu temellendirelim ki, Allah’in varligini ve birligini kabul etme ve sadece O’na kulluk etme görevi, insanin yaratilis amacidir. Bu amacin gerçeklesebilmesi için, insanlarin kendi sorumluluklarini mutlaka açik seçik bilmeleri gerekir. Sadece bilmeleri de yetmez, bu sorumluluklarini yerine getirebilmek için yeterli donanima da sahip olmalari gerekir. Iste bu ayet, insanlarin sorumluluklarini yerine getirebilmeleri için yeterli bilgi ve birikimle donatildigini vurgulamaktadir.

Ayette, soru-cevap seklinde belirtilen husus, tamamen Kur’an’in mecazi bir metodudur. Kur’an’da baska ayetlerde de görüldügü gibi, Allah’in “konusmasi, sormasi” gibi ifadeler mecazi/temsili ifadelerdir. Mesela, Fussilet 11 de “Allah göge ve yere “ikiniz –ister gönüllü, ister gönülsüz- gelin” buyurunca, onlar da “isteyerek geldik” dediler.”

Kur’an’daki mecazi/temsili ifadeler, toplumun daha kolay anlamasini saglamak için kullanilir. “Kalu bela” diye meshur olan ayet de nüzul dönemi toplumun algilarina uygun bir sekilde beyan edilmistir. Dolayisiyla bu ayette, mecazi/temsili bir ifade kullanilarak insanlarin, Allah’in vahdaniyetini ve rububiyetini kavramalari, hidayet ve delalet arasinda seçim yapabilmeleri için fitraten donanimli bir sekilde yaratilmis olmasidir.

Yani, insanin ana rahmine yerlesip organik olusumunu tamamlama surecinde, Allah insanin dogasina, kendisinin varligini, birligini ve sadece kendisine kulluk yapilmasi gerektiginin bilinmesini istemis ve bunun için de yeterli akli ve biyolojik donanima sahip kilmistir. Bu süreç, sanki Allah’in, “ben sizin Rabbiniz degil miyim” diye insanlara sormakta, onlar da “elbette Rabbimizsin” diyerek bunu kabul ettiklerini belirtmektedirler.

Iste, Allah’in insanlardan taahhüt almasi, insanin, basta iman olmak üzere Salih amel ve diger sosyal ve ahlaki sorumluluklari açisindan yetenekli ve hazir halde yaratilmis olmasidir. Allah nasil ki ariya bal verme, koyuna süt verme, günese isi ve isik verme yetenegi (gücü) verdiyse, insana da Rabbini tanima, sadece O’na kulluk etme ve sosyal alanda güzel isler yapma kabiliyeti vermistir.

“Ben sizin Rabbiniz degil miyim” sorusuna, “elbette bizim Rabbimizsin” diye verilen cevap, insanin yaratilisi ile Rabbi arasinda kararlastirilmis olan bir anlasmayi ifade eder. Bu anlasmanin içerigi insanin benligine kodlanmistir. Insanin her hücresine yaratilis asamasinda bu diyalogun (sözlesmenin) sartlari emanet edilmistir. Böylece her hücre alemlerin Rabbi olan Allah’in Rab olusuna sehadet eder.

Buradaki sehadetten maksat, Allah’in, iç ve dis alemde kendi varligina ve birligine kilavuzluk yapacak bir çok kanitlar yaratmis olmasidir. Sadece insanlar degil, yaratilan her bir varlik, O’nun Rab oldugunu dogrulamakta ve kendi lisaniyla O’nu tesbih etmektedir; ancak bütün varliklar arasinda sadece insanlar sözlesmelerini bozmaktadirlar.

Oysa Allah, insanlarin sözlesmelerine sadik kalmalarini istemektedir. Insanlar kendi öz nefislerinde olani (tevhidi) degistirip bozmadikça, Allah, o toplulukta olani özü (inanci) degistirip bozmaz. (Ra’d, 11) Bu temel bir ilkedir, genel bir kural kuraldir. Bu da göstermektedir ki, insanlarin özlerinde, hücrelerinde tevhit inanci yerlestirilmistir. Insanlar bunu dogustan kazanmislardir, ancak kimi insanlar dogustan sahip olduklari bu imkanlari sorumsuzca kullanarak hem kendilerine, hem de baskalarina haksizlik yapmaktadirlar.

Hadiste de belirtildigi gibi, “her dogan çocuk (Islam) fitrati üzere dogar.” Insanin fitrat üzere dogmasi, Allah’in Rab oldugu gerçegini kavrayabilecek güç ve yetenekte yaratildigini ve bu hususta kendisinden temsili olarak söz alindigini bilmesidir.

Dogustan bu özellik ve kabiliyetle yaratilan insan; kendini begenmislik, nefsine düskünlük, seytani dürtüler gibi arizi duygular eliyle veya yoldan çikarici diger çevresel faktörlerle dogasini (öz benligini) degistirebilmektedir; çünkü büyük sinav (cennet veya cehenneme varma) nedeniyle, temiz fitratinda tevhidin yani sira sirk, nankörlük, kin, düsmanlik, zulüm ve adaletsizlik gibi bir çok kötü duygu tasima imkanina da sahiptir.

Iste, tertemiz yaratilisi degistirip bozmayarak Allah’in sevgisini kazanmak kisinin elindedir. Bu konuda her türlü bilgi ve birikime sahiptir. Allah böyle yapti ki; insanlar; “kiyamet gününde, bizim bundan haberimiz yoktu” demesin. Ayrica, “Önce atalarimiz Allah’a ortak kostu. Biz de nihayet onlarin ardindan gelen bir nesiliz. Simdi batila saplanip kalanlarin yaptiklari yüzünden bizi helak mi edeceksin!” demeye kalkismasin.

Özetle belirtmek gerekirse, “kalu bela”, diger bir ifadeyle “yaratilis sürecinde yapilan sözlesme”, insanoglunun fitrattan/dogustan akil, irade, idrak, algi, fikih, sezgi, kalbi vb. donanimlarla yaratildigini açikça beyan etmekte ve bu beyan, temsili olarak akitlestirimistir.  Dolayisiyla, Vahiy (sözlü talimat) gelmemis olsa bile, insanoglunun dogustan sahip oldugu bu “fitrat paketi” ile neyin hak, neyin batil; neyin adalet, neyin zulmet; neyin hayir, neyin ser; neyin dogru, neyin yanlis; neyin hidayet, neyin delalet oldugunu bilmesi vaciptir. Binaenaleyh hiçbir mazeret kabul edilmemektedir. Bu fitrat paketine (donanima) sahip olmak, ayni zamanda sözlesmeye imza atmak demektir.

Fitratina/sözlesmesine sahip çikanlara selam olsun…

Selam ve muhabbetlerimle…
Besir ISLAMOGLU

 

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
1 Resu ve Kitap ile İlgili Bitmeyen Münakaşalar2 MÜSLÜMANLAR CEHENNEME GİRİP TEKRAR ÇIKACAK MI?3 ESKİ ÇAĞLARIN TASAVVURU İLE KUR’AN ANLAŞILMAZ4 KUR’AN’IN DOĞRU ANLAŞILMASINDA MECAZ, TEŞBİH VE TEMSİLİN ÖNEMİ5 Müslüman Geçinenler Nerelerde Yanlış Yaptı?6 Kitle Kültürü Manipülasyondur7 MUHAMMED AS’IN GERÇEK SÜNNETİNİ/YOLUNU, ANCAK KUR’AN’DAN ÖĞRENEBİLİRİZ8 Sorun Dindemi, Dini Yanlış Anlamadamı?9 ALLAH TASAVVURUMUZ, DİN ANLAYIŞIMIZI BELİRLER10 KUR’AN BEŞ TEMEL ÜZERİNE BİNA EDİLMEKTEDİR11 İNSAN OLMANIN ÖLÇÜSÜ,AHLAKTIR.12 GECEYI KADIR YAPAN KURANDIR13 INSAN OLMAK ISTIKAMET ÜZERE OLMAKTIR14 Hesap Vakti Yakindir; Ölümle Baslar15 Seytan Neyimiz Olur?16 Musa (as) Ile Bir Kul Yolculugunda Verilen Mesaj17 Harut Ve Marut Kissasinda Verilen Mesaj18 Cinlerin Mitlestirilmesi (5) 19 Cinlerin Insan Anlaminda Kullanilmasi (4)20 Ayetler Baglaminda Cin Kavrami (3)21 Cin Kavramini Hurafelerden Arindirmak (2)22 Ins ve Cin Terkibi Ne Demektir? (1)23 Tasavvuf Ilmi Ve Tarikat Dinciligi (2)24 Tasavvuf Ilmi Ve Tarikat Dinciligi (1)25 Insani Kölelestirmek En Agir Suçtur 26 Dua-Kader-Imtihan Iliskisi (Dua kaderi degistirir mi?) 27 Elestirilerde En Büyük Sorun, Ahlaksizliktir28 Kitap'i Dogru Tanimak29 Illet/Sebepler Degistiginde Hükümler De Degisir30 Kurban Sadakasinin Güncellenmesi Zorunludur31 Hac Ibadetini Güncellemek, Zarurettir Haccin Vakti (Hac Aylari)32 Hac Ibadetini Güncellemek, Zarurettir 33 Din Ögrenmede Kistas Nedir?34 Kur' an-i Reyi Ile Tefsir Edenler Kafir Olur Mu?35 Tenkit, Bir Tezin Dogrulugu Için Zaruridir; Ancak Cedele Dönüstürülmemelidir36 Dava, Hakka Riayet Etmekle Kazanilir37 Geceyi Kadir Yapan, Kur'an'dir38 Salatin, Namazla Iliskisi Üzerine?39 Kur'an'in Maksat ve Misyonu, Sorun Çözmektir40 Kur'an'da Ne Aradiniz Da Bulamadiniz? 41 Toplumda Allah'in Dini Yerine "Karma? Dinler Tercih Edilmektedir. Siz Hangi Dini Seçtiniz?42 "Kur'an Bize Yeter? Üzerine Yapilan Tartismalar43 Sirk Kosmanin Temel Nedeni, Allah'a Olan Güvensizliktir44 Imanlarina Zulüm Bulastirmayanlar Ancak Güvendedir 45 Haddini Bilmek, Insan Olmanin Temel Sartidir46 Hakikat, Batini Yollarla Ögrenilebilir Mi? 47 Din Üzerinden Yapilan Zulümler48 Zulüm Devam Ediyorsa, Tövbe ve Helallesme Anlamsizdir49 Gençlik Niçin Islam'a Mesafelidir? (Enes Kara ve benzer durumlar üzerine)50 "Kabir Ehlinden Yardim Isteyiniz?! "Allah Ile Beraber Baska Bir Ilah! Öyle MI??51 Kimin Isigiyla Nurlaniyorsunuz?52 Hangi Unsurlar Sirke Götürür?53 Islam, Kisi Odakli Degil, Ilke Odakli Bir Sistemdir 54 Kur'an'in Dogru Anlasilmasina Yönelik Sorun, Zihniyet Sorunudur55 Erdemli Toplum Nasil Olusur?56 Islam’da Ilkeler Kadim ve Bakidir, Içtihat Ise Hadis ve Konjonktureldir57 Siyaseti Dinlestirmek ve Dini Siyasallastirmak Üzerine?58 Sünnete Kimler Daha Baglidir?59 Ehl-i Sünnet Bir Koalisyondur; Homojen Bir Yapi Degildir60 Aliya Izzetbegoviç’i Mütefekkir Kilan Faktörler61 Allah Hakkinda Delilsiz Konusmak, Ona Iftira Atmaktir62 Resulullah As’dan Sonra Yasanan Hadiseler, Onun Mesajini (Yolunu) Degistirmistir/Saptirmistir -2-63 Resulullah As’dan Sonra Yasanan Hadiseler, Onun Mesajini (Yolunu) Degistirmistir/Saptirmistir -1-64 Hak Gaspi, Ibadetlerin Kazancini Tüketir65 Ahlakin Sarti Kaçtir?66 Her Iyi Müslüman, Ayni Zamanda Iyi Insandir67 Kurban Ibadetini (Kurban Etmeden!) Dogru anlamak -2- 68 Hayvanlar Ihtiyaç Üzerine Kesilir; Gelenege Kurban Edilemez -1-69 Kur’an’in Hükümlerinde Tahrifat Yapmak, ?Dine Karsi Din? Uydurmaktir -6-70 Kur’an’in Hükümlerinde Tahrifat Yapmak, ?Dine Karsi Din? Uydurmaktir -5-71 Dinde Tahrifat Yapmak, Apaçik Bir Bühtandir -4-72 Dinde Tahrifat Yapmak, Apaçik Bir Günahtir -3-73 Dinleri Ile Ilgili Uydurduklari Kendilerini Aldatmisti -2-74 Dinleri Ile Ilgili Uydurduklari Kendilerini Aldatmisti -1-75 Insan Hayatinin Güvencesi Kisastir76 Insanca Yasamanin Ön Kosulu, Nesil Emniyetidir77 Er Kisi Niyetine78 Buhari’nin ?Camiu’s-Sahih? Adli Eserinin, Kur’an’la Esitlenmesi Çabalari Üzerine79 Akilla Temellendirilmeyen Iman, Koftur -2-80 Vahiy ve Akilla Temellendirilmeyen Iman, Koftur -1-81 Güçlünün Yaninda Yer Almak82 Mesafe, Maske ve Temizlik Sadece Coronavirüse Karsi Degil83 Müslümanlar Kimlik Krizi Mi Yasiyor; Yoksa Sahte Kimlik Mi Tasiyor?84 Ibn Rüsd Müktesebatinin Temeli Akildir85 Imam Gazali’yi Dogru Anlamak86 Bilim Gelistikçe Din Tasavvuru Da Degisir87 Dava Sahipleri Nerdesiniz? 88 Sahitlik, (Sehitlik), Hak ve Adaletin Gerçeklesmesi Içindir89 Görevimiz ?Iman Sorgulamak? Degil, Zulmü Sorgulamaktir90 Kaluu Bela Allah Ile Ahitlesmektir. Bakin Nasil!91 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (6)92 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (5)93 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (4)94 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (3)95 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (2)96 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (1)97 Dini 21. Asrin Akliyla Anlamak / Yorumlamak
YORUMLAR
Hikmet bir
23.2.2021 03:09
Çok özür dilerim, bir hususu belirtrmeyi unutmusum, makalenizde, "Hadiste de belirtildigi gibi, ?her dogan çocuk (Islam) fitrati üzere dogar.? Insanin fitrat üzere dogmasi" seklindeki ifadenizde fitrat kelimesi pek izah edilmemis. Diger taraftan rivayet edilen hadis içinde (islam) ifadesi, bizden onceki hiristiyanlar ve yahudiler muslumanlari içinde (hiristiyan) ve (yahudi) fitrati seklinde mi olacak? Diger bir husus ise "Galu bela" meselesinde Rabbimiz bilimsel anlamda bizde bir numune aldiysa ve bu sahit numuneyi sakliyor, ahirette görulecek hesap zamaninda organik (biyolojik) vucudumuzda mevcut olan numuney, yani her iki numuneyi gozumuzun onunde bize (inana-inanmayan) gosterek "Galu bela" dedigimizi ispatlayacak mi? Eger boyle ise hucrelerimizdeki bu Galu bela hucresi biz dunyada iken bize bu sözu hiçmi hissittirmez? Bu konuyu benim veya bizim bu sorularimizi da icerecek sekilde tekrar ele alabilir misiniz? Tesekkurler.

Cihad Uluç
23.2.2021 00:16
Belki de Galu Bela ! Hitabi bizim Fitratimiz idi , Fitrat "Ben sizin Rabbiniz degilmiyim" hitabina verilen Galu Bela cevabini , üzerinde tasiyan bir mühür gibi su dünyada. Amenna Allah razi olsun , güzel bir izahat ve tefekkür zemini oldu bizim için ... Selametle kalin hocam ...

Hikmet bir
22.2.2021 22:49
Sn. Islamoglu, öncelikle tesekkür ederim. Benim de kisisel olarak kendime izah edemedigim bir hususu makalenizde dile getirmissiniz. ?Ben sizin Rabbiniz degil miyim? sorusuna, ?elbette bizim Rabbimizsin? diye cevap vermisiz. Yani biz bu dünyada yasarken daha önce verdigimiz cevabi hatirlamamamizin normal oldugunu, makalenizde ruhlar alemi ile ilgili geçmis alimlerin yorumunu biraz afaki oldugunu ima ederek özetlemissiniz. Ancak, sizler konuyu organik (biyolojik?) varligimiz üzerinde açiklamaya çalisirken bizlerin varolus sürecinde Rabbimize ulasabilmek için gerekli tüm donanimlar Rabbimiz tarafindan verildigini belirtmektesiniz. Dolayisiyla, daha önce verdigimiz söze dünyada yasarken sadik kalmamiz gerektigini belirtiyorsunuz. Anladigim kadariyla biz dünyada yasarken bu sözü hatirlamamizin normal oldugudur. Ancak, organik (biyolojik) varligimizda mevcut donanimlar ile ahirete vardigimizda söz konusu "Galu Bela" sözüne ulasacagiz. Dünyada yasarken salt "Galu Bela" sözünü hatirlamak için zihni yormaya gerek olmadigini anliyorum. Umarim dogru anlamisimdir. Baska çare var mi? Gerçekten hatirlayan varsa somut bir örnek getirsin.

YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!