Bilim Gelistikçe Din Tasavvuru Da Degisir

Konunun dogru anlasilabilmesi için önce din, ilim ve bilim kavramlari üzerinde kisaca duralim...
Bilim Gelistikçe Din Tasavvuru Da Degisir
Beşir İSLAMOĞLU
Beşir İSLAMOĞLU
Eklenme Tarihi : 22.03.2021
Okunma Sayısı : 1253

Konunun dogru anlasilabilmesi için önce din, ilim ve bilim kavramlari üzerinde kisaca duralim.

Din, -kisaca- insanlarin hayatlarini düzenleyen kurallar bütünüdür.

Ilim ise, kainat ve içindeki varliklar ile ilgili bilgilerdir. Bu bilginin bir kismi kainatin sahibi tarafindan verilmekte, diger kismi da insanlarin kendi imkanlariyla ürettikleridir. Bilgi, ister ilahi (vahiy yoluyla) olsun, ister beseri olsun, elde edilen bütün sahih bilgiler ilimdir, ayni zamanda da bilimdir; zira her türlü bilim, ayni zamanda ilimdir. Zaten bilim, ilim kavraminin Türkçesidir.    

Basta sunu belirtelim ki Imam Gazali’nin, ilimleri “dini ve dünyevi” seklinde tasnif etmesi ve bu tasnifin Islam dünyasinda genel itibariyle kabul görmesi isabetli olmamistir. Bu tasnif, ilimlerin dogru anlasilmasini ve ilerlemesini engellemis ve ilim dünyasi için büyük bir kayip olmustur. Bu sebeple o günden beri -tabir caizse- ilimlerin iki yakasi bir araya gelmemistir.

Bilindigi gibi Allah’in, “tenzili” ve “tekvini” olmak üzere iki kitabi vardir. Tenzili olarak inen ayetler Mushaf kitabinda, Tekvini olarak yaratilan varliklar da kainat kitabinda yer almaktadir. Her ikisi de Allah’in ayetleridir ve ilmidir. Her iki kitap da ayni hakikatin ayri yönleri olarak alinmalidir. Dolayisiyla, canli veya cansiz tüm varliklar Allah’in ayetleridir; bu ayetleri inceleyenler de alimdir, bilim insanidir.

Günes, ay ve diger gezegenleri (ayetlerle) inceleyen bilim adami fizik-astronomi alimidir. Insanlari inceleyen biyoloji, hayvanlari inceleyen zooloji, bitkileri inceleyen de botanik alimidir. Hepsine ilim/bilim adami denir.

Yine, Mushaftaki ayetleri inceleyene müfessir, hadisleri inceleyene muhaddis, fikih ilmini inceleyene de fikih alimi denir. Kainatta incelenmesi gereken binlerce alan/varlik vardir. Kisi hangi alanda ihtisas yapiyorsa, o alanin alimi olarak kabul edilir.

Esasen ilim ile bilim arasinda bir ayirimin yapilmasi dogru olmadigi gibi, din ile bilim arasinda da bir ayirim yapilamaz; zira akil ve deneye dayali olan bilim, Allah’in tekvini kitabi olan kainat ayetlerini (dini) inceler. Allah’in tenzili ve tekvini kitaplari arasinda bir çeliskinin olmasi nasil imkansiz ise,  din ile bilim arasinda çeliski de imkansizdir. Esasen bilim, dinin bir parçasidir. Dolayisiyla din ile bilim arasinda da asla bir tezat yoktur ve biri digerine engel teskil etmez.

Peki, ilim/Bilim ile din arasinda çatismanin oldugu nasil uyduruldu?

Tarihe baktigimizda, bu düsüncenin ortaçag Kilise inancina ait oldugunu rahatlikla görebiliriz. Bilindigi üzere Ortaçag’da tahrif edilmis bir Hristiyanlik dini vardi. Bu dinin merkezinde kilise, yani din adamlari vardi ve ayricalikli bir statüye sahiplerdi. Avrupa’da devlet yapisina bile bu din adamlari hakimdi. Kilisenin koydugu kurallar ve din adamlarinin sözü otorite kabul edilirdi.

Iste bütün ilmi ve bilimsel çalismalari denetleyen o dönemin din adamlari, yapilan birçok bilimsel çalismayi –dine aykiri görerek- yasaklamis ve bilim adamlarini da cezalandirmistir.

Bilim ve kilise arasindaki çatismayi en net gösteren olaylardan biri Galileo’nun cezalandirilmasidir. Din adamlari (Kilise), Galileo’nun fikirlerini kutsal kitaba aykiri bularak, 1633 yilinda yargilamis ve ömür boyu hapse mahkum etmistir.

(Galileo; rönesansin bilimsel devrimine büyük katkida bulunan ve gözlemsel astronomi, modern fizik ve bilimin babasi kabul edilen bir bilim adamidir.)

Kabul etmek gerekir ki bilim/ilim gelistikçe, ona paralel olarak insanlarin “din tasavvuru” da olumlu yönde degismektedir. Rönesansin bilimsel devrimi, nasil Ortaçag Hristiyan din tasavvurunu degistirdiyse, Müslümanlarin bilim/ilimde ilerlemesi de Müslümanlarin din tasavvurunu degistirecektir. Bizdekinin adi “Rönesans” degil, “ihya-i ulumu-d Din” olacaktir. Tabi bu ihya, Gazali’in ihyasindan çok farkli ve “hakiki ihya (dirilis)” olacaktir.

Simdi, ilim/bilimin gelismesiyle Müslüman tasavvurunun nasil degistigine dair birkaç basit örnek verelim.

1. Geçmis tarihlerde “Allah, bir kral gibi arsa/tahta oturmus, oradan talimat veriyor” zan edilirdi. Kainatla ilgili ilim gelisince, Allah’in, bir kral olmadigi, tüm kainata sistemini yerlestiren, (bir tür determinizm) takip eden, yenileyen ve varligini/gücünü bütün yarattiklarinda gösteren halikul bari ve hayyul kayyum oldugu açik bir sekilde anlasildi.

2. Geçmiste “Allah’in yarattigi dünya düz bir tepsi gibi” düsünülürdü; Oysa bilim, dünyanin küre seklinde yuvarlak ve hem kendi ekseni etrafinda hem de günesin etrafinda dönen bir gezegen oldugunu ispatladi.

3. Geçmiste kainat ve içindekilere, Allah, “ol” diye emri verir, onlar da aninda oluverir” seklinde anlasilirdi; oysa bilim, evrenin milyonlarca yillik sürede tekamül ettigini ve her bir varligin tekamül/evrim süreci oldugunu ortaya çikardi.

4. Geçmiste “melekler, kagit kalem eline alarak insanlarin eylemlerini kayit altina alir” seklinde bilinirdi; ancak teknolojinin ürettigi kameralar, kayit sisteminin nasil çalistigini ve dolayisiyla meleklerin de sistemin bir parçasi oldugu ve bu sistemle her seyin kayit altina alindigi bilinmis oldu.

5. Geçmiste “seytanlar/cinler gece gündüz etrafimizda dolasan biyolojik varliklar” olarak bilinirken, anlasildi ki “seytan” denilen varligin, yaratilisimizda benligimize yerlestirilen kötü kodlar/güçler oldugu anlasildi. Kendimize sahip çikmazsak, bu seytani güçler bizi saptirirlar.

6. Geçmiste “sirk/Allah’a ortak kosma, sadece ilkel putlarin önünde egilmek, onlardan yardim istemek” seklinde kabul edilirdi; görüldü ki sirk, sadece putlara tapmak degil, Allah’a ait her hangi bir yetkiyi ve tasarrufu kullanmak veya birine vermek de sirktir.

7. Geçmiste “kader, Allah’in ezelde/baslangiçta basimiza gelecekleri yazip belirleyen bir alin yazisi” olarak kabul edilirdi; oysa anlasildi ki kader, Allah’in kainata yerlestirdigi sistem/yasalardir. (her canlinin ölümlü olmasi, günes, ay, yildiz gibi cisimlerin bir kaderle/yasayla çalismasi gibi)

8. Geçmisteki, bireysel içtihatlarla ahkam kesip yüzlerce “haram” ortaya koyma ve “bireysel içtihatlari (mezhepleri) dinlestirme” yanlisligini bugün daha iyi anlayabilmekteyiz.  Halbuki mezhepler (içtihatlar) din degil, dinden anladiklaridir. Allah’in haram kildigi hayvanlar bir elin parmak sayilarini geçmez. Asil haramlik; haksiz kazançtir, hak etmedigini ele geçirmektir.

Kaldi ki “yeni haramlar” konulacak ise, konunun uzmanlarindan olusan bir komisyon tarafindan belirlenmelidir. Bir kisinin içtihadiyla haramlar belirlenemez. (mesela tüp bebek gibi)

9. Geçmiste, taharet (abdest, boy abdesti) için 40-50 sayfa kitap okumak gerekirdi/okutuyorlardi. Bugün artik, abdest için onlarca sayfa okumaya gerek kalmadi. Çocuklar bile bir kez görmeyle ögrenmektedirler. Benzer sekilde namaz, oruç, hac gibi ibadetler için yazilmis ciltler dolusu bilgilerin de pek bir anlami kalmamistir. Bu ibadetleri bir kez yerine getirmek yeterli olmaktadir. Belki sadece kisa notlara ihtiyaç duyulacaktir.

10. Basta namaz olmak üzere diger ibadetlerin “geleneksel haliyle” bizzat Resulullah as tarafindan yerine getirildigi bilinirdi. Ilim gelistikçe görüldü ki pek çok uygulama baskalari tarafindan sonradan eklenmistir. Mesela, 2+2 olan yatsi namazi 13 rekata çikartilmasi gibi. Böylece olunca da ibadetin keyfiyeti (kalite, nitelik) kayboldu;  kemiyet (miktar, sayi) ön plana çikti.

Yine, geçmiste Arapça veya Osmanlica bir risale/hikayeden bir bölüm okundugunda “din” zan edilirdi ve Müslümanlar bu hikayelerle uyutulurdu. Bugün artik Ilim/bilimin aydinliginda bu tür bilgi ve hikayelerin din olmadigi rahatlikla bilinmektedir.

Inaniyorum ki gerçek anlamda ilim/bilim ne kadar gelisirse, din tasavvurumuz da ayni oranda gelisecek ve bütün batil ve hurafe bilgilerden de uzaklasmis olacagiz.

“Dini, her türlü batildan arindirip, sadece Allah’a özgü kilanlara selam olsun…”

Besir ISLAMOGLU 20 MART 21

(Bu yazida yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakis açisini yansitmayabilir.)

 

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
1 Resu ve Kitap ile İlgili Bitmeyen Münakaşalar2 MÜSLÜMANLAR CEHENNEME GİRİP TEKRAR ÇIKACAK MI?3 ESKİ ÇAĞLARIN TASAVVURU İLE KUR’AN ANLAŞILMAZ4 KUR’AN’IN DOĞRU ANLAŞILMASINDA MECAZ, TEŞBİH VE TEMSİLİN ÖNEMİ5 Müslüman Geçinenler Nerelerde Yanlış Yaptı?6 Kitle Kültürü Manipülasyondur7 MUHAMMED AS’IN GERÇEK SÜNNETİNİ/YOLUNU, ANCAK KUR’AN’DAN ÖĞRENEBİLİRİZ8 Sorun Dindemi, Dini Yanlış Anlamadamı?9 ALLAH TASAVVURUMUZ, DİN ANLAYIŞIMIZI BELİRLER10 KUR’AN BEŞ TEMEL ÜZERİNE BİNA EDİLMEKTEDİR11 İNSAN OLMANIN ÖLÇÜSÜ,AHLAKTIR.12 GECEYI KADIR YAPAN KURANDIR13 INSAN OLMAK ISTIKAMET ÜZERE OLMAKTIR14 Hesap Vakti Yakindir; Ölümle Baslar15 Seytan Neyimiz Olur?16 Musa (as) Ile Bir Kul Yolculugunda Verilen Mesaj17 Harut Ve Marut Kissasinda Verilen Mesaj18 Cinlerin Mitlestirilmesi (5) 19 Cinlerin Insan Anlaminda Kullanilmasi (4)20 Ayetler Baglaminda Cin Kavrami (3)21 Cin Kavramini Hurafelerden Arindirmak (2)22 Ins ve Cin Terkibi Ne Demektir? (1)23 Tasavvuf Ilmi Ve Tarikat Dinciligi (2)24 Tasavvuf Ilmi Ve Tarikat Dinciligi (1)25 Insani Kölelestirmek En Agir Suçtur 26 Dua-Kader-Imtihan Iliskisi (Dua kaderi degistirir mi?) 27 Elestirilerde En Büyük Sorun, Ahlaksizliktir28 Kitap'i Dogru Tanimak29 Illet/Sebepler Degistiginde Hükümler De Degisir30 Kurban Sadakasinin Güncellenmesi Zorunludur31 Hac Ibadetini Güncellemek, Zarurettir Haccin Vakti (Hac Aylari)32 Hac Ibadetini Güncellemek, Zarurettir 33 Din Ögrenmede Kistas Nedir?34 Kur' an-i Reyi Ile Tefsir Edenler Kafir Olur Mu?35 Tenkit, Bir Tezin Dogrulugu Için Zaruridir; Ancak Cedele Dönüstürülmemelidir36 Dava, Hakka Riayet Etmekle Kazanilir37 Geceyi Kadir Yapan, Kur'an'dir38 Salatin, Namazla Iliskisi Üzerine?39 Kur'an'in Maksat ve Misyonu, Sorun Çözmektir40 Kur'an'da Ne Aradiniz Da Bulamadiniz? 41 Toplumda Allah'in Dini Yerine "Karma? Dinler Tercih Edilmektedir. Siz Hangi Dini Seçtiniz?42 "Kur'an Bize Yeter? Üzerine Yapilan Tartismalar43 Sirk Kosmanin Temel Nedeni, Allah'a Olan Güvensizliktir44 Imanlarina Zulüm Bulastirmayanlar Ancak Güvendedir 45 Haddini Bilmek, Insan Olmanin Temel Sartidir46 Hakikat, Batini Yollarla Ögrenilebilir Mi? 47 Din Üzerinden Yapilan Zulümler48 Zulüm Devam Ediyorsa, Tövbe ve Helallesme Anlamsizdir49 Gençlik Niçin Islam'a Mesafelidir? (Enes Kara ve benzer durumlar üzerine)50 "Kabir Ehlinden Yardim Isteyiniz?! "Allah Ile Beraber Baska Bir Ilah! Öyle MI??51 Kimin Isigiyla Nurlaniyorsunuz?52 Hangi Unsurlar Sirke Götürür?53 Islam, Kisi Odakli Degil, Ilke Odakli Bir Sistemdir 54 Kur'an'in Dogru Anlasilmasina Yönelik Sorun, Zihniyet Sorunudur55 Erdemli Toplum Nasil Olusur?56 Islam’da Ilkeler Kadim ve Bakidir, Içtihat Ise Hadis ve Konjonktureldir57 Siyaseti Dinlestirmek ve Dini Siyasallastirmak Üzerine?58 Sünnete Kimler Daha Baglidir?59 Ehl-i Sünnet Bir Koalisyondur; Homojen Bir Yapi Degildir60 Aliya Izzetbegoviç’i Mütefekkir Kilan Faktörler61 Allah Hakkinda Delilsiz Konusmak, Ona Iftira Atmaktir62 Resulullah As’dan Sonra Yasanan Hadiseler, Onun Mesajini (Yolunu) Degistirmistir/Saptirmistir -2-63 Resulullah As’dan Sonra Yasanan Hadiseler, Onun Mesajini (Yolunu) Degistirmistir/Saptirmistir -1-64 Hak Gaspi, Ibadetlerin Kazancini Tüketir65 Ahlakin Sarti Kaçtir?66 Her Iyi Müslüman, Ayni Zamanda Iyi Insandir67 Kurban Ibadetini (Kurban Etmeden!) Dogru anlamak -2- 68 Hayvanlar Ihtiyaç Üzerine Kesilir; Gelenege Kurban Edilemez -1-69 Kur’an’in Hükümlerinde Tahrifat Yapmak, ?Dine Karsi Din? Uydurmaktir -6-70 Kur’an’in Hükümlerinde Tahrifat Yapmak, ?Dine Karsi Din? Uydurmaktir -5-71 Dinde Tahrifat Yapmak, Apaçik Bir Bühtandir -4-72 Dinde Tahrifat Yapmak, Apaçik Bir Günahtir -3-73 Dinleri Ile Ilgili Uydurduklari Kendilerini Aldatmisti -2-74 Dinleri Ile Ilgili Uydurduklari Kendilerini Aldatmisti -1-75 Insan Hayatinin Güvencesi Kisastir76 Insanca Yasamanin Ön Kosulu, Nesil Emniyetidir77 Er Kisi Niyetine78 Buhari’nin ?Camiu’s-Sahih? Adli Eserinin, Kur’an’la Esitlenmesi Çabalari Üzerine79 Akilla Temellendirilmeyen Iman, Koftur -2-80 Vahiy ve Akilla Temellendirilmeyen Iman, Koftur -1-81 Güçlünün Yaninda Yer Almak82 Mesafe, Maske ve Temizlik Sadece Coronavirüse Karsi Degil83 Müslümanlar Kimlik Krizi Mi Yasiyor; Yoksa Sahte Kimlik Mi Tasiyor?84 Ibn Rüsd Müktesebatinin Temeli Akildir85 Imam Gazali’yi Dogru Anlamak86 Bilim Gelistikçe Din Tasavvuru Da Degisir87 Dava Sahipleri Nerdesiniz? 88 Sahitlik, (Sehitlik), Hak ve Adaletin Gerçeklesmesi Içindir89 Görevimiz ?Iman Sorgulamak? Degil, Zulmü Sorgulamaktir90 Kaluu Bela Allah Ile Ahitlesmektir. Bakin Nasil!91 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (6)92 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (5)93 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (4)94 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (3)95 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (2)96 Zekât Kurumunun Güncellenmesi (1)97 Dini 21. Asrin Akliyla Anlamak / Yorumlamak
YORUMLAR
Besir Islamoglu
27.3.2021 13:08
Turan arkadasa cevap vermek dogru olmaz. Önce onu, islamin usul ve adabina davet ediyorum. Insanlarla nasil konusulur, onu ögrensin... Hikmet bey'e de Resulullah'in namazini ögrenmesini tavsiye ederim. Hadis kaynaklarina veya Israfil Balci'nin Hz Peygamber ve Namaz kitabina bakabilir. Allah'a emanet olun.

Turan Alidost
24.3.2021 07:50

Hocaefendi yazdiginiz yazida ne bir dipnot var , nede bir kaynak..Herhalde siz Gazali’den daha büyük bir alimsiniz ki GAZELLEMELERDEN BULUNMUSSUNUZ.. Basta sunu belirtelim ki Imam Gazali’nin, ilimleri “dini ve dünyevi” seklinde tasnif etmesi ve bu tasnifin Islam dünyasinda genel itibariyle kabul görmesi isabetli olmamistir. ...Birde herkes yanlis siz dogru..BU FAKIR(!) ....DIYORDU YA BIR SOYADDASINIZ.. hatirliyormusunuz. Zaten bilim, ilim kavraminin Türkçesidir. DIYORSUNUZ Evet Türkçe sözlüge bakarsaniz böyle yaziyor. Ilk okul çocuklarina bir sor bakalim ..HUKUK BILIMI varmi.. Kabul etmek gerekir ki bilim/ilim gelistikçe, ona paralel olarak insanlarin “din tasavvuru” da olumlu yönde degismektedir. Rönesansin bilimsel devrimi, nasil Ortaçag Hristiyan din tasavvurunu degistirdiyse, Müslümanlarin bilim/ilimde ilerlemesi de Müslümanlarin din tasavvurunu degistirecektir. Bizdekinin adi “Rönesans” degil, “ihya-i ulumu-d Din” olacaktir. Tabi bu ihya, Gazali’in ihyasindan çok farkli ve “hakiki ihya (dirilis)” olacaktir DIYORSUNUZ Hocam bati aydinlanmasinin temeli DINI HAYATTAN ÇIKARMAKTIR..Kant biraz yontuu AKIL ile sinirladi Hegel kenarindan tuttu..ve SEZARIN HAKKI SEZARA ;tanrinin hakki tanriya..deyip çiktiklarini zannettiler ama ..GÜNES BIRGÜN BATIDAN DOGARSA HIÇ SASMA..Tarih boyunca ne modernistler çikti ama Kuran’in berrakligi karsisinda hepsi YARASALASTI.. 1-2 maddelerde anlattiklarinizin suçlusu yine sizin gibi Islami ilimlerde derinlesenlerdir...Kimsenin bir dahili yok..Siz (!) uydurdunuz bu elestirdiginiz dini söylemi.. 3-Geçmiste kainat ve içindekilere, Allah, “ol” diye emri verir, onlar da aninda oluverir” seklinde anlasilirdi; oysa bilim, evrenin milyonlarca yillik sürede tekamül ettigini ve her bir varligin tekamül/evrim süreci oldugunu ortaya çikardi.DIYORSUNUZ Allah’in ayetindeki ifade assagidaki gibidir..ILK YARATMA ile gelisme ve degisim farklidir..Önce dogru anlayalim.. Diyanet Meali : 36.yasin 82 - Bir seyi diledigi zaman, O’nun emri o seye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir. 4. Geçmiste “melekler, kagit kalem eline alarak insanlarin eylemlerini kayit altina alir” seklinde bilinirdi; ancak teknolojinin ürettigi kameralar, kayit sisteminin nasil çalistigini ve dolayisiyla meleklerin de sistemin bir parçasi oldugu ve bu sistemle her seyin kayit altina alindigi bilinmis oldu.DIYORSUNUZ Kayit altina almak..Katiplik ..Kuran’in indigi zamanki insana anlayacagi kelime kavramlar ile anlatmakta kullanilan seklin hasa Allah tarafindan bilinmiyormuscasina bilimin gelismesi ile kamera oldugunu söylerken YAPAY ZEKADAN haberiniz varmi..EN IYISI SIZ BIR BILIMSEL MEAL YAZIP ALLAHA DININI ÖGRETIN HASA Nasil söyleyecegini ögrensin.. Onlar (Allah katinda) çok degerli kâtiplerdir. Bütün yaptiklarinizi bilirler” (Infitâr, 82/10, 11, 12) Kur’an-i Kerim’de, insanlarin bütün amellerinin tam olarak kaydedildigi, (Nebe, 78/29) bunlarin kiyamet günü insanlara kendilerinin bizzat okumalari için arz edilecegi, (Isra, 17/13, 14) bazi günahkârlarin “Bu nasil kitapmis! Küçük büyük hiçbir sey birakmaksizin yaptiklarimizin hepsini sayip dökmüs!” diyerek hayrete düsecekleri (Kehf, 18/49) seklinde verilen bilgiler o günkü Arab’in anlayacagi sekliyleydi.. 5. Geçmiste “seytanlar/cinler gece gündüz etrafimizda dolasan biyolojik varliklar” olarak bilinirken, anlasildi ki “seytan” denilen varligin, yaratilisimizda benligimize yerlestirilen kötü kodlar/güçler oldugu anlasildi. Kendimize sahip çikmazsak, bu seytani güçler bizi saptirirlar. DIYORSUNUZ BAKARA 30/38 AYETLERDEKI SEYTAN NASIL BIR SEYTANSA BIZ ANCAK ONU BILIR ONA IMAN EDERIZ..Yahu müstesriklerden bile bu kadar bir MODERNIST VE UÇUK bir yorum duymadim.. 7. Geçmiste “kader, Allah’in ezelde/baslangiçta basimiza gelecekleri yazip belirleyen bir alin yazisi” olarak kabul edilirdi; oysa anlasildi ki kader, Allah’in kainata yerlestirdigi sistem/yasalardir. (her canlinin ölümlü olmasi, günes, ay, yildiz gibi cisimlerin bir kaderle/yasayla çalismasi gibi) DIYORSUNUZ Muhterem hocam sizin kader diye bize söylediginiz sey Descart’in DETERMINIZ mi degil mi..su CEBRIYECILER de sizin gibi düsünmüyorlarmiyordu..YANI HERSEY BIR YASAYLA OLUYOR ise (Dünya gezegenler yildiz galaksi yagmur simsek vs ayridir insanin farkina varmadan günlük 90.000 defa nefes almasi gibi ) iNSANIN KADERI YOKSA biz neye ugrasiyoruz ki ..Irade miz yok ise IMTIHAN da yoktur..NIYE GÜNAH HARAM SUÇ CEZA OLSUN..Hoca efendi sen TELBISI bilirsin ama ziraisini degil ha... 10. Basta namaz olmak üzere diger ibadetlerin “geleneksel haliyle” bizzat Resulullah as tarafindan yerine getirildigi bilinirdi. Ilim gelistikçe görüldü ki pek çok uygulama baskalari tarafindan sonradan eklenmistir. Mesela, 2+2 olan yatsi namazi 13 rekata çikartilmasi gibi. Böylece olunca da ibadetin keyfiyeti (kalite, nitelik) kayboldu; kemiyet (miktar, sayi) ön plana çikti.DIYORSUNUZ Hikmet BIR sormus..ama kardesim anlasila sizde Birileri gibi NAMAZI UYDURELLEZI yapmak istiyorsunuz ..DINI BOZMAKLA UGRASMAYIN..kilmayin olsun bitsin..SINDI SEN Hikmet Bire cevab verirken VAKITLERIDE üçe indirirsin..Sunu unutmayin NAMAZ KILACAKSAN hz Muhammed gibi kilacaksiniz Ebu Cehil gibi degil..Simdi kalkip ebu cehilin namaz kilmadiginida inkar etmeyesin haaa .. Selam ve Selametle..

Hikmet bir
24.3.2021 01:15

Sn. Islamoglu, "Bilim Gelistikçe Din Tasavvuru Da Degisir" basligi altinda yayimlanan makalenizde, ayetlerde bahsedilen bazi hususlarin bilimin gelismesi ile daha net anlasilmasinin saglanacagini 10 madde de açikliyorsunuz. Soz konus 9 madde de yaptiginiz yorumlar fakli da olsa anlasilblir. Ancak 10.madde de belirttiginiz gibi yatsi namazinin 13 olan rekat sayisini birkac cumleyle 2+2'ye dûsûlmesi ciddi bir meseledir. Diger vakitlerin rekat sayisindan da bir degisiklik var mi? yok mu? Hususunda bir degerlendirme yapilmiyor, en azinda bir degisikligin olduguna dair bir sey soylemiyorsunuz. Eger degisiklik yoksa, diger vakitler bir yana, ozellikle ogle ve ikindi icin sirasiyla 4+4 rekatin alimsel/bilimsel verisi ve bu verilerin kaynagi nedir? Alimsellik/bilimsellik sadece yatsi namaziyla mi sinirlii? Bir yer de 4+4 yerinde duruken 2+2'nin tespitindeki mantik yada metodoloji nedir? Bu sadece bir makalede bir kac cumleyle izah edilecek bir husus degildir. Bu 10. madde de belirtilen 2+2 icin gosterilebilecek referanslarin adeti belkide bir makaleye sigmayabilir. Sizler bir okuyucu olsaniz bir paragraflik 2+2 ifadesi ile ilglili ne dusunursunuz? Okuyucuya verdiginiz deger bu mu? Okuyucuya deger vermediginiz ile ilgili olarak makalenizdeki satir kadar soru sorabilirim. Bir soru da bu sayfanin editorune/sorumlusuna soruyorum, makaleleri okumadan mi yayimliyorsunuz? Yada kendi aranizda fantazilik mi yapiyorsunuz? Yada meleklerin cinsiyetini mi tartisiyorsunuz? Sonuc; Alimsel/bilimsel olarak yatsinin 13 olan rekat sayisini 2+2'ye dusurerek "Dini, her türlü batildan arindirip, sadece Allah’a özgü kilanlar""dan oldunuz. Hayirli olsun, ne mutlu sizlere!

Yönetici :

Kiymetli okurlarimiz biz bagimsiz bir düsünce topluluguyuz.  Ilk çagrimizda ifade ettigimiz esaslara ters düsmeyen her düsünce yazisini yayinlamakta bir sakinca görmemekle birlikte her yazarimizin yayinladigimiz yazisindaki düsünce ve fikirler bizi ve yayin politikamizi baglamamaktadir. Bununla birlikte her türlü elestiriye açik oldugumuzu, yayinlanan yazilarla ilgili cevap, reddiye, karsi yazitlari yayin ilkelerimize ters düsmedigi müddetçe yayinlayacagimizi beyan ve taahhüt ederiz. Selam, dua ve saygilarimizla.

 

YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!