Fair Play, adil müsabaka, dürüst oyun gibi anlamlara gelmekte.
Fair Play, yaptırımlarla zorunlu tutulmayan, aksine sporda kuralların talep ettiğinin ötesinde, sporcunun rakibi ile eşit şartlarda yarışma arzusunu, rakibin maruz kalacağı haksız durumları gidermek için gösterilen çabayı, kendi yarar ve yargısına uygun olmasa bile hakem kararlarına saygı göstermeyi, aleyhine de olsa hakemlerin doğru karar almalarına yardımcı olmayı, galibiyet ya da mağlubiyette ölçülü davranmayı esas almaktadır. 1
Dolayısıyla bu, spor müsabakalarında olduğu kadar hayatın içinde de nezaketi, saygıyı ve inceliği gerektiren bir yarışma ruhunun ve ahlakiliğin benimsenmesidir: Kendi koşullarını dayatmak yerine ortak koşullarda uzlaşma ve bu ilkeler doğrultusundaki bir yarışma ahlakı.
Ve üstelik bu, salt amatörlüğe dair olmayan, profesyonelce bir bakışın da temel koşuludur.
Ancak ne var ki günümüz gerçekliğinde bu tür bir ahlakilik, sadece spor sahalarında ve müsabakalarında değil, hayatın hemen her yerinde de hiçe sayılan, dikkate alınmayan ve hatta tam tersinin kıymet ifade ettiği bir meziyet.
Bunun sonucu olarak hayatın her alanında giderek yayılan bir çürüme, keşmekeş ve saygısızlık, neredeyse bir esas halini almakta ve toplumun ileri gelenleri ise bu durumu sadece seyretmekte ve hatta kendi lehlerineyse desteklemektedirler.
En son adı parasal ilişkilere karışan sporcularımızda durumun vahametine tanık olmuştuk.
Daha onun şaşkınlığı sona ermeden bu kez de Suudi Arabistan'da yaşanan bir olay, her ne kadar bir ucu oraya dayansa da, salt parasal bir mesele olmadığını da ortaya koydu.
Ve hatta bu durum sadece futbolla, profesyonelleşmeyle ve futbol kulüpleri etrafında dönen şiddet, ticarileşme ve şikeyle de sınırlı değil.
Genel anlamda topluma yayılan bir yozlaşma, kuralları ve yasayı çiğneme eğilimi, çoğu kez ideolojiler, din, ulusal değerler veya siyasetle maskelenerek kabullen(dir)ilen alışkanlıklara dönüşmekte.
Gerçi üzerinde çokça konuşuldu ama meselenin hâlâ müphem yönleri bulunmakta.
Öncelikle cumhuriyetin 100'üncü yılı kutlamalarına adanan Süper Kupa maçı için neden Suudi Arabistan'ın seçildiği mevzuu bunlardan biri.
Hadi seçildi diyelim, FİFA ve UEFA kuralları belli iken maç öncesi şartlar bu kuralların dışına çıkmak için neden zorlandı ve ev sahibine dayatılmaya çalışıldı?
Şayet özel şartlarda bir müsabaka yapılacaksa bunlar neden sözleşmede yer almayıp son anda fiili bir durum oluşturulmaya çalışıldı?
Yeni Şafak gazetesinin "Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı DezenFormasyonla Mücadele Merkezi"nden aktardığı bilgiye göre;
(...) sözleşmede FIFA, AFC, UEFA ve diğer uluslararası futbol düzenleyici ve yönetici kuruluşların kurallarının geçerli olacağı belirtilmiştir. TFF ve Suudi Arabistan yetkilileri ise söz konusu müsabaka bir milli maç olmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı olması dolayısıyla İstiklal Marşı okunması ve Türk bayraklarının kullanılmasına yönelik uzlaşıya varmışlardır.
Kulüpler, maçın hemen öncesinde takımların sahaya ısınmak için Mustafa Kemal Atatürk tişörtleriyle ve üzerlerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerinin yazılı olduğu pankartlarla çıkma taleplerinin TFF ile Suudi yetkililer arasında daha önceden yapılan protokole eklenmesini talep etmişlerdir.
Suudi Arabistanlı yetkililer, daha önce TFF ile yaptıkları anlaşmayla uluslararası yönetmelikler ve düzenlemeleri gerekçe göstererek maçın hemen öncesinde bu talepleri mevcut protokole eklemeyi kabul etmemiştir.Nevzat Çiçek'in "X"teki 30 Aralık tarihli haberine göre ise:
Stada Türk taraftarlar alındıktan sonra, maçla ilgili sorunlar sosyal medya üzerinden yayılmaya başlayınca, dezenFormasyonla birlikte olay çığırından çıkmış, stattaki taraftarlar İstiklal Marşımızı okumaya başlamış, bunu duyan stat görevlileri kulakları sağır edecek şekilde yüksek desibelle müzik yayınına başlamışlar ve İstiklal Marşımızı okuyan taraftarları susturmuşlardır.
Dün akşam Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanması planlanan Fenerbahçe-Galatasaray süper kupa maçı nedeniyle oluşan krizin perde arkasıyla ilgili çok şey yazıldı çizildi Önce şunu söyleyeyim krizin ana sebebi Türkiye Futbol Federasyonu’nun ikili ilişkilerle yürütmeye… Daha fazla göster