Yollara çıkma vakti

Mazlumların çığlıklarıydı ayaklandıran yüreklerimizdeki tutkuları. Bir kitabevinin camına yapıştırılmış derginin kapağındaki şiir, uzaklardan gelen zulme dair bir haber, bizi de çağırmaktaydı kavganın meydanlarına.
Yollara çıkma vakti
Ümit AKTAS
Ümit AKTAS
Eklenme Tarihi : 28.05.2023
Okunma Sayısı : 1232

Yollara çıkma vakti

Günahımız buydu belki: Olmayacak düşler kurmuş, umutlarımızı ayaklandırmıştık. Rüzgârı çevirmek, ateşi harlamak, kurt ile kuzuyu barıştırmaktı dileğimiz.

Kelimelerini bulamamıştı belki dilimiz ama susmamış, haykırmıştık yine de yüreklerimizden geçenleri.

Mazlumların çığlıklarıydı ayaklandıran yüreklerimizdeki tutkuları. Bir kitabevinin camına yapıştırılmış derginin kapağındaki şiir, uzaklardan gelen zulme dair bir haber, bizi de çağırmaktaydı kavganın meydanlarına.

Eksikliğimiz hissediliyordu ve biz de eksileni, eksik olanı duyumsuyorduk. Yorulmayan adımlarla yürüyorduk ırmakları buluşturmak, suları durultmak için. Sesimize yankı arıyor, ayrıksı yolları uzlaştırmak istiyorduk. 

Nerede o sesler şimdi? Neden artık kimse yok sesimize bir ses veren? 

Neden yüreklerimizden fışkıran umutlar dindirmiyor fırtınaları, kavga sükûn bulmuyor?

Dahası o delişmen yürekler artık neden suskun? 

Neden Sina'daki özgürlüğü değil de Mısır'daki köleliği yeğlemekteler?

Neden dostlara değil de düşmanlara bakınmaktalar eylemek için? 

İnatla önümüze dikilen kuleleri devirmeye azmetmiş kollarımız neden mecalsiz? 

Neden göksel katlarda yankısını bulmuyor dualarımız? 

Hak ile batılı, mazlumlarla zalimlerin saflarını ayrımsayacak o feraset nerede? 

Neden bir Mehmet Âkif, Nazım Hikmet, Ülkü Tamer, Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu… daha yok? Neden sesimiz soluğumuz kesildi? 

O diri, umut dolu yüreklere ne oldu; zalimin suratında patlayacak öfkeler neden suskun? 

zin çatlamış avuçlarımızdan bir su gibi aktığı günlerde neden susmak düşsün payımıza bir kere daha?

Ve neden sürgünlüğe yazgılı olsun o cesur, o kendini bilmez çocuklar? Ne sırrımızı haykıracağımız bir kuyumuz var üstelik ne de gitme diyecek bir dost yüzü.

Yine de yılgın düşmedi gönlümüz, kesmedi yine de aldanmış kalplerden umudunu; sabrını biledi sessizce.

İşte o günlerde, yalnızlığın en ağırına maruz kalmış ve kendisini gönüllü sürgünlüğüne çıkaran Âkif'in, Abduh'un yenilikçi tefsiri ve Efgani'nin devrimci edası arasındaki çığlığını, zalimlere karşı öfkesini ama eşyaya olduğu kadar iktidara da minnetsizliğini dillendiren şiirini terennüm ettik kendi kavlimizce.

Gandi'nin Brahmanlık, Müslümanlık ve Tolstoy'un anarşizmi arasındaki o ferasetle dokunmuş şefkatini yâd ettik özgürlüğümüzü bir kor gibi avuçlarımızda tutarak.

Benjamin'in Tevrat'a dayanan mistisizmi, Marxizmin düsturları ve Frankfurt Okulunun eleştirelliği arasında dolaşan bakışlarıyla bir kez daha Kuran'a çevirdik yüzümüzü, yeni bir yola çıkış yordamı bulmak için.  

Topçu'nun isyan ahlakını esas alan Müslüman Anadolu sosyalizmini Kemal Tahir'in Yunus ile Osman Bey'i birleştiren bir uygarlaşma açılımıyla harmanlama düşüne sarıldık bir kere daha.

Kutub'un Hür Subaylarla İhvan arasındaki bir ara bölge (arâf) açma çabasıyla biz de yeniden duyumsadık o arada olmanın trajik yalnızlığını.

Garaudy'nin bir elinde İncil diğerinde Kapital ile Müslümanlaşmasını, Şeriati'nin mustazafların çığlığını devrimci bir üslubun esası kılan toplumculuğunu, Aliya'nın gökyüzünün sesini yeryüzünde dillendirme mücadelesini, Malcolm'un öfke dolu o siyah insaniyetini ve Meriç'in karanlıklar arasında seçtiği o aydınlığını yeniden şifa dersleri belledik yaralı kalbimize. 


Ah! Sözcüklerin büyüsüydü çeken bizi iklimine, aldatan kalbimizi. Giderek dalgınlaşan ve ötelere doğru kayan bakışımızın yerine koyabileceğimiz o sorgulamaların derinliği nerede şimdi?

Doğrultulmuş, hakikate sadakati kanıtlanmış sözcüklerle bir dünya kurulacağına kaildik oysa. Şayet kalbimizin o arı duygularını dillendirebilseydik ve zulmün alfabesini rahmetin diline çevirebileceğimiz o eminliği yakalayabilseydik bir kere daha.

Ama vakit dar, yoldaşlarımız sabırsızdı. Kalpleri kemiren arzular ve iktidarın şehveti büyülemişti imtihandan geçmemiş masumiyetleri. Gün gelip yakınacaklardı oysa aldananlar, aldatanlardan.

Ne var ki kötülüğü örgütleyenlerden yüz çevirseler bile iyiliği örgütlemeye bir mecalleri yoktu. 

Acıyı bal eyleyememiş, düşsel şehirlerimizden kovulmuştuk. Kökensel ayrılığımızla kırgın, yan yana durmaktan bile yorgunduk.

Bilsek de hayatın bir imtihan olduğunu, dilimize dolaşan kelimelerin yerine koyabileceğimiz ne vardı?

Ki aynı sözcüklerdi bizi ayıran; birimiz için adalet olan ötekine zulüm, birine itibar olan ötekine küfürdü. 

Kavileşmeliydi belki imtihanların örsünde dövülmüş yürekler; yorgun kalpler onarılmalıydı. Başka bir yurt, başka sevdalar aranmalıydı belki. Yoktu oysa başka bir kaynak, arılığında durulanabileceğimiz.

Irmağı geçerken sadece bir avuç su ile yetinen, okçular tepesini asla terk etmeyen o yoldaşlar yoktu.

Kalbimizi arıtacak yepyeni sözcükler de yoktu ve onları bir kere daha telaffuz edecek diri ozanlar.

Nasibimiz bu kadardı belki de Kaf dağının ardında. Sözlerimizi yele vermiş, acılarımızı küle çevirmiştik. 

Ama iman, dostluk ve düşünsel derinleşmelerin kıvancı orada, bitmek bilmeyen o seferilik halindeydi yine de. Tanrı diriydi ve çağırmaktaydı yoldaşlarını.

Dağılanı toparlayacak, kirleneni arıtacak sözler bulmalı ya da yeni halklar, halkoluşlar. Şimdi ve bir kere daha, yollara çıkmanın, o yitik yoldaşları aramanın vakti…

Yazının ORJİNALİ için bakınız: https://www.indyturk.com/node/634951/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/yollara-%C3%A7%C4%B1kma-vakti

Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Hikmet Akademisi’nin bakış açısını yansıtmayabilir.

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
1 İMRALI’YA GİTMEK2 Küresel Statükonun Sarsılması ve Zohran Mamdani3 İki Direniş Biçimi ve Barış4 Gazze, Rojava ve Zeytin Ağacı5 Türkiye ve İsrail6 Gazze ve Dost Bildiklerin Sessizliği7 NEOFAŞİZM8 Başka Türlü Yapmak9 Yozlaşma ve Çöküş10 Silahları Yakmak11 İsyan Bile Değil12 Küresel Savaş ve Stratejik Akıl13 Meal/Çeviri Çabaları ve Anlamanın Askıya Alınması14 İLK MÜSLÜMANLAR15 İSLAMCILIK ÜZERİNE16 Barış ve Şükran17 Düşündürücü Bir Veda18 Hakikat Nerede19 Savaş Siyasete Dahil(mi)dir20 Demokratik Konfederalizmden Demokratik Siyasete21 Öcalan’ın Çağrısı22 SÖZÜ SAVAŞA BENZER23 GAZZE VE SURİYE: BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK24 Egemen bakışın açmazı25 Ezilenlerin çelişkisi26 Sömürgecilik27 Eleştirel özgürlük ve ahlak28 Gösteri Toplumu29 Göçmenler, köylüler ve madenler30 Trajik bir mesele olarak Filistin ve soytarılar31 Taha Abdurrahman32 Sörfçü ve göçebe33 Dayanışma ve kapitalistleşme34 Doğru soruları soramamak35 Göçmenler, kitleler ve linç kültürü36 Filistin direnişi ve sivil itaatsizlik37 Siyasal ahlak38 Fırtına öncesi sessizlik39 Her Dem Yeni Doğarız40 Nükleer silahlanma ve güç zehirlenmesi41 Adalet ve Hakkaniyete Dair42 Yollar ve tarihsicilik43 İhtişam ve sefalet44 İbrahim ve Odysseus45 Yoksullaşma tepkisi, Gazze öfkesi46 VİCDAN MAHKEMESİ47 Yaşama Sevinci48 Heterotopik bir mücadele alanı olarak başörtüsü49 Adaletin dağıtımı, dağıtımın adaleti50 Humeyni, devrim ve velayet-i fakihlik meselesi (2)51 Humeyni, devrim ve velayet-i fakihlik meselesi (1)52 Dilde yurtlanmak (1)53 Fair Play54 Neden55 Siyasal ihtiras56 FİLİSTİN VE HAC57 Sömürgecilik ve maduniyet58 Osmanlı ve cumhuriyet59 KURU OTLAR VE TAŞRA60 Sınırlarda dolaşmak61 İSRAİL62 Gazze'de dile gelen63 Filistin direnişi ve Hamas64 Yeni sömürgecilik65 Savaş ve barış66 Aykırı bir muhafazakâr: Heidegger67 Gandi ve şiddet dışı direniş68 Politikacı, göçmen ve şair69 Nietzsche, Tolstoy ve iyilik70 Trajedinin felsefesi: Dostoyevski ve Nietzsche71 Dini Anarşizim72 Jean Paul Sartre ve özgürlük73 Madunun dili, öfkesidir74 Göçebe tutum75 İttihatçılık ve demokrasi76 Boyun eğmeyen hayalperest: Franz Kafka77 Yollara çıkma vakti78 Müslümanlar, ahlak ve Avrupa79 Islam ve çagdaslik gerilimi80 Islamciligin sagcilasmasi ve ayrilan yollar81 ORUÇLA GELEN82 Pastorallik Fikri ve Raiyetten Insaniyete Dogru Siyaset83 Sessizlik ve Bagis84 Muvahhidden evrensele: Atasoy Müftüoglu (1)85 Paylasma ve Körlük86 Sedat Yenigün Üzerine87 Bayram88 Sorunsallikta Yasamak89 Cahillik90 Bulgur ve Adalet91 Din, Politika ve Felsefe92 20. Yüzyilin Paradigmasi ve Aliya93 Kamusallasma Sikintisi
YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!