SÖZÜ SAVAŞA BENZER

Yunus Emre bir kriz dönemi şairi. Barışı umut eden, bunun için dil döken, dirliğe çağıran bir ozan. Barışın her şeyden önce dilde ve gönülde inşa edilmesi gerektiğini, toplumsal dirliğin temel şartının bu olduğunu söyler durur. Kaç asır sonra Anadolu yine benzeri şartları yaşamakta. Yine ozanlarını ve gönül erlerini beklemekte. Acil ihtiyacımız bu çünkü. Üstelik bugünün şartları çok daha kolay. Çok şükür ki günümüzde paramparça bir Anadolu, birbirine düşman beylikler yok çünkü.
SÖZÜ SAVAŞA BENZER
Ümit AKTAS
Ümit AKTAS
Eklenme Tarihi : 22.02.2025
Okunma Sayısı : 484

Sözü Savaşa Benzer

Yunus Emre bir kriz dönemi şairi. Barışı umut eden, bunun için dil döken, dirliğe çağıran bir ozan. Barışın her şeyden önce dilde ve gönülde inşa edilmesi gerektiğini, toplumsal dirliğin temel şartının bu olduğunu söyler durur. Kaç asır sonra Anadolu yine benzeri şartları yaşamakta. Yine ozanlarını ve gönül erlerini beklemekte. Acil ihtiyacımız bu çünkü. Üstelik bugünün şartları çok daha kolay. Çok şükür ki günümüzde paramparça bir Anadolu, birbirine düşman beylikler yok çünkü. 

Ama kimi var ki zoru kolay kılar, kimi de kolayı zorlaştırır. Seslenir Yunus da, bunu bilirmişçesine: Taş gönülde ne biter, dilinde ağu tüter / Nice yumuşak söylese, sözü savaşa benzer. Yüz yıldır süregiden bir zorbalık, sanki başka bir yol yokmuş, sanki bir arada yaşamanın yegâne şartı buymuş gibi, yüz yıllardır birlikte yaşayan komşu, dost ve akraba toplumları tek dile ve tek kültüre mahkûm etme çabası içerisindeyken, kimileri de her şeye rağmen yönetici seçkinleri insafa ve vicdana çağırmakta. Sadece buna değil elbette; akilane bir siyasete de davet etmekte. Zira modern dünyanın birçok toplumu çok dilli, çok dinli, çok ırklı toplumlar ve bu şartları bir uzlaşıya ve barışa dönüştürmeyi de becererek, kimseyi kırıp dökmeden bir arada yaşamanın kolaylığına varmışlardır.

Kolaylığına elbette ama kolaycılığına değil. Kırıp dökmeyi marifet bilen ve hep aynı ezberler üzerinden hareket edenlerinki ise kolaycılıktır. Zorbalıkla, baskılamakla, polisiye tedbirlerle, müzakereci çabaları reddederek, silahlara dayalı yordamı biricik yöntem olarak belleyerek davranmak her ne kadar kolaycılık olsa da, ürettiği maliyeti tüm topluma ödeten bir müsriflikten ve kendini bilmezlikten başka bir şey değildir. 

Son olarak da, geçtiğimiz Salı günü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDK (Halkların Demokratik Kongresi) soruşturması kapsamında birçok kişi gözaltına alındı. Bunlardan Nurcan Kaya, benim de içinde bulunduğum Barış Vakfıüyesi, toplumsal sorunların çözümünde barışı ve demokratik mücadeleyi esas alan biri. Benzeri birçok isim de barışçı mücadeleyi esas alan isimler. Bu tip operasyonlarla nasıl bir strateji güdülmekte bilemeyiz elbette ama sonuçta bunların sürdürülmekte olan barış müzakerelerine zarar verdiği açıkça ortada.

Hele biri var ki, 7 Ekim 2024 tarihinden beri yani bölgemizin bir başka kronik sorunu olan İsrail’in Gazze saldırıları karşısında insanları adeta sürükleyerek meydana çıkarmakta ve Siyonizm’e karşı Gazze halkının yanında durmak, insanları duyarlılığa çağırmak, sessizleş(tiril)miş bir kitleyi ayağa kaldırmak için neredeyse tek başına koşturup durmakta. Sadece bu değil, Şenol Karakaş mazlum ve mağdur olan herkesin yanındaydı. Onu ABD’nin Irak’ı işgaline karşı düzenlenen mitinglerden beri herkes tanır. Nasıl bir özveriyle çabaladığını ve bunu sadece ve sadece insani bir duyarlılıkla sürdürmeye çalıştığını, tüm bunları yaparken de mazlumların sesi olmaya çalışırken polisler de dahil hiç kimseyi mağdur etmeme konusunda oldukça duyarlı ve itinalı bir yol izlediğini de herkes bilir. Gün olur sosyalistlerin, gün gelir İslamcıların, Ermenilerin (Hırant’ın), işçilerin, kadınların ya da Kürtlerin yanında olduğu da herkesin malumu. Şenol Karakaş yıllardır yakından tanıdığımız biri. Beraber gözaltına alındığı diğer insanlar da benzeri bir profildeyseler, doğrusu bu şartlar altında sürdürülen, barıştan ziyade savaş olsa gerek. Ama kiminle ve niçin savaş edilmekte ve buradan nasıl bir toplumsal dirliğe varılmaya çalışılmakta bilemiyoruz. 

Michel Foucault’nun, siyasetin savaşın farklı bir stratejisiyle sürdürülmesine dair eleştirel tanımından gidecek olursak, bu tip bir siyasetin bir türlü tesis edemediği adaletin ve hakkaniyetin ikamesi için savaşı bir siyaset aracı olarak kullanma çabasının toplumu on yıldır getirdiği nokta da ortada. 

Gerçi öncesinde Kemalist kesim de benzeri bir zulüm sistemi uygulamaktaydı ve bu zulmün mektebinde yetişen muhafazakâr tepki, yerine adaletli bir barış iklimi tesis etmek yerine, baştan da söylediğim gibi Yunus Emre’nin deyişiyle işi kolay kılmak yerine, işin kolaycılığına kaçarak zorbalığa tevessül etmek, bir önceki deneyimden de bilindiği üzere, ardında iflas etmiş bir toplum bırakarak iktidarı kaybetmekten başka bir sonuca varamaz.   

Umarız ki aklıselim galebe çalar ve işin sonu hayra çevrilir. Her ne kadar birçok açıdan yıpratılmış ve eksiltilmiş de olsa demokratik çabaların, eleştirilerin ve tepkilerin insanların yasal ve doğal hakları olduğu dikkate alınarak mağduriyetler giderilir. Dahası oldukça tedirgin bir biçimde izlediğimiz ve elimizden geldiği ölçüde desteklemeye çalıştığımız barış ve kardeşlik çabalarımız, Rojova’daki Kürt kadar Gazze’deki Filistinlinin de bekleyip durduğu barış ve dostluk umutları desteksiz ve öksüz kalmaz.  

Yazının orjinali için bakınız:https://farklibakis.net/yazarlar/umit-aktas-yazdi-sozu-savasa-benzer/

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Hikmet Akademisi'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YAZARA AİT BÜTÜN YAZILAR
1 ORTADOĞU’DA BARIŞI ARAMAK2 İMRALI’YA GİTMEK3 Küresel Statükonun Sarsılması ve Zohran Mamdani4 İki Direniş Biçimi ve Barış5 Gazze, Rojava ve Zeytin Ağacı6 Türkiye ve İsrail7 Gazze ve Dost Bildiklerin Sessizliği8 NEOFAŞİZM9 Başka Türlü Yapmak10 Yozlaşma ve Çöküş11 Silahları Yakmak12 İsyan Bile Değil13 Küresel Savaş ve Stratejik Akıl14 Meal/Çeviri Çabaları ve Anlamanın Askıya Alınması15 İLK MÜSLÜMANLAR16 İSLAMCILIK ÜZERİNE17 Barış ve Şükran18 Düşündürücü Bir Veda19 Hakikat Nerede20 Savaş Siyasete Dahil(mi)dir21 Demokratik Konfederalizmden Demokratik Siyasete22 Öcalan’ın Çağrısı23 SÖZÜ SAVAŞA BENZER24 GAZZE VE SURİYE: BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK25 Egemen bakışın açmazı26 Ezilenlerin çelişkisi27 Sömürgecilik28 Eleştirel özgürlük ve ahlak29 Gösteri Toplumu30 Göçmenler, köylüler ve madenler31 Trajik bir mesele olarak Filistin ve soytarılar32 Taha Abdurrahman33 Sörfçü ve göçebe34 Dayanışma ve kapitalistleşme35 Doğru soruları soramamak36 Göçmenler, kitleler ve linç kültürü37 Filistin direnişi ve sivil itaatsizlik38 Siyasal ahlak39 Fırtına öncesi sessizlik40 Her Dem Yeni Doğarız41 Nükleer silahlanma ve güç zehirlenmesi42 Adalet ve Hakkaniyete Dair43 Yollar ve tarihsicilik44 İhtişam ve sefalet45 İbrahim ve Odysseus46 Yoksullaşma tepkisi, Gazze öfkesi47 VİCDAN MAHKEMESİ48 Yaşama Sevinci49 Heterotopik bir mücadele alanı olarak başörtüsü50 Adaletin dağıtımı, dağıtımın adaleti51 Humeyni, devrim ve velayet-i fakihlik meselesi (2)52 Humeyni, devrim ve velayet-i fakihlik meselesi (1)53 Dilde yurtlanmak (1)54 Fair Play55 Neden56 Siyasal ihtiras57 FİLİSTİN VE HAC58 Sömürgecilik ve maduniyet59 Osmanlı ve cumhuriyet60 KURU OTLAR VE TAŞRA61 Sınırlarda dolaşmak62 İSRAİL63 Gazze'de dile gelen64 Filistin direnişi ve Hamas65 Yeni sömürgecilik66 Savaş ve barış67 Aykırı bir muhafazakâr: Heidegger68 Gandi ve şiddet dışı direniş69 Politikacı, göçmen ve şair70 Nietzsche, Tolstoy ve iyilik71 Trajedinin felsefesi: Dostoyevski ve Nietzsche72 Dini Anarşizim73 Jean Paul Sartre ve özgürlük74 Madunun dili, öfkesidir75 Göçebe tutum76 İttihatçılık ve demokrasi77 Boyun eğmeyen hayalperest: Franz Kafka78 Yollara çıkma vakti79 Müslümanlar, ahlak ve Avrupa80 Islam ve çagdaslik gerilimi81 Islamciligin sagcilasmasi ve ayrilan yollar82 ORUÇLA GELEN83 Pastorallik Fikri ve Raiyetten Insaniyete Dogru Siyaset84 Sessizlik ve Bagis85 Muvahhidden evrensele: Atasoy Müftüoglu (1)86 Paylasma ve Körlük87 Sedat Yenigün Üzerine88 Bayram89 Sorunsallikta Yasamak90 Cahillik91 Bulgur ve Adalet92 Din, Politika ve Felsefe93 20. Yüzyilin Paradigmasi ve Aliya94 Kamusallasma Sikintisi
YORUMLAR
YENİ YORUM YAP
güvenlik Kodu
EDİTÖRDEN
Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!